Politika Dergisi Yazar Yazıları Arama

Türk Dünyası Medya Formu (2/2)

Referans İçerik: 
Türk Dünyası Medya Formu (1/2)

Başbakanlıkta katıldığım toplantıda, konunun çok ciddi ve Türk dünyasına katkılarda bulunacak bir düşünce olması nedeni ile Başbakanlığın bu kuruluşun hayata geçmesi için tüm desteği vereceği belirtilerek, çalışma ve temaslarıma devam etmem istendi. Artık her şey yavaş yavaş yoluna girmeye başlamıştı.....

Bu toplantının birkaç hafta sonra beni Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden arayarak görüşmeye çağırdılar. Görüşmemiz Sayın Genel Müdür ve ekibi ile oldu. Kendilerine gerekli evrak ve çalışmaları sundum. Konuyu değerlendireceklerini ve çalışmalar bitince beni arayacaklarını belirtmeleri üzerine toplantı son buldu.

Kısa bir müddet sonra çalışmalarını tamamladıklarını ve 2010 yılının Ekim ayında “Türk Dünyası Gazeteciler Birliğini”nin kuruluş toplantısını yapacaklarını bana bildirdiler. T.C. Dış İşleri Bakanlığı ile yaptığım görüşmelerde de kuruluşun şekli ile ismi de yavaş yavaş belirginleşmeye başladı. Politik endişelerden dolayı “Türk Dünyası” tanımı çıktı yerine “Türk Dili” tanımı girdi, “Birlik” kelimesi çıktı, yerine “Forum” kelimesi girdi ve ilk kurucular toplantısı Ekim 2010 yerine 21 Aralık 2010 tarihinde Ankara’da Rixos Otel’de “Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Forumu” adı altında yapıldı.

Türk Dünyası Medya Formu (1/2)

Bugün dördüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Türk Dili Konuşan Ülkeler ve Topluluklar Medya Forumunun kurulması fikri 2008 yılında oluşmaya başlamış, kuruluş çalışmaları da 2007 yılında başlamıştır.

2007 yılında, özelikle benim fiilen içinde var olduğum ve gözlemlediğim siyasi bir olayın farklı bir yorumla ve kendi işlerine geldiği şekilde batı dünyasında etkili olan bir haber ajansı tarafından dünya medyasına servis edilmesi, bende bu olayı doğru olduğu şekliyle nasıl Türk dünyası kamuoyuna duyurabilirim soru işaretinin oluşmasına neden olmuştur.

2007 yılında Yalova Folklor Eğitim Merkezi’nin Yalova'da düzenlediği 1. Türk Dünyası Gazeteciler Buluşmasına Batı Trakya, Azerbaycan, Afganistan, Irak, Suriye, Kazakistan, Kırgızistan, Yakutistan, Gagauzya ve Çuvaşistan’dan gazeteci arkadaşlar da katılmışlardı.

AKP İktidarı İçin Zor Günler Başlıyor!

Bu yılın sıcak Ağustos ayında Cumhurbaşkanı seçildikten sonra RT Erdoğan, anayasamıza aykırı olarak fiili “Yarı Başkanlık” sistemini uygulamaya çalışıyor; aslında anayasal suç işliyor. Öte yandan ülkede işler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eski ekibi için artık istenildiği gibi yürümüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarı için artık zor bir dönemin başladığını söyleyebiliriz. AKP için bu dönemin belli başlı sıkıntıları olarak ta şunları sıralayabiliriz:

  • RT Erdoğan’ın anayasaca meşru olmayan bir zeminde “Yarı Başkanlık” sistemini uygulamaya çalışması,
  • PKK ile AKP arasındaki “Çözüm” sürecinin içerdiği riskler,
  • “Ak Saray” tartışmasının yarattığı huzursuzluk,
  • AKP seçmeninin A. Davudoğlu’nu bir türlü lider olarak benimseyememesi,
  • Ekonominin giderek teklemeye başlaması, işsizliğin artması vs. gibi.

Türk Malları Kasten İstimlak Ediliyor

Kıbrıs Rum Yönetimi, Güney Kıbrıs'ta kalan Türk mallarını yok etmenin yolunu buldu.

İstimlak adı altında tüm Türk malları tek tek millileştiriliyor ve tapuları Rum Yönetiminin adına geçiriliyor.

1905-1931 yılları arasında başka bir yöntemle, adına evrakta sahtecilik de denilen bir uygulama ile Kıbrıs adasındaki Türklere ait malların büyük bir kısmını kendi adlarına kaydetmişlerdi.

Şimdi alenen sahtecilik yapmıyorlar ama nerede bir Türk malı varsa yasalara uygun bir şekilde istimlak edip üzerine halka açık tesisler kurarak sahipleniyorlar.

Larnaka'dan Dikelya'ya doğru giderken sağ tarafta, yol ile deniz arasında kalan yakıt depolama tesislerini, şehir artık oralara kadar uzayıp genişlediğinden, 2001 yılında bulundukları yerden kaldırmak, başka bir yere kurmak ve bölgeyi temizleyip rehabilite ederek ilgili belediyeye devretme kararı almışlardı.

Beyazlar ve Zenciler

1950'li yılların son yarısında ve 1960'lı yılların başında Amerikan kültürünün, filmlerle ve şarkılarla, Amerikan ekonomisinin de otomobil ve çeşitli ev aletleri ile dünyayı istila ettiği dönemde Amerika Birleşik Devletleri tam bir rüya ülkesi görünümünü vermişti bana.

Rahmetlik babam Prof. Dr. Hakkı Atun'un İkinci Dünya savaşı sonrası iki kez burs alarak ABD'ye gitmesi ve orada akademik kariyer yapması, o yokluklar döneminde akla hayale bile gelemeyecek bir ücretle Squibb Firması’nınABD'deki merkezi araştırma laboratuvarında çalışma teklif etmesi, babamın daha ABD'ye ilk ayak bastığı hafta neredeyse bir takım elbise fiyatına ikinci el bir Studebaker marka otomobil satın aldığını söylemesi gerçekten de beni büyülemiş, ABD'yi gözümde her yönden mükemmel bir ülke konumuna yükseltmişti. Bunda ilkokulu okuduğum ve hocalarının bazılarının Amerikalı olduğu T.E.D. Ankara Koleji'nin de etkisi çok olmuştu. Okulun beyzbol takımına girmem de bu nedenleydi.    

14 Aralık Operasyonu Nasıl Yorumlanmalıdır?

Geçtiğimiz 14 Aralık 2014 günü F. Gülen hareketine yakın olan Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonunda görevli ve sorumlu bazı kişiler hakkında soruşturma açıldı. Gazete ve TV ofis ve stüdyoları polisçe aranarak, bazı kişiler tutuklandı. Bu olay hem ülke içinde hem de dünyada büyük yankı yaptı.

Ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, olayı demokrasiye karşı işlenmiş bir “darbe” olarak değerlendirirken; MHP’li sözcüler ise “İç Güvenlik” ile ilgili yeni yasa ile bu olay arasındaki zamanlamaya dikkat çektiler. İşçi Partililer soruşturmayı desteklerken diğer sol ve sosyalist çevreler genellikle bu soruşturmaya temkinli yaklaşmaktadırlar.

Memur Devletinin Batışı (2/2)

Ülkemizde kurulu olan sistem, maalesef geçmişte ve günümüzde milletvekillerinin çoğunluğunun aktif kamu görevinden siyasete geçmiş kişiler olduğundan, çıkarılmış yasaların önce kendi çıkar ve menfaatlerini korumak amaçlı olmasına yol açmış ve sistem de devletin halka hizmet vermesi yerine halkın memurlara çalışması şekline dönüşmüş. Diğer ülkelerde ve özellikle de Türkiye'de devlet ve memurlar halka hizmet ederken, bizim ülkemizde halkımız memurların emrindedir, memurlar için çalışır ve memurun asli görevini yapmasına da yardımcı olur adeta.

 

Anastasiades'in Parlak Zekalı Jeostratejik Danışmanı

Loucas Charalambous

Sunday Mail, 23 Kasım 2014

İngilizce'den Çeviridir.

Yayın adresi: http://cyprus-mail.com/2014/11/23/anastasiades-brilliant-geostrategic-ad...

 

Bu Yazı KKTC Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi'nin 24 kasım 2014 tarih ve 2014/172 Sayı'lı bülteninden alınmıştır.

 

Loucas Charalambous’un 23 Kasım 2014 tarihli Sunday Mail gazetesinde yayınlanan, “Anastasiades’in parlak zekâlı jeostratejik danışmanı” başlıklı yazısında, Güney Kıbrıs lideri Nikos Anastasiades’in bazı takıntılarının olduğunu ve bunlardan birinin de yapmış olduğu atamalarının olduğunu belirtti. Charalambous yazısında, komitelere, alt komitelere ve kurullara ihtiyacın olup olmadığının ya da bunların maliyetinin ne kadar olduğunun Anastasiades’i hiç ilgilendirmediğini, onun için önemli olanın yeni görevlere birilerini atamak olduğunu vurguladı.