Sosyal Devlet Tanımları ve Uygulamalar

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Ziya BEKAR

 

Cumhurbaşkanı dahil, herkesin ağzında “sosyal devlet” “sosyal devlet”…
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, ''Hükümet olarak sosyal devlet olmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Çünkü bizim insanımız her şeyin en iyisini hak ediyor'' dedi.
Gerçekler apaçık ortada. İyi güzelde sosyal devlet denilen şey nedir yenilir mi, içilir mi?
Gelin hep beraber bir inceleyelim gerçekten bizim ülke bir sosyal devlet midir?
Türkiye de sosyal devlet anlayışı, ülkemizde 1961anayasasıyla gündeme gelmiş ise de Cumhuriyet öncesine dayanmaktadır.
Birinci Meşrutiyet döneminden önce bazı gruplara bir takım haklar verilmesine rağmen, bu haklar kanun koruyuculuğu altında değildi. I.Meşrutiyetle beraber sınırlı da olsa dolaylı olarak bazı yasallaştırmalar yapılmıştır. II. Meşrutiyet’in ilanıyla da nispi özgürlük havası içinde, siyasi grupların etkinliği artmış, işçi faaliyetleri hızlı bir artış göstererek, ilk defa dernek kurma grev hakkı ve sendika kurma hakkı gibi haklar elde edilmiştir...

Cumhuriyet döneminde ise 1924 anayasasında da yer almış olmasına rağmen, sosyal devlet ve sosyal haklarla ilgili kısıtlı bir anayasadır. Günün şartlarına göre 1936 ve 1947 yılında bazı değişiklikler yapılmıştır.
Ülkemizde ilk defa geniş kapsamlı olarak sosyal devlet anlayışı 1961 anayasası ile hayata geçirilmiştir. 1961 anayasasının Genel Esaslar kısmının 2. maddesi Cumhuriyetin Nitelikleri başlığı altında “Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” der. İşte bu maddeyle Türkiye ilk defa “sosyal devlet” yönetimini kurmuştur diyebiliyoruz… Yine 1961 Anayasanın 41 maddesi “İktisadi ve sosyal hayat, adalete, tam çalışma esasına ve herkes için insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış seviyesi sağlanması amacına göre düzenlenir. İktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı demokratik yollarla gerçekleştirmek, bu maksatla, milli tasarrufu artırmak, yatırımları toplum yararının gerektirdiği önceliklere yöneltmek ve kalkınma planlarını yapmak devletin ödevidir.” der.
1982 Anayasasının 2’nci maddesine göre; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” şeklinde düzenlenmiştir…
Anayasanın, devletin temel amaç ve görevleri kısmında Madde 5 de ise, “Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır der.
Anayasanın belirlediği çerçeve içerisinde sosyal devlet anlayışı bu iken birde Anayasa mahkemesinin verdiği kararlarla sosyal devlet tanımı vardır. Örneğin, 16-27 Eylül 1967 tarih ve K.1967/29 sayılı Kararında sosyal devleti şu şekilde tanımlamıştır:
“(Sosyal devlet) ferdin huzur ve refahını gerçekleştiren ve teminat altına alan, kişi ve toplum arasında denge kuran, emek ve sermaye ilişkilerini dengeli olarak düzenleyen, özel teşebbüsün güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayan, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal, iktisadî ve malî tedbirler alarak çalışanları koruyan, işsizliği önleyici ve millî gelirin adalete uygun biçimde dağılmasını sağlayıcı tedbirler alan adaletli bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmeye kendini yükümlü sayan, hukuka bağlı kararlılık içinde ve gerçekçi bir özgürlük rejimini uygulayan devlet demektir”.
Anayasa Mahkemesi 26 Ekim 1988 tarih ve K.1988/33 sayılı Kararında da sosyal devleti şöyle tanımlamıştır:
“Sosyal hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Çağdaş devlet anlayışı, sosyal hukuk devletinin, tüm kurumlarıyla Anayasa’nın sözüne ve ruhuna uygun biçimde kurulmasını gerekli kılar. Hukuk devletinin amaç edindiği kişinin korunması, toplumda sosyal güvenliğin ve sosyal adaletin sağlanması yoluyla gerçekleştirilebilir... Anayasa’nın Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer verdiği sosyal hukuk devletinin dayanaklarından birini oluşturan sosyal güvenlik kavramının içerdiği temel esas ve ilkeler uyarınca toplumda yoksul ve muhtaç insanlara Devletçe yardım edilerek onlara insan onuruna yaraşır asgarî yaşam düzeyi sağlanması, böylece, sosyal adaletin ve sosyal devlet ilkelerinin gerçekleşmesine elverişli ortamın yaratılması gerekir.” deniyor.
Evet şimdi soruyorum, sosyal devletiz diyoruz bu anlayışa göre ülkede işsiz sayısı 4 milyona dayanmış ne yapıyoruz, ne yaptık?
Ana baba olarak evlatlarımızı, sosyal devletiz diyen idarecilerin açtıkları (işsizlik sayısını düşürmek için) üniversitelerde okuttuk boşta geziyorlar iş imkanı sağlanmıyor. Bu çocuklara sosyal devletim diyen yöneticilerin iş imkanı sağlaması gerekmiyor mu?
Sokakta yatan kimsesizleri koruma altına alıp onların her türlü ihtiyaçlarıyla ilgilenilmesi gerekmiyor mu?
31 gündür devam eden tekel işçilerinin haklarının korunarak, sokaklarda yatıp kalkan bu insanların dertlerine deva olmak, isteklerine cevap vermek sosyal devletin görevleri değil mi?
İstanbul’da özelleştirmeden dolayı itfaiyecilerin görevlerine son veriliyor, işine son verilenlere iş imkanı sağlamak sosyal devletin görevleri değil mi?
Ve buna benzer birçok dalda çalışan insanlar, doktorlar, hemşireler ve ezacılar vb gibi…
Elini omzuna koyduğunuz her vatandaş dertli ve endişeli gidiş iyi değil. Bu gidiş hiç iyi bir gidiş değil deniyor…
Karar sizin, işte anayasa ile belirlenmiş sosyal devlet ve işte yaşananlar, gerçekler göz önünde değil mi?
 
iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.