Şiddet Ağacının Kanlı Meyveleri .

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
İrfan Değirmenci
Yazının Yazıldığı Tarih: 
01-06-2010

 

İnsanlık tarihinde, yüzlerce yıldır
Başka devlet yönetimlerinin, siyasi mücadelelerinin, ekonomik güçlerinin ve dini inançlarının kontrolünü kendi gücüyle belirleyen bir İsrail devleti var.
Bilinen gerçekler aslında çok farklı olabiliyor ve olayların gerçek yüzü gizlenip istenen sonuçlar ortaya çıkarılabiliyor. Görünenden farklı olmayan tek gerçek ise şiddettir.
Hitlerin Yahudi soykırımının fitilini ateşleyerek, başlattığı vaat edilmiş topraklar projesi, zamanla BOP haritalarının orta doğuyu şekillendirmesi planlarını harekete geçirdi.
 
Bu günkü tabloda Hitlerin payı hiçte küçümsenemez! Şiddet dolu insanlık suçu ve kitlesel katliam yaparak ezilen ve mazlum bir Yahudi topluluğu çıkarılmasına yardımcı oldu ve Filistin’in burnunun dibine yerleşmesiyle bop projesi hayata geçirilmeye başladı.
Arap dünyasının sadece tükürükle bile boğabileceği bu küçük ülke nasıl oluyor da dünyaya
Meydan okuyup, ülkeleri istediği gibi kullanıp, kendilerine düşman olan ülkelerle bile
Kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor ?!
En önemli bilinen yöntemleri din ve ilizyon ( kandırmaca/gerçek olmayanı gerçekmiş gibi gösterme ) yoluyla etki sağlamasıdır.
Başka dinlerden farklı olup, kendi din’inin inançlarını, gereksinim duyduğu düşünceleri ve projeleri başka dinlere enjekte ederek harmanlıyor, şiddetle besliyor ve özellikle Amerikan ve İsrail düşmanları gibi görünen devletlerin başkanlarını göreve getiriyor.
Saddam, Humeyni, Arafat, Ahmedinejad gibi isimler sürekli şiddet kazanını kaynatıp, İsrail ve Amerika’nın planında önemli görevleri yerine getirmek için çalıştılar. Şimdi Talabani ve Barzani ırak Kürdistan’ın başına getirildiler
Ahmedinejad nükleer silahlar geliştiriyor tamda Amerika’nın istediği gibi(!) Geliştirmekle kalmıyor ülkemizin topraklarını nükleer depo olarak kullanma peşinde.
Filistin’de onlarca yıldır yapmış olduğu işgal, soykırım, diğer zengin ve güçlü Arap ülkeleri tarafından bırakalım mücadele etmesini, ekonomik ve ticari yönden, kişisel çıkarlardan dolayı tepkileri sadece görünürde kalıyor.
Filistin’de yıllarca körüklenen ateşin sonuçları hatırlarsak; yıllarca Arafat gerilla yöntemiyle taşlarla, sopalarla, ön saflara sürülen çocuklarla, canlı bombalarla insanları ölüme sürükledi.
Bir devlet başkanının en önemli görevi halkının can güvenliğini sağlaması değil midir?
(Mahatma Ghandi asla böyle bir yöntem uygulamadı ve ülkesini sömürge altından kurtardı)
Çünkü barış gibi önemli silahı vardı! )
Arafat’ın dönemi sona erdirildi ve tedavi amacıyla Ayrupa’ya götürüp öldürerek, kanlı siyaset yöntemini uygulatan İsrail, hemen ardından el-fetih’i getirdi
Sonra Hamas’ı destekledi ve iç çatışmalar çıkartarak birbirlerine kırdırttı.
Saddam yıllarca Amerika’nın gönderdiği bombalarla İran’ı vurdu. Belki kendi güvenliği için bir önlemdi, beklide Amerika’nın tavsiyesiyle, birçok kimyasal bombayı da sakladı.
Halepçe’yi bombaladı Saddam sakladığı kimyasal silahlarla. Bu da Amerika’nın bölgeye savaş ile girmesine ve özellikle ırak'ın işgal etmesine yardımcı oldu.
Yıllarca TV izleyerek büyütülen ve Orta Doğu’daki kahraman Amerikan askerlerine hayran bırakılan, 'Rambo' serisine hayran olmuş Amerikan vatanseverleri! Maşa olarak kullanılan ve Amerika’nın ajan kurumları tarafından asla bulunamayan! Usame bin ladin yönetimindeki el-kaide'nin 11 Eylül saldırılarının yardımlarıyla Afganistan’a girdi.
'Delta force' benzeri filmlerle Amerikan kahramanlarının orta doğudaki destanlarını(!) izleyerek Irak’a girdi.
Usame asla bulunamadı! Belki eli tetikte yeni hamlelerin zamanını bekliyordur!
Saddam’ı Kürt mahkemesi yargıladı ve adeta dünyaya rezil ederek, küçük düşürerek idam etti.
Irak halkının sesini de kesmiş oldular.
16 Mart 2003 tarihinde Amerikalı kadın barış eylemcisi 'rachel corrie' yi buldozerle 2 kez ezerek öldürdü İsrail. O tarihte Irak savaşı ile meşgul olan Bush yönetimi ve Amerikan medyası dâhil bırakın İsrail’in kınanmasını, gündemlerinde bile tutmayıp obeziteyle şişirdiği Amerikan halkını uyandırmadı. Amerika’nın başkanlık tarihindeki siyonizme hayır diyen tek başkanı Kennedy hedefe açık halde vurularak öldürülmüştü.
Bu derece en güçlü ülkeleri bile istediği gibi kullanan, canavarcasına kararlar alıp katliamlar işleyen ve kendilerinden başkalarını insan yerine dahi koymayan bir İsrail var dünyanın en kanlı dönemlerinde.
'one minute' ilizyonu ile seçmenlerinin kalbini fetheden AKP iktidarı, yardım gemisi işgalinden sonra yapacağı müslüman (!) hamlelerle yeniden güven tazeleme fırsatı buluyor böylece. Tam da sesi gür çıkmayan bir ana muhalefet partisi başkanı bulmuşken!
İsrail hükümeti isteseydi bir telefonla bu gemiyi durdurup geri çektiremez miydi? Elbette yapabilirdi.
Ya başbakanlık ve dış işleri bakanlığımız, istese bu gemiyi güvenli olmadığını, karşılarındaki ülkenin katil İsrail olduğunu hatırlatıp
Buna müdahale edemez miydi? Elbette yapabilirdi. Ortada kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez zihniyeti vardır.
Öldürülen insanlarımızın ne İsrail açısından nede hükümet açısından hiç bir değeri yoktur. Sadece siyasi menfaat vardır.
başbakanın 'sayın Öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor' diyen bir başbakanın ve AKP hükümetinin,
Bülent Arınç sözcülüğünde yapacaklarını izleyelim, belki de İsrail’e savaş bile açarlar!
Tabii bunun için Ergenekon dümeniyle düzenini yerle bir ettiği TSK’nın üzerinden elini çekmesi gerek!
Sen Irak’a girmek isteyen Amerika’ya bütün kapılarını ardına kadar aç,
“Irak Kürdistan”ını inşa edilmesine yardımcı ol. Ondan sonra one minute kahramanlığı ile koltuğuna yapış,
Şimdi de İsrail devletine kafa tut.
'Ne mutlu Türk'üm diyene' demek yetmiyor Türkler olarak, akıllı da olmak zorundayız.
iletisim@PolitikaDergisi.com
 

Yorumlar

İrfan kardeşim gerçekten

İrfan kardeşim gerçekten muhteşem bir yazı.Neresini methetsem diye düşünürken sıkıldım.Her tarafı ayrı bir gerçeği adeta bağıra bağıra anlatıyor.Tabii anlayanlara,veya anlamak isteyenlere.Ta HİTLER döneminden bugüne kadar getirmişsin olayları.Adeta bir film şeridi gibi geçiyor konular.Bu olayları hiç yaşamamış(olur ya adam uzaydan gelmiştir)biri bile bu yazıyı iyi okursa bütün olayları bütün çıplaklığı ile görecektir.Bir kez daha TEŞEKKÜRLER İrfan Değirmenci.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.