Kılıçdaroğlu Solu Kirletiyor

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Emre Fidan
Yazının Yazıldığı Tarih: 
18.07.2010

 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına geçişi halkta büyük bir heyecan ve umut yaratmıştı. Ancak, kendi payıma söylemeliyim ki; kongredeki konuşması yeni bir halkçı hareketin müjdesi gibi görünse de, burjuva siyasetinin sınırlarını, bağlı olduğu partiyi ve geleneğini bilenler gibi bende de herhangi bir kıpraşmaya yol açmadı. Sadece, Hitler’in “Yalan ne kadar büyükse, inananı da o kadar çok olur” sözünü hatırlatmıştı. Oysa Kılıçdaroğlu’nu yeni Karaoğlan olarak niteleyenler çok fazlaydı. Halkını sosyalizmden ‘korumak’ amacıyla bazı haklar verdiğini itiraf eden Ecevit… [“Bildiğiniz gibi kuzeyimizde ve batımızdaki komşularımız ayrı, sosyalist bir düzene sahip. Güneyimizdeki Arap ülkelerinde de yeni sosyalist iktidarlar kuruluyor. Türkiye sanayileşme yolunda bir ülke. Er veya geç işçiler temel hak ve özgürlüklerini isteyecekler. İş bu noktaya geldiğinde gözlerini Kuzey’e veya Güney’e çevirmemeleri için şimdiden bu yasaları bizim çıkarmamız gerekiyordu.”] ‘Hayata Dönüş’ operasyonlarını onaylayıp, iştahla savunan Ecevit… [“Terör yuvaları temizlenmiştir. Artık geleceğe daha güvenli bakabileceğiz... Artık kimse devletle baş edilemeyeceğini anlamış olmalıdır.”]
Kılıçdaroğlu CHP’nin lideri olduktan sonra cemaat gazetesi Zaman’ın da dikkatini çekmiş ve övgülerine mazhar olmuştu. [“CHP liderinin konuşmalarında dini temalı ifadelerin yanı sıra ayet ve hadislere yer verilmesi dikkat çekiyor. ‘İnsan, inançlarıyla ve etnik kimliğiyle Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve başımızın üstünde yeri vardır’ diyerek, Kur'an-ı Kerim'de insanın en şerefli mahlûkat olduğuna yönelik ayetlere göndermede bulunan CHP lideri, iktidarları döneminde fakirlere yapılacak yardımı gizli tutacaklarını belirtirken de ‘Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek’ hadisini sık sık tekrarlıyor. ‘Allah'ın izniyle yoksulluğu tarihe gömeceğiz’ diye konuşuyor.”] Sosyal Demokrat-Kemalist duyarlılıkları olan kitleler, Kılıçdaroğlu’nun yarattığı heyecanı soldan okumuşlardı, ancak Kılıçdaroğlu, AKP’nin topluma enjekte ettiği zehri temizlemek gibi bir niyeti olmadığını, topluma müdahale edip, sola çekmek yerine, kemikleşen CHP’yi sağa çekeceğini yine Zaman’dan müjdeliyordu.[Zaman gazetesi köşe yazarı Mustafa Ünal, CHP Genel Merkezi’ni ziyaret ederek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Ünal’ın aktardıklarına göre, Kılıçdaroğlu “sağ” ve “sol” kavramlarının etkisini yitirdiğini, CHP’nin iktidara gelebilmesi için tabanının yanı sıra sağ kitlelerden de oy alması gerektiğini düşünüyor.] Zonguldak’ta imam-hatip kermesine katılması, iş cinayeti sonrası hayatını kaybeden madenciler için kameralar önünde dua etmesi ise K.K. şovun parçaları… Kongrede bol keseden, işçilerin-emekçilerin yanındayız, taşeronlaşmayı kaldıracağız, diye sallayan Kılıçdaroğlu’nun henüz işçilerin arkasından dua etmek dışında bir icraatı olmadı. Keza kendisi CHP lideri olduktan sonrada Tuzla tersanelerinde iş cinayetleri yaşandı, gerekli önlemler alınmadığı için… [önlem de 10 liralık bir kemer] Yani, birilerinin bu adama taşeronlaşmanın, neo-liberalizmin gereği olduğunu, üretim sürecinin bölüp-parçalanarak hem ek maliyetlerden kısılabildiğini, hem de sendikal mücadelenin bitirilebildiğini, esnek ve güvencesiz çalıştırmanın hayati önemde olduğunu söylemesi gerek. Anti-kapitalist bir çıkış beklediğimden değil, daha destekli sallaması için…
Takip edenler biraz hafızasını zorlarlarsa hatırlayacaklardır; Kılıçdaroğlu’nun Kadiri tarikatı liderlerinden Abdülhafız Aydın ile el ele tutuşarak seçmenlerden oy istediğini… K.K’nın son icraatı da dillere destan, tüm toplumu kucakladığını gördükçe kucaklayasım geliyor K.K’yı. Bu sefer de CHP’lilere “Ramazan ayında içki sofralarına oturmayın” buyurmuş. Benim bildiğim kadarıyla, siyaset topluma müdahale etmek demektir ve bu bir duruş meselesidir. Kendisinin ‘devrimci’ olduğunu söyleyen K.K, toplumsal değerler üzerindeki sağ hâkimiyeti kırmak yerine, kraldan çok kralcı olduğunu ispatlayarak oy toplama işine girişmiş. Oysa bu ülkede ramazanda hayat durur, restoranlar kapanır, oruç tutmayan biri için işkencedir ramazan ayı ve oruç tutmadığı için öldürülen insanlar olmuştur bu topraklarda… Sünni Müslümanların dışında kalan kesimlerin özgürlüğünü [ hatta yaşam hakkını] savunmak yerine ‘devrimci’, ramazan ayında içki içmenin kötü bir görüntü olduğunu söyleyerek, gericiliğe onay vermiştir. Kimse ‘ama toplumsal değerler’ ama ‘halkın hassasiyetleri’ falan diyerek savunmaya geçmesin, kendisine devrimci diyenin işi zaten toplumu dönüştürmektir.
Ve kongre sonrasında olduğu gibi, kimse ‘oh be, artık CHP laiklik paranoyasından kurtuldu’ demesin. Laiklik CHP’nin çarpık zihniyetine bakılarak terk edilecek bir değer değildir. Gerçek devrimciler, laikliği, toplumu her şeye ‘eyvallah’ diyen koca bir ümmete çevirmek isteyenlerden korumak için savunur.
Kılıçdaroğlu’nun misyonu ve kimliği belli olmuştur. Sağcı CHP’yi, daha da sağcılaştıracak bir popülist...
iletisim@PolitikaDergisi.com
 

Yorumlar

HER FİKRİN ASLI OLMALI

 

Tespitleriniz için sizi kutlarım. "Cumhuriyetçi", "Atatürkçü", "ilerici" vb. maskeler takan bir çok yazar, gazeteci, sözde "aydın", sizin yaptığınız tespitleri ifade edemiyorlar. Bunların pek çoğu CHP'ye yakın duralım, milletvekili listelerine girelim derdinde.
 
Sizin yazınız en azından, "Maskelerin Atılması" çağrısını ifade ediyor.
 
Ben en karşı olduğum fikirlerin bile aslına saygılı olabilirim ama samimiyetsiz ve her şekle girebilen siyasetçilere, "aydınlara" tahammül etmek mümkün değil. Çünkü bunlar yüzünden ülkemiz çok kaybetti...
 
12 Eylül döneminin eseri olan bu maskeli siyaset dönemine son vermemiz ve her kesimdeki samimiyetsiz, idealsiz (ülküsüz), maskeli siyasetçileri tasfiye etmemiz gerekiyor.
 
Esen kalınız. 

Tebrikler..

Kılıçdaroğlu için yapılabilecek en temel ve sade eleştirileri yapmışsınız.Kılıçdaroğlu'nun rüzgarıyla yaşayanlar da bu gerçeklerin farkına varmalı artık.Söylediklerinin yanlışlığı değil de samimiyetsizliği bilinmeli bence.Mevlana'nın o meşhur sözünü Kılıçdaroğlu için bir kez daha anımsamak istiyorum; "Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol"

Sevgili dostum,

 

Sevgili dostum. Yapmış olduğun eleştiriler sanırım biraz ağır. Sanırım sosyal demokrat olmak, veya sosyalist düşünceye sahip olmak dini inançları hiçe saymak anlamına geliyormuş gibi bir görütü sergilemişsin. Oysa akp den önce de bu ülke müslümandı. Akp nin maskeli müslümanlığından değil, toplumun müslümanlığından, inançlarından söz ediliyor ki; bu sizleri rahatsız etmemeli. Camiye giden bir chp liden bundan sosyal demokrat olmaz endişesi duyacak gibisin. Tersanelere gelirsek. Hiç bir şey yapmadığından yakınıyorsun. Şİmdi ben sorayım izninle. Sence ne yapabilirdi? Henüz çıkıp konuşup, eleştiri yapmanın dışında ne chp nin, ne de mhp nin yapabileceği bir durum söz konusu değil. Bu eleştiriler kanımca biraz ağır ve erken. Bence iktidarda neler yapacaklarını bekleyip görmek gerek. Yinede iyi bir gözlemci olduğunu göstemiş durumdasın bizlere.

bu ülke müslüman değildi...bu

bu ülke müslüman değildi...bu ülkede yaşayan halkın çogunluğu müslümandı -ki bu demektir ülkenin sosyal yaşantısı ve yapısı sünni müslümanlıga göre kurulamaz, hele hele sosyal demokratım,devrimciyim diyen biri bunu hiç yapamaz-
TErsanelere gelince...TKP ne yapabilir, EMEP ne yapabilir, ÖDP ne yapabilirse bu partilerden çok daha fazlasını yapabilir, o işçilerle sokaga çıkabilir sokagı örgütleyebilir...sendikalı oldugu için işten atılan CHP Tuzla ilçe başkanının sahibi olduğu tersanede ça-lışan işçinin yanında oldugunu gösterebilir.

Tartışmayı farklı yöne çekmek

Tartışmayı farklı yöne çekmek istemiyorum ama bu ne ya bu ülke müslüman değil sadece müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülke.Türkiye İslam ülkesi deyince rejim mi değişiyor,laiklik elden mi gidiyor? Sunni müslümanla İslam ülkesi çok farklı.İsam ülkesi demekte bir sakınca yok ama birincisinde var bunları karıştırmayın.Bu ülkenin ilk meclisi Kuran okutularak açılmışsa,dini bayramlarda resmi tatil oluyorsa,bu ülkede bir diyanet işleri başkanlığı ve müftülük gibi kurumlar varsa burası İslam ülkesidir kimse aksini iddia edemez.Farklı mezhep,farklı din bunlar birşeyi değiştirmez.Ahlak yapısı ve din yönünden bu ülke bir İslam ülkesidir.

sen bu yazınla daha cok

sen bu yazınla daha cok kirletiyorsun gibime geliyor

Yorum Farkı

Tespitlerinize bir şey demeyeceğim Emre Bey. Yorum farkıdır, saygı duyulur.

Önümüzde 2011 seçimleri var. Kaybedilirse, bir daha çıkılamayacak bir karanlığa doğru girme ihtimali yüksek Türkiye'nin.

Bu ülkede maalesef popülizm yapmadan, belli gruplarla anlaşmadan seçim kazanılamıyor.

İktidara bir gelinsin, icraatlere bakılır. O zaman tekrardan değerlendirilir.

Bu arada Kemalizm, Sosyalizme de  Liberalizme de aykırı ve karşı bir ideolojidir. Bir Atatürkçü, sosyalist-marksist  devrimci değil, Kemalist-inkılâpçıdır. Çoğunluklu  yenilikçilikle devrimcilik bu yönüyle karıştırılmış ya da istismar edilmiş.

Atatürkçüler dine karşı değildir. Dinin istismarına karşıdırlar.

Son olarak da  ''Yalan ne kadar büyükse, inananı o kadar çok olur''  sözü Hitler'in değil, Goebbels'indir.

 

eğer laik oldugu idiia edilen

eğer laik oldugu idiia edilen bir ülkenin meclisini Kuran ile açmak maarifet sayılıyorsa, artık söylenecek bir şey kalmamış demektir... Dönünpte bir laiklik anlayışınıza bakın...Diyanet meselesi zaten kemalizmin laiklik anlayışının çarpıklığı ve bir zorunluluktur... M.Kemal din ve devleti ayırmak yerine devletin kontrolünde bir dini kabul etmiştir, bu bir korku politikasıdır...dini, devlete/düzene bağlama politikaları ortaya çıkmıştır.( korkunun yersiz olduğu söylenemez, nitekim CHP’ye karşı kurulan muhalif partilerin tümü laiklik karşıtlığının ifade alanı haline gelmiştir.)
aleviler neden diyanet kaldırılsın diye yıllardır bağırıyor...ve ben bu ülkenin vatandaşıyım, burası benim ülkem...Siz ABD ile stratejik ortaklık derken ve sizinkiler ABD gemilerini secde alıp namaz kılarken bizimkiler ABD askerlerini denize döküyordu... Burası bir islam ülkesi de değil, islamcıların ülkesi de değil...

Senin ki görüş farkıdır saygı

Senin ki görüş farkıdır saygı duyarım ama söylediklerin ki benimkilere cevap değil birşeyi değiştirmez.Zaetn siz biz diyerek bir mesajla insanları bir kalıba sokacak kadar önyargılı birinin beni anlamasını çok ta anormal karşılamıyorum.Ayrıca ima ettiğiniz gruptan da değilim.İkili polemiğe de gerek yok ben düşüncelere yorum yapan biriyim karşımdaki kişiye değil.Saygılar.

AK'layın hadi, Kadiri

AK'layın hadi, Kadiri tarikatı liderini de, oy almak için onunla girişilen onursuz ittifakı da AK'layın

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.