Suriye İşgalin Eşiğinde

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Mehmet Halil ARIK

 

İşin lamı-cimi yok; Suriye’nin işgali yakın!..

Tüm tertipler de hazır, işgalin gerekçesi de!..

-Amerikan ve Fransız vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak!..

Bütün mühendislik planları kurguda, provokasyonlar uygulamada; yakın gelecekte yapılacak tek eylem; gereği yapılmak üzere düğmeye basmak!..  Tıkır tıkır işliyor zaman!..

BOP bütün maharetiyle meydanlarda!.. Eşbaşkanlar görev başında. Talimatlar yağdırıyorlar!..

-Beşar Esad ; gitttt!!!..

Öncelikle işgal gerekçesinin kabul edilebilir noktaya ulaştırmak gerek…

Provokasyon mühendisliği de bu amaçla devrede!.. İşgal gerekçesinin haberleri bile hızla ulaştırıldı görsel ve yazılı medyaya.

Gereği yapılıyor, plan uygulanıyor!.. Devamını  haberden aynen aktaralım:

ABD Büyükelçisi Robert Ford ve Fransa Büyükelçisi Eric Chevallier’nin Suriye’deki halk ayaklanmasının kalesi konumundaki Hama’ya geçtiğimiz hafta yaptığı ziyaret, rejim taraftarlarının tehlikeli girişimlerde bulunmasına neden oldu. Rejim taraftarları başkent Şam’da ABD ve Fransa’ya ait büyükelçilik binalarına saldırdı. Amerikan Büyükelçiliği’nin bulunduğu binanın bahçesine kadar giren eylemciler, Suriye Bayrağı’nı göndere çekti.” 

Madem başladık; devamını da getirelim haberin!.. 

“Washington yönetimini halkı isyana teşvik etmekle suçlayan Devlet Başkanı Beşar Esad taraftarları, büyükelçilik binasının camlarını kırdı, bahçedeki bir araca da zarar verdi. Binanın duvarlarına Büyükelçi Robert Ford’a hakaret niteliğinde yazılar yazdı! Yazılan hakaret yazısının da ne olduğunu merak ettiniz mi!? Hemen söyleyelim: “Köpek!.. Devam edelim haberi aktarmaya…“Protestocuların, Büyükelçi Ford’un konutuna da saldırmaya çalıştı.
*Fransız Büyükelçiliği de Hama ziyaretine tepki gösteren rejim taraftarlarının tepkisinden nasibini aldı. 
Paris’ten bir yetkili ise, Suriye güvenlik güçlerinin olayı durdurmak için bir girişimde bulunmadığını iddia etti, 3 elçilik görevlisinin yaralandığını bildirdi.
ABD’nin Şam Büyükelçiliği’nden bir yetkili de, Suriye güvenlik güçlerinin müdahalede geciktiğini öne sürdü.
ABD Dışişleri sözcüsü, “Suriye hükümetinin Şam Büyükelçiliğimizi korumayı reddetmesini şiddetle kınıyoruz” dedi.” 
Haberin içeriğine bakarak; sıralayalım işgalin gerekçelerimizi…                                                                                                       

1- Provokasyon amaçlı olarak, Büyükelçiler, hükümet karşıtı direnişin kalesi konumundaki  merkezine- Hama’ya gönderilmişlerdir. 

2-Provokasyon, meyvesini vermiş ve halkın; Büyükelçiliklere, kısaca Amerikan ve Fransız topraklarına saldırmaları sağlanmıştır. 

3- Hükümet güçleri, (güya kasıtlı olarak), saldırganlara engel olmamış, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak ABD ve Fransız güçlerine, dolayısıyla Nato güçlerine, (buna bağlı olarak da ilerde TSK’ya) düşmektedir. İşgale, meşru müdafaa gerekçesi de hazır!..

4- Üstelik ABD Büyükelçisine hakaret edilmiş, rezidansının duvarına “köpek” yazılmıştır.

ABD her şeyi affeder, bu hakareti affetmez!.. Bunu biz yakın tarihten biliyoruz a f f e t m e m i şt i!

Yıl 1969 ; 6 ocak!.. Vietnam Kasabı olarak bilinen ABD Büyükelçisi Komer’in Ankara’ya gelişi; başta ODTÜ öğrencileri olmak üzere, diğer üniversitelerden de kalabalık öğrenci toplulukları tarafından havaalanından başlayarak protesto edilmişti. Buna rağmen; henüz protesto dumanları tüterken; Komer ODTÜ’ye gelmişti!.. Tahrik amaçlı bu eylem, meyvesini vermiş, diğer arabaların tümünden apayrı bir yere park edilmiş siyah renkli dev Cadillac, kısa süre sonra, ateşe verilmiş ve yakılmıştı!.

Olay anında Rektör Kemal Kurdaş’ı arayan içişleri bakanı Faruk Sükan: ‘sefiri kandırıp oraya yemeğe davet ettin, tuzağa düşürdün, arabayı yaktırdın. bütün gücümle üniversiteye giriyorum. karşıdaki benzin istasyonunda 250 polisim bekliyor.”diye tehditler savuruyordu.          

Ancak; Kurdaş, Sükan’ın üniversiteye girişine izin vermemiş. olay günü akşamı, tekrar içişleri bakanı ile görüşen Rektör, bu sefer olayla ilgili olarak Sükan’ı suçlamış: “şu kanıya vardım ki arabayı siz yaktırdınız. Maksadınız polisi Üniversiteye sokup, bir çatışma çıkartmak, kan akıtmak, olayı büyütmekti. Tertipçisi sizsiniz.” Demiştir.                                      Ama sonuçta; işbirlikçiler eliyle yapılan provokasyon, amacına ulaşmış, idealistçe bir düşüncenin öncüleri olarak bu olayı  gerçekleştiren gençler, yakın aralıklarla, parklarda, sokaklarda, dağlarda, teker teker avlanarak tuzaklara düşürülmüşlerdir..

Bu olayın anısına, 6 Ocak günü; Üniversite içindeki bir uyuz köpeğin boynuna da bir “Komer” yaftası asılmış ve o Komer; Üniversite içinde haftalarca başı-boş dolaşmıştı.

Unutmadı ve affetmedi ABD; ne o yaftalı Komeri ; ne de arabasının yakılmasını ne de yakanları!.. Zaten affetmek için de kurgulanmamıştı planlar!.. 12 Mart ve 12 Eylül’e giden yolların parke taşları o yıllarda böylesine provakasyonlarla döşendi… ve bu sayede kurulan faşizmin gelecek yıllarda takipçisi olacak yandaş iktidarlar aynı planların ürünleri olarak o yıllardan başlayarak şekillendirildi.

Emperyalizmin baş temsilcisi ve jandarması ABD; büyükelçilerini provokasyonlarda kullanmakta usta olduğunu bir kez daha Suriye halkı üzerinde kanıtlamıştır!..

Hem; zaten, kolay işgal için, mayınlı arazi engeli de ortadan kalkmış durumda!.. BOP o konuda da ön hazırlıklarını önceden tamamladı zaten!..

Mehmet Halil ARIK / Emekli eğitimci DENİZLİ

iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.