Ezan'ı Anlamak Zulüm mü??

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Tamer Yazar
Yazının Yazıldığı Tarih: 
11-10-2013

Geçen gün Başbakanı dinlerken, bir ifadesine takılı kaldım… !!!

“Milletimin şunu özellikle bilmesini isterim; Andımız'ın yazarı olan Reşit Galip, Türkçe ezan zulmünün mimarlarından, Türkçe ezan metninin yazarlarındandır.”

Başbakan’ın duruma bakışı da gösteriyor ki, Ezan’ın Türkçe okunması bir zulüm…

İnananların, Ezan noktasındaki Arapça seslenişe Türkçe ekleme çabası da…

Ezan’ı Türkçe dinleme gayreti de…

Tamam da niye?

Şu bir gerçek, hepimiz istisnasız günde 5 vakit okunan Ezan’ı dinleyenleriz.

Yaratan noktasında, ama hangi dinden olursa olsun bu tür ilahi çağrıların kutsallığına da inananlarız.

Ama tam da bu noktada, böylesi bir kutsallığı anlayarak dinlemenin kötülüğünü hiçbir zaman anlayabilmiş değilim…

Ya siz?

O halde şunu soralım mı, ama istisnasız her birimize… !!!

Gerçekte kaçımız okunan Ezan’ı anlayarak dinliyor?

Okunan Ezan’ın Türkçe anlamı noktasında nerede duruyor?

Ne kadar anlıyor?

Bugün istedim ki o ZULÜM” denen noktaya biraz “anlam” katalım ve günde 5 vakit okunan Ezan’a da “anlayarak” bakalım, hani “namaz çağrısıdır” genel başlığının ötesinde, ama Yaratan’dan yaratılanlara fısıldananların anlamı içinde de adımlayalım…

Hadi başlayalım… !!!

Allahü Ekber

Allah en yücedir

Eşhedü enla ilahe illallah

Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur

Eşhedü enne Muhammeder-resülullah

Ben şahitlik ederim ki Hz Muhammed Allah’ın elçisidir

Hayye alas-salâh

Haydi namaza…!

Hayye alal-felâh

Haydi kurtuluşa…!

Essalatü hayrün minen nevm

Namaz uykudan daha hayırlıdır

Allahü Ekber

Allah en yücedir

Lâ ilahe illallah

Allah’tan başka ilah yoktur

Hangisi kalbinize daha çok dokundu?

Arapça ifade mi yoksa ANLADIĞINIZ DİLDE olanı mı?

Tamam da, anladığınız ve kalbinize dokunan şey size nasıl olur da Zulüm edebilir?

Ya Yaratan’ın kalbe fısıldaması olan bu ifadeleri anlamak nasıl olur da şikâyet konusu yapılabilir?

Hele ki bu anlama çabasına katkı sunan ve buna cesaret eden nasıl olur da suçlu ilan edilebilir?

Burada net olan şey ne mi?

Hani tartışmaya açtığımız…

Toplum önünde suçlu ilan edilenlerin ülkesinde anlamaya çalıştığımız…

Anlamaya çalışırken de, amacımızın kırmak, dökmek, kızdırmak değil, ama “bu da mümkün” demenin altını çizdiğimiz…

Hatta “niye olmasın ki” diye de eklediğimiz… !

O yüzden de bugüne eklediklerimizin özetinde çok netiz… !!!

Nasıl mı?

Sizi bilmem ama, hayatı anladığınız kadar hayattan zevk alırsınız, ki İNANÇ denen şey de aynı, FARKLI değil, hiç değil… !

Ve o İNANÇ noktasında ANLAMAK VE ANLADIĞINIZI AKTARMAK da ancak ortak bir dille mümkün, aksi halde uzaksınız, uzak kalırsınız, yaklaşmaya çalıştıkça da uzaklaşırsınız... !

O yüzden de, Yaratan’a ulaşmak için kullanılacak dile AMBARGO” koymaktan vazgeçsek mi?

Ve bu konuda konuşanları da DİN dışında olmakla suçlamaktan…

Kalp ve Vicdan dilinize iyi bakın… !

 

Tamer YAZAR

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Sayın Tamer YAZAR, Ezanın

Sayın Tamer YAZAR, Ezanın türkçe veya Arapça okunması çokta önemli değil. Çünkü, ne şekilde okunursa okunsun namaza çağrı olduğunu anlamayan yoktur. İslamiyetin doğuşundan bu yana evrensel bir namaz çağrısını ülkesel bir çağrıya çevirmek mantıklı değildir. Dünyanın neresinde olursa olsun insanlar ezanla  müslümanın namaza çağırıldığını anlıyorlar.  Ayrıca Ezan bir ayetle gelmiş değildir.  Bu nedenlerden dolayı ezanın orjinal okunmasını savunuyorum.

    Size bir konuda katılıyorum. bir müslüman Kur-an'ın mealini mutlaka okumalıdır. Bana göre Arapça Kur'an okumak ALLAH'ın rızasını kazanmak için yeterli değildir. Bir metni anlamıyorsan o metni okumuş sayılmazsın!

   Bu konuda ilmine inandığım birisine, hocam ben böyle düşünüyorum günaha giriyor muyum? diye sordum. Hayır günaha değil sevaba girersin diye söyledi. 

   Anlamadan müslüman olunamaz.

   Saygılar.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.