Yanlış da Israr Etmemek Adına

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Serhat KUŞDOĞAN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
13.01.2011

 
Kısmi İstikrarsızlık, sistemin yapısından kaynaklanan çelişkiler ile yaratılmaktadır. Kontrollü isyan, sisteme muhalif kesimlerin kışkırtılması ile sağlanır. Bu olaylar İktidarın gücüne güç katar. İktidarın hedeflediği sistemin muhafazası için gerekli otokrasinin yasalaşmasını hızlandırır. Gösteri ve eylemler, İktidar tarafından planlı olarak kullanılmakta ve [bu şekilde] tahriklere zemin hazırlanmaktadır. Siyasal antropoloji de bu duruma, dinamikçi metot diyorlar. Çatışma ortamlarından uzak durmak adına gelenekçiliği yaygınlaştırmayı, gösteri ve eylemler sayesinde istedikleri düzeni kurmayı başarıyorlar.
Cumhuriyet Mitinglerinde doğrular konuşuldu. Sloganlar ideale yönelikti. İnsani Hak ve Bireysel özgürlükler dile getiriliyor, sosyal haklar geri isteniyordu.
Seçmenlerin büyük kısmı tarafından, son 60 yıldır yaşanan hukuksuzlukları, haksızlıkları ve yolsuzlukları savunan mitingler olarak algılandı. Üstelik AKP’nin “60 yıldır iktidara gelemediniz” sloganı herkesin beynin de çınlarken... Seçmen, istikrar istiyordu. Geçmişte yaşanan çatışma ortamının yinelenmesini istemiyordu. Cumhuriyet mitingleri planlı olarak kullanıldı ve tahrik edildi. Gerçeği gizleyen ideolojik ifadeler, Cumhuriyet mitinglerinin ruhunu yansıtamadı.
Çağlayan mitingi sonrası Pendik istikametine doğru toplu taşıma araçları ile giderken, Çağlayandan uzaklaşıp, aktarma yaptıkça bindiğim toplu taşıma araçlarında elimdeki Türk Bayrağını ne yapacağımı bilemedim. “ANARŞİST” dercesine bana bakan kızgın bakışlar, Çağlayandan uzaklaştıkça artmaya başladı. Evime yaklaştıça Kesinlikle Bir Şuç İşlediğimden Emimdim. Eve girdiğimde, Çağlayanda boynuma bağladığım, sırtıma astığım ve bileğime taktığım Türk Bayrakları, montumun cebinden çıktı. Ülkem insanı benim kötü birşey yaptığımı düşünüyordu. Hata yaptık...
Sabah gazetelere baktığım da çoğu gazete çağlayandaki çoşkuyu anlatır sanıyordum. Birileri 12 Eylül öncesine geri dönüleceğinin ayak sesleri diyordu. Bir tanesi kanlı 1 Mayıs’ı anlatıyordu. Yakın tarih dahi olsa, yazılanları yaşayanlar hayatta olduğu halde, İktidarı elinde bulunduranların tarihi gizleyen yaklaşımları mutlak doğru kabul edilmek zorundaydı.
Cumhuriyet Mitingleri dip dalgası olacaktı. Dibe vurdu.
Toplumun şekillendirilmesini sağlayan yegane etmenler; İmtiyaz sahipleri, Mülkiyet Sahipleri, İktidar Sahipleri hesaba katılmamıştı. Cumhuriyet Mitingleri, İktidarın Kutsal araçları üzerinden ince bir planın ürünü değildi. Ezilenlerin bir kısmının, haksızlığa ugrayanların az bir kısmının, Ülkesini sevenlerin çok az bir kısmının kendiliğinden biraraya geldiği sivil örgütsüz bir hareketti. Asgari gerekli erkleri elinde bulundurmadığı için kendiliğinden başlayan doğal süreç, erkleri elinde bulunduranlara hizmet etti. Siyasal guruplaşmaları, keskin çizgilerle ayrılan kitleleri, tüketim toplumuna dönüşen emekçileri, bağış ve yardımların yaptırımlarını GÖREMEDİ...
17. yy, İktidar sahiplerinin sevgisini kazanmak adına topluca din değiştiren halklar yüzyılı... Zihinler fethedildi. Yeni paradigmalar halkı nereye götürür bilinmez. İslam elindeki parayı kaybederse veya Petrol eskisi kadar para etmezse ne olur bilinmez.
Cumhuriyet Mitinglerine katılanların masumiyetine inancım tam; Cumhuriyet Mitinglerini düzenleyenlerin kullanıldıklarını anlamalarını bekliyorum. Siyasal, sosyolojik açıdan incelendiğinde; genel seçim sürecinde mevcut Siyasi Partilerin başarısı, inandırıcılığı ile doğru orantılıdır. Bu süreçte Cumhuriyet Mitinglerinin benzerlerinin, mevcut Siyasi Partilerin kendilerini halka doğru anlatmalarına engel olacaktır.
Yanlış da ısrar etmemek adına...
 
iletisim@PolitikaDergisi.com

Yorumlar

Merhaba

Bizim ev İzmir'de miting alanına çok uzak olmadığı için sizin karşılaştığınız durumlar yaşamadık. Ama Ülke genelindeki bakış şekli İstanbul'dan anlaşılabilir. Zira orası küçük Türkiye. Ancak yinede bu iktidarı göndermek için o halk lazım. Bıkmadan usanmadan doğruları anlatmalıyız. Her şeye rağmen Cumhuriyet mitingleri doğru idi diye düşünüyorum. Bu sayede birçok kişi gerçekleri daha yakından görme şansına sahip oldu. Birileri haksız yere suçlandı hatta Silivri çukuruna atıldı ama olsun. Aydınlık yarınlar için ışık vereceksek yanmamızın pek önemi yok. Saygılar..

Sayın Cem Osman

Sayın Cem Osman TAMTÜRK,

Seçim arifesinde Aydınlık yarınların tek garantisi Siyasi Partilerdir.
Birşeyler yapmak isteyen herkes kendi desteklediği siyasi partinin seçim çalışmalarına aktif olarak katılmak zorundadır.
Sivil Toplum Örgütleri seçim sonuna kadar meydanları siyasi partilere bırakmalıdır.

Fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim,
Kendinize iyi bakın...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.