Dikey Hata, Paralel Zafiyet

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Koray KAMACI
Yazının Yazıldığı Tarih: 
28.01.2014

Evet, sevgili dostlar son zamanlarda yine Türkiye’de olağan dışı gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Türkiye’nin eskiden beri süregelen kırmızı çizgileri, bugünlerde pembe çizgilere dönmüş vaziyettedir. Bu aralar kırmızı çizgiler yerine, Doların yeşilliğinin peşine düşmüş herkes! Cumhuriyet tarihinden bu yana çıkan ilginç kanunlar, sebepsiz görevden almalar, esrarengiz Tırlar vs. İnanılmaz ve bir o kadar da trajikomik olaylar silsilesi gerçekleşiyor.

Şantaj ve tehdit maalesef devlet zırhının içine tüneyerek yapılıyor. Goygoycular güç sarhoşu olmuş, yaptıkları işe de gazetecilik diyor. Ayrıca son zamanlarda her fırsatta ya mağdur ya da mağrur olma gayreti Hükümete artık kazandırmaz, sadece ve sadece kaybettirir.

Ortada olan bir gerçek varsa bunu dış güçlere, paralel veya dikey Devlete bağlamak ayrı bir hata ve acziyetin göstergesidir. Başbakan çevresindeki bazı kişilerin taaa 2008’den beri yanlış ve bilinçli bir şekilde ayak oyunlarına uyarak kendi topuğuna kurşun sıkmıştır. Gelinen noktada İran ülkemizde ‘’Savama’’ yolu ile cirit atarken, İsrail rahat rahat at koşturuyor, bazı Terör örgütleri cirit atıyor ve Suriye politikamız ise gelinen noktada tam bir fiyaskoyu resmediyor.

Devlet kullanmak için önce sizi kirletir, bunu kasti yapar. Çünkü suç işleyenin dosyası olur, rafta tutulur, zamanı gelince indirilir. Şuan Devlet’in içindeki bir kanat (Bunu yazamıyorum maalesef) Derin güçlerle işbirliği halindedir. Kaos düzeninin mimarları planlarının son haddine gelmiş bulunmaktadır. Mossad ile ilgili yazdığım yazıda, Türkiye’de ve özellikle Suriye’deki olacak suikastları önceden yazmıştım. Türkiye’ye bir suikast Timi girdiği doğru. Ama bu Timin içerideki destekçilerini bilmek ve ona göre karşıt bir strateji geliştirmek son derece önemlidir. Geçtiğimiz günlerde İHH başkanı Bülent Yıldırım’ın söyledikleri çok önemliydi. Ne diyordu Bülent Yıldırım ‘’ Bir suikast timi buraya gönderiliyor, Türkiye’ye. Hepinizin huzurunda söylüyorum. Bu suikast timi hangi ülkeden gelmiş, bu suikast timinin yönlendiricisi hangi Yahudi kökenli biri, bunu kullananlar ve kullanılanlar kimler ve bu arada bunlara kapı açanlar kimler hepsini çok iyi biliyoruz’’ demişti. Gelinen noktada ben Mossad yazımda çok önceden suikastlar olacağını belirttim ve bugünde bu dediklerimin arkasındayım. Bu aralar zaten herkesin dilinde var bu suikast iddiaları lakin asıl mesele dediğim gibi içte bunlara kapı açıp lojistik destek veren Devletin hangi kanadı? Hangi stratejik kurumda bu şekilde bir yapılanma mevcuttur ve bu yapılanmanın önüne neden geçilemiyor? Bu sorular çok önemli çünkü Kaos düzeninin mimarları düğmeye bastı.

Özellikle baktığımız zaman Türkiye’de bu tarz hamleler beklenirken, Hükümet bunlara kapı açanları bulmak yerine, Camia ile horoz dövüşüne devam ediyor. Tencere dibin kara, senin ki benden kara misali… Sevgili dostlar bu Ülkeyi karşılıksız seven biri olarak Türkiye’nin geldiği şu noktayı görünce geceler boyu üzülüyorum. Bu ülke bunu inanın hak etmiyor. Pkk’nın uzantısı olan PYD, Suriye’nin kuzeyinde ‘’Kürt Ulusal Konseyi’’ sonrasında yapılan toplantıda sözde bağımsızlık kararı alıyor ve geçtiğimiz gün bu sözde bağımsızlığını ilan ediyor. Türkiye’de bunu birilerine anlattığımız zaman duyduklarımız bizi kahrediyor. Mantık aynen şu’’ Yahu ne olacak bizim toprakların dışında olsun da ne yaparlarsa yapsınlar’’ Evet sevgili dostlar şu mantığa ve söyleme o kadar şahit oldum ki çıldırmamak elde değil. Bu zihniyet yarın öbür gün sıra Güneydoğu’ya geldiğinde de ‘’Canım ne olmuş verelim gitsin kurtulalım’’ derler ise bittiğimizin resmidir. Ama ne olursa olsun Varile bayrak diktim bağımsız oldum anlayışını bu Millet geçmişte Tarihe gömdü ve yine gömmesini bilir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye’de özellikle bu dönemde bazı örgütler (Anlayan anladı) inanılmaz bir biçimde rahat rahat at koşturmaktalar. Sen Terörle Mücadele ve Emniyet İstihbaratta yıllarını vermiş ve önemli tecrübeleri olan kişileri, sudan sebepler ve bahaneler ile görevden alıp kızağa çekersen, bu örgütlere de istemeden de olsa hareket alanı sağlarsın. DHKP-C ve KCK gibi örgütler ortada cirit atmaya başladı. Bu güvenlik zafiyeti es geçilecek bir mevzu değildir. Bugün İstanbul’un göbeğinde bir grup saldırgan canlarının istediklerini öldürebilmeleri, yarın yapabilecekleri daha cüretkar işlere kalkışabilmelerine olanak sağlar. Maalesef yukarıda bahsettiğimiz gelişmeler nedeniyle geliyorum diyen terör durdurulamamış, sigortası olmayan üç çocuk babası masum bir insanın hayatına kastedilmiştir. Daha da fenası bir siyasi partiye ait binaya çetevari bir şekilde saldırılmış. Şayet böyle bir saldırı adını burada zikretmeyeceğimiz başka bir partiye yapılsa televizyon kanallarında yer yerinden oynar, yetkililer açıklama üstüne açıklama yapardı. Ancak ne acı ki şehit Cengiz Akyıldız'ın ismi bir altyazı olarak dahi geçmedi. Sayısız şov ve eğlence programları arasında bir haber olarak dahi kendine yer bulamadı. Bugün buna göz yumulmasından cesaret alan terörün, yarın sırt sıvazlama kabul edip daha kanlı eylemlere girişmesinin sorumlularını da ne tarih ne de milletimiz affedecektir. Umarım bu olay, yapanların ve özellikle de yaptıranların yanına kar kalmaz... Türkiye’de son zamanlarda çok tehlikeli bir oyunun oynanmaya çalışıldığı gayet açıktır. Eğer Devlet bu oynanan oyunu bozmak için hamle yapmazsa, ‘’Şah Mat’’ olması kaçınılmazdır.

 Ve son söz: ‘’Sabırlı Milletin Öfkesinden Sakının’’

 

Koray KAMACI

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.