Kim ve Kimler "Doğruyu" Söylüyor(!)??

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Avrupa Birliği (AB) istatistik kurumu Eurostat’ın açıkladığı 2010 yılı verilerine göre, AB ülkelerinde işsizliğin en fazla olduğu 10 bölgeden 6’sının İspanya’da olduğu görülmüş. İşsizlik oranının %22 düzeylerinde olduğu ve 5 milyondan fazla işsizin bulunduğu İspanya, AB ülkeleri içinde işsizliğin en ciddi yaşandığı ülkelerin başında gelmekteymiş.

Eurostat’a göre, Fransa’nın Reunion adası %28,9 ile AB içinde en fazla işsizliğin olduğu bölgelerde ilk sırayı alırken, İspanya’nın Kanarya Adaları da %28,7 ile hemen arkasından gelmiş sıralamada.

Fas topraklarında olup İspanya’ya bağlı olan Ceuta ve Melilla kentleri ile İspanya’nın Endülüs, Murcia, Valencia, Extremaduna, Castilla-La Mancha özerk bölgelerinde %23’ler düzeyindeki işsizlik oranı ile üst basamaklarda kendilerine yer edinmişler.

AB içindeki işsizlik oranının en az olduğu bölgeler ise Avusturya (Tiral %2,8- Salzburg %2,9), Hollanda (Zeeland %2,7), İtalya (Bolzano %2,7) olarak gösterilmiş. (CNNTÜRK, 25.11.2011)

***

Öte yandan, İspanya, İtalya, Yunanistan gibi AB ülkeleri eko-politik nedenlerden ötürü, küresel sermaye baronları tarafından gerçekleştirilen sütre arkası faaliyetleri ile zor günlere gark olmak üzereler.

Türkiye’nin makroekonomik panoraması, görece olarak yukarıdaki ülkelerden daha iyi durumda…

Lâkin, uluslararası finans derecelendirme kuruluşu FİTCH, ülkemizin notunu, yatırım yapılabilir bazının altında belirliyor.

Neden?

Türkiye’nin pekâlâ, bir cari açık sorunu var.

Türkiye’de “TL” aşırı değerli olabilir…

Fakat, Türkiye’nin kamu maliyesi, bakın dikkat edin, görece diyorum, AB ülkelerinden daha iyi durumda iken…

Uluslararası derecelendirme kuruluşu, Türkiye’nin yatırım yapılabilir görünümünü, “durağın” olarak belirliyor.

Haliyle, daha “yüksek faiz” istiyor…

Daha fazla “faiz kârı” talep ediyor…

Kısacası…

Yeterince, dünyanın iliklerine kadar ememedim;

Ülkenizin de neyi var; neyi yok bi güzel hüpleyim diyiveriyor…

Muhalefet cephesinden bakılırsa…

Ekonomimiz acınacak durumda…

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Fitch’in kararının ardından mecliste yaptığı açıklamada;

***

“Hükümetin bağımsız kurullara karşı alerjisi var. Ellerinden gelse bir KHK ile uluslararası bağımsız kurulları da hükümete bağlayacaklar (…)” dedikten sonra, şuana kadar ekonomide 3 köpürtme aşamasının yaşandığını; bunların da, “2006 yılında rakamlarda yapılan bir oynamayla bir gecede kişi başına milli gelirin yüzde 33 artması; TL’nin aşırı değerli olması; parite değişikliği (…)” olduklarını ifade etmiş.

(gazeteport, 25 Kasım 2011)

***

İKTİDAR zaviyesinden bakılırsa iktisadi gelişmelere…

EKONOMİ Bakanı Sayın Zafer Çağlayan, Suudi Arabistan Ulusal Ticaret Bankası (NCB) tarafından düzenlenen 8. Hazine ve Kurumsal Müşteri Konferansı'nda yaptığı konuşmada;

“Şu anda Türkiye 239 ülke ve gümrük bölgesine ihracat yapıyor. Bu yıl Cumhuriyet tarihinin yeni bir rekorunu yaşıyoruz. Bu yıl ihracatımız 135 milyar dolara çıkacak. 1 Ocak 2011 ile 24 Kasım 2011 tarihleri arasında ihracatımız net 120 milyar dolara ulaştı. Ümit ediyoruz ki inşallah ihracatımız yeni bir Cumhuriyet rekoru kıracak. Neye rağmen? Avrupa ekonomisinin küçülmesine, yaşanan ciddi çalkantılara rağmen. Türkiye şükürler olsun ihracatında da yıllık yüzde 20'nin üzerinde büyüme yaşayacak olan bir ülkedir. Ümit ediyoruz ki yılsonu itibariyle Türkiye yüzde 8'e yakın bir büyüme ile bu yılı kapatacak.” yukarıdaki düşüncelerini belirttikten sonra, bu yılın 9 aylık döneminde Türkiye’ye gelen “doğrudan yatırım miktarının” 10.9 milyar $ olduğunu, bunun yüzde 92'sinin Avrupa'dan geldiğini dikkatlere sunduktan sonra;

“Bunlar bizim karakaşımıza kara gözümüze gelmiyorlar, bunlar Türkiye’nin siyasi, ekonomik istikrarına, tüm dünya ülkeleri ile olan irtibatına geliyor. Avrupa'nın tek çıkış kapısı Türkiye'dir. Onun için Avrupa'dan Türkiye'ye bu kadar sermaye gelmiştir” şeklinde açıklamalarını sürdürmüş… (gazeteport, 25 Kasım 2011)

***

Şimdi, bu kakofonide, bizler; sade vatandaşlar, ne anlayacağız? İspanya ve Fransa, işsizlik babında yerlerde sürünüyor. Fitch, görece olarak, makroekonomik düzey bağlamında, diğerlerine göre-AB ülkelerine- iyimser hâldeyken bize, yatırım yapılma çerçevesinde “durağan” notunu veriyor. Sayın Umut Oran, sanırım bir yerlerden ezberlediği şeyleri, basın mensuplarına aktarıyor… Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Eee doğal olarak iktisadî güzellemeler yapıyor…

Sizce, olan biten ne?

Farazi, okuduklarımızın hepsi bir gazetenin içeriği olsa, ve Thomas Jefferson’un şu sözü kulaklarda yankılansa:

“Gazetelerin tek doğru bölümleri ilanlardır.”

(Bu söz, Sn. Hıncal Uluç’un köşesinden alıntıdır..)

Erhan SALMAN

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.