Kürtlerin Temsilcileri (!) ve Rakamlar

Rakamlar yalan söylemez ama rakamlar ile neyi göstermeye çalıştığınıza bağlı olarak yalanlar ortaya çıkabilir.

Bir yalanı ortaya çıkarmak için yalan söylemek niye?

seçmen oyları 2 milyon civarında olan bir partiyi küçümsemek için yada onaylayın onaylamayın destekçilerini küçük ve az görmek için rakamlara başvurmak başka bir yalanı yalanla açığa çıkarmak istemi olarak çıkmış bu yazıda karşımıza.

Varsayılan 2 milyon seçmenin bir kürt ailesinin daha yeni yeni 3-4 kişilik çekirdek aile olduğu düşünülürse 30-10 nüfuslu aileler olduğu gerçeği örtülmek mi istenmektedir.

Bir kürt ailesi, doğu ve güneydoğu anadoluda neredeyse ortalama 8-10 kişilik ailelerden oluşur. Bu da rakamlara sığınarak göstermek istediğinizin aksi sonuçlar ortaya koyar. 2 milyon seçmen yani 18 yaş üsttü seçmenden bahsediyoruz. Geri kalan 18 yaş altı aile nüfusunu saymamaktasınız ayrıca okur yazarlık meselesinden doalyı sayılmayan oylarıda es geçmişsiniz.

Bir şeyi daha es geçmişsiniz ki; Batıda DTP'ye oy vermenin anlamsız olduğu durumlarda Kürtlerin kendi yandaş çevresine oy verdiğidir bu da parti isminin önemini ortadan kaldırır. Bağımsız giren adaylar istanbuldan bile vekil çıkarmışlardır. (ÖDP genel başkanı) Yani rakamlar ile oynayarak ne kürtlerin sandık iradesini doğru yansıtmışsınız ne de bu çıkmazın, temsiliyet edilişini doğru sergilemişsiniz.

1- PKK Kürt ve Türk kardeşliğinin düşmanı olmakla birlikte malesef bir gerçeklik olarak 31. yılına girmiş bir örgüttür.
2- Azımsanmayacak ölçüde halk nezninde tabanı vardır.
3- Dış desteğin bu kadar aleni verildiği dünya çapında tek örgüttür.
4- Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan buyana Cumhuriyete ve misak-ı milliye karşı batı emperyalistlerinin elinde bir koz olarak kullanıla gelen kürt isyanlarının uzantısıdır.
5- Sosyal devlet anlayışının yerleşemediği,sanayileşmenin
tamamlanamadığı bir ortamda; Cumhuriyetin esasları yerleşmemişken, demokrasi havariliği yaparak cumhuriyet düşmanları elinde bir koz olarak kimi zaman Cumhuriyet perver çıkarlar kimi zaman anti cumhuriyetçilik çerçevesinde kullanıla gelmektedir.

Asıl mesele "Yılandaki kuyruk acısı-bizdeki evlat acısı" sorununun neredeyse yaratılmış olduğudur.

babam 75 yaşında ve bu temcit pilavı gibi masaya getirilen durum onun zamanında da bu yaklaşımlar sayesinde aşılamamıştır. Rakamlarla yalan söylemenin yada hata yapmanın bedelleri ağırdır. Sosyal Bilimlerde rakamlar nereden baktığınıza bağlı olarak sonuçlar yansıtır.

Alın size başka rakamlar:

31 yıldır devam eden kanlı bir süreç.
40 000 insan hayatı
Terörün psikolojik bezginliği
Gayri nizami harp karşısında gerçekleşen düşük yoğunluklu çatışmaların maddi yükü.
Ölümüne dağa çıkan 16-24 yaş arası gençler
Belli şehirlerde iç güvenliği tehdit edici çok sayıda "ayaklanma", "isyan" girişimleri.

bunların sayısını arttırmak mümkün.

Asıl mesele rakamlarla oynamak ve yalanlar üretmek değildir. Asıl mesele Vatandaşlık kimliklerinin, memleketin her yerinde insani yaşam garantisi olduğunu yaşatabilmektir. Ve bu olmadığı sürece memleketin hangi yöresinde olursa olsun; birşeyler karşımıza ülkesini sevenler için, olumsuz gelişmeler şeklinde çıkacaktır.

Durum son derece ciddidir. Kömür dağıtarak, din ticareti yaparak, balık vererek balık tutmayı öğretmeden ülke sorunlarına çözüm üretilmez. Ilımlı islam projelerinin PKK sorununa ikame edilmeye çalışıldığı şu günlerde.

Ülkenin geleceği din taciri cemaatlerin eline bırakılıyorsa sorunu yeni sorunlar ile örtmeye çalıştığımızın göstergesidir.

Rakamlar yalan söylemez ama sosyal bilimlerde rakamlar ne göstermek istiyorsanız o işe yarar.

Devlet bu ülkenin kurumlaştırdığı bir yapı olarak milletini devlet ciddiyeti ile kucaklamalıdır. Ve aynı ciddiyet ile her yörede sosyal politikaları gözden geçirmelidir. Eğitim, sağlık, barınma, ulaşım gibi en temel insani gereksinimlerin sosyal devlet algısı içinde SADAKA toplumu yaratmadan çözülmesi gerekmektedir. İş alanları yaratılmadığı sürece toplumsal başkaldırmalar biçimi, içeriği, kimliği ne olursa olsun kendini gösterecektir.

Ya devlet başa ya kuzgun leşe...