Öğretmen İmama Yenildi (mi)?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Mehmet Ali Yazıcı

Son yıllarda siyaset ve toplumbilim alanında “mahalle baskısı” olarak ifade edilen yeni bir kavram sıkça kullanılır oldu. Kavramın mimari, ülkemizde ki gerici tarikat örgütlenmesini “sivil toplumculuk” olarak gören siyaset bilimci Prof.Dr. Şerif Mardin.

Toplumun İslamileştirilmesini “sivil toplumcu gelişme” olarak tanımlayıp daha sonra “mahalle baskısı”ndan söz etmek elbette bir tutarsızlıktır. Ancak bunun üzerinde durmayacağız.

Mardin, “mahalle baskısı” kavramı için “bilinmeyen ve sosyal bilimce ifade edilmesi çok zor olan bir hava” diyor. Kendisinin dahi tam olarak ifade edemediği bir durumu, sosyal bilimcilere havale ederek tabiri caizse, “ben buldum onlar açıklasın” demeye getiriyordu.

Konunun tam olarak anlaşılmadığı düşünülmüş olsa gerek, Şerif Mardin, geçtiğimiz günlerde, “mahalle baskısı”nı konu alan “Ne demek istedim?” başlığı altında bir de konferans verdi.

Bu konferansta yaptığı konuşmaya bakıldığında, kavram üzerinde bir berraklık, açıklık ve net bir tanım yine oluşturamamış. Bu durumu Radikal gazetesinden Nuray Mert eleştirdi ve “hiç konuşmasaydı daha iyi olurdu,” dedi.

Konu malum, 12 Eylül sonrası toplumsal alanda ortaya çıkan ve hızla büyüyen İslâmileşmeyle ilgili. Bu sürecin sosyal hayatta ve insan ilişkilerinde ortaya çıkardığı davranış biçimi, Osmanlı döneminde önemli bir sosyal birim olan mahalle olgusu üzerinden açıklanmaya çalışılıyor, Cumhuriyet döneminin kendi kültürünü ve değerlerini oluşturamamasından dolayı Osmanlı’daki mahalle kurumu etkisini devam ettirmektedir deniyordu.

Osmanlı’da mahalle kurumu İslam dininin etkisiyle genellikle İmam üzerinden yürüyor, mahallede “iyi, güzel ve doğru”nun inşa edilmesi “göz ve bakmak”la gerçekleşiyordu. Bu ilişki tarzı bir tür “gözetleme” kültürüydü ve bireyin toplumsal ve bireysel ilişkilerinde etkiliydi.

“Mahalle baskısı” olgusu bir tür otokontroldür ve mahalledeki aktörlerin ve kurumların aracılığıyla ahali üzerinde etkisini gösterir. Şerif Mardin, kısaca bu minvalde ve dağınık bir şekilde anlatmaya çalışmış meramını ve şu sonuç ortaya çıkmış:

Cumhuriyet dönemi kendi değerlerini iyiden, doğrudan ve güzelden yana yaratmayı başaramamış, dolayısıyla eski toplum (Osmanlı’da ki yaşam tarzı) ilişkileri aşılamamıştır. İlerlemecilik eğer kültürel olarak değişim ve dönüşüm açısından topluma bir şeyler katmıyorsa, “eski” olana dönüş her zaman mümkündür. Osmanlı döneminin belirleyici karakteristiği olan “mahalle kurumu”, dolayısıyla “baskısı” Cumhuriyet döneminde de devam etti. Bu süreç İslâmi değerler üzerinden kendini var ettiği için toplumsal ve kültürel alanda yoğun bir İslâmileşme yaşanmaktadır. Bu durum, diğer kültürler, yani farklı olanlar üzerinde bir “baskı havası” oluşturmaktadır. İşte bu “mahalle baskısı”dır.

Sembolik değerlendirmeyle, “yeni dönemin temsilcisi olan öğretmen”, “eski, geleneksel yapının temsilcisi olan imama” yenilmiştir.

Şimdiye kadar dünyanın birçok yerinde yaşanan devrimler bize göstermiştir ki, siyasal üst yapıda ortaya çıkan değişim, toplumun değişim ve dönüşümün sağlamaya yetmiyor. Cumhuriyet’in kendi değerlerini yaratamadığı bir gerçektir çünkü 1920 Burjuva Devrimi her açıdan kendini geliştirememiş, Stalin’in deyimiyle 1925’de batağa saplanmıştır. Neticede bu durum, dönemim egemenleri tarafından bir tercih sorunuydu. Kendi çıkarları açısından devrimin ilerlemesini istemiyorlardı. İktidarı ele geçirmişlerdi ve burjuva değerlerin gelişimi dahi ülkede verilen sınıf mücadelesinin önünü açabilirdi.

Burada çok önemli bir noktanın altını çizmek gerekiyor: Egemen güçler yeni değerlere (esasta olmayan şeylere) abartılı vurgular yaparlarken, yürüttükleri gerici müfredat ve milli eğitim politikalarıyla Öğretmenin İmama yenilmesinin değil, Öğretmenin İmamlaşmasını sağlamışlardır. Toplumun değişimi ve gelişimi asla istenmemiştir. Bugün öğretmenler, devletin yürüttüğü baskı ve kıyım politikalarıyla ya İmamlaşma ya da bu mesleği bırakma ikilemiyle karşı karşıya getirilmişlerdir. Mahalle ise artık kalmamıştır ve İslâmi değerlerle yaşamak istemeyenlerin üzerinde mahalle baskısı değil, laik olduğunu iddia eden devletin ve hükümetlerin baskısı vardır.

Bunu anlamak için, Şerif Mardin’in yaptığı gibi lafı dolandırmaya hiç gerek yok. Toplumsal alanda ortaya çıkan olgu ve olayları sınıfsal bağlamından kopararak anlamaya ya da anlatmaya çalışmak, gerçeklerin karartılmasında önemli bir işlev görür. Bu toplumun çimentosu olarak tanımlanan din ve dinsel düşünceler her alanda teşvik edilmektedir. Toplumun manevi değerlerini koruma ve kollama adı altında yasalar ve yaptırımlar mevcuttur. Nitekim Şerif Mardin de daha önce Tarikat ve Cemaat örgütlenmelerini sivil toplum örgütlenmesinin bir gereği olarak görüyordu. Bugün karşımıza, türbanla sembolize edilerek çıkarılan sorunsa özünde sermayeler savaşının yüzeye yansımasıdır. Yıllardır görmezden gelinen Anadolu burjuvazisi tekelci burjuvaziye kafa tutar hale gelmiştir. Toplum “türban özgürlüğü” bahanesiyle bu çıkar çatışmasına alet edilmektedir.

Bize düşen görev, toplumsal ve siyasal alanda ortaya çıkan gelişmeleri sınıfsal bağlamlarından koparmadan değerlendirebilmektir ve bize dayatılanların dışında “üçüncü seçenek”ler oluşturabilmektir.

Mehmet Ali YAZICI
iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Oda TV.deki Yorumunuz ilgimi

Oda TV.deki Yorumunuz ilgimi çekti,sizi buldum.POLİTİKA Dergisi ve SİZİ Okumak İzlemek istiyorum.BAŞARILAR DİLİYOEUM..

Mahalle Baskısı Her Zaman Vardır

Toplum içinde insanlar bir birlerine baskı yaparlar.
Tabiiki mahalle baskısı doğru değildir.
Ama sadece Müslümanlardan değil.
Müslüman olmayan veya müslüman görünenlerden daha çok baskı yapılmaktadır.
Bir asırdır Müslümanlar baskı görmektedirler.
İlk ve son mahalle baskısını,yasal baskısını CHP ve yandaşları yapmıştır.
Bunlar Medeni(!),Çağdaş,Sapıklar.
"http://www.vidomodo.com/play.video.php?id=393"

öğretmen imama yenildi mi

İmamların entellektüel düzeyi öğretmenlerden yüksek olduğuna şüphe yok.. çünkü öğretmenin aklı paradan çıkardan, menfaatten başka bir şey yok...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.