Politika Dergisi Yazar Yazıları Arama

Memur Devletinin Batışı (1/2)

Kıbrıslı Türklerin büyük bir kısmı bir şekilde her ay sonu devletten maaş almakta. Özel şirketlerde çalışanların da hayali bir gün devlet dairesinde memur olmak.

 

KKTC'de memurlar, 1970 yılında temelleri atılan, 1975 ve 1983 yıllarında da Anayasallaştırılan kurallarla, hem son derece verimsiz çalışıyorlar hem de devletin bütçesine adeta el koymuş durumdalar. Vatandaştan haklı veya haksız bir şekilde, direkt veya da endirekt vergi ve harçlarla toplanarak oluşturulan bütçeyi adeta sonuna kadar sömürüp silip süpürüyorlar.

 

Polis Örgütüne Siyaset Karıştırmak

Gene birileri polisin sivile bağlanması fikrini alttan alttan dürtüp, yapay da olsa gündem yaratmaya çalışıyor.

Neredeyse yüzde 33 eksik olan, yani üçte biri fiilen görevde bulunmayan bir kadroyla görev yapan, canla başla çalışan, nöbet ve devriye yükü iki misline çıkmış polisimizi şaibe altında bırakmak için bir takım kesimler elden geleni yapıyor, özel biçilmiş kaftan gibi provokasyonlar bile planlayıp sahneliyorlar, polisin kural dışı davranışlara nasıl tepki vereceğini bildikleri için.

Maksat koro halinde dört beş koldan saldırarak polisi gözden düşürmek.

Polis Teşkilatı'nda Oynanan Oyunlar

Sınırlarımızı koruyan ve dış güvenliğimizi sağlayan Güvenlik Kuvvetlerimizin çökmesi ve geleceğini sıkıntıya sokmak için oyunlar oynanır da, iç güvenliğimizi sağlayan polisimizi yıpratmak ve gözden düşürmek için oynanmaz mı?

 

Elbet aynı kişiler perde gerisinde aynı çirkin oyunları polisimiz için de oynamakta.

Sessiz ve derinden faaliyet göstererek.

Amaç polisi yıpratmak ve içte kaos ile güvensizlik yaratmak. Sonrasında KKTC'yi yıkmak daha da kolay olacak, elbet güçleri yeterse.

 

Askerlik Değişiklik Yasasında Oynanan Oyun (2/2)

KKTC Meclisinde Askerlik Değişiklik Yasası'nı ele alan Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi 5, 12 ve 14 Kasım tarihlerinde hiç bir askeri ve mali uzman çağırmadan kendi kendine yaptığı toplantılarda kabul ettiği ve Genel Kurula gönderdiği Askerlik Değişiklik Yasasındaki Geçici 4'cü madde açıkça "Askerden kaçmayı teşvik etmekte ve de üstüne üstlük bir de ödüllendirmekte."

 

Askerlik Değişiklik Yasasında Oynanan Oyun (1/2)

KKTC Meclisi'nde ele alınmış olan Askerlik Yasasında kötü ve bilinçli veya bilinçsiz olarak bu ülkeye zarar verecek bir oyun oynanmakta maalesef.

 

Kimi milletvekilleri bazı kesimlerden yandaş toplama ve popülizm uğruna bir takım girişimler yapmakta, kimi de kardeşini düşünerek, kişiye özel değişiklik yasası çıkarttırmak için uğraş vermekte. Ülkeyi ve ülkenin geleceğini düşünerek yasayı ele alanlar sessiz çoğunluğu oluşturuyor.

 

Muhalefet ama İktidar Adayı Muhalefet(?)

Şurası bir gerçek, Cumhurbaşkanlığı seçimi, ülkemizde adil olmayan bir biçimde yürütüldü. İktidar partisinin adayının, yani başbakan Erdoğan’ın, seçim kampanyası devlet destekli olunca geniş kitleler üzerindeki etkisi de, tabii ki daha fazla olacaktır.

Türkiye için bazı şeyleri belli başlı ve belirgin olarak söyleyebiliriz.

Ülkemiz, neredeyse 2-3 yıldır aşırı bir kutuplaşmanın etkisinde siyaset üretmeye çalışıyor.

Siyaset sistemimiz, parlamenter demokratik rejime dayanmakta. Demokratik rejimlerde iktidar partisi ve yürütme gücü olduğu gibi, bir de meclis tarafından yürütme organının yaptığı işlemler denetlenir.

Ne mutlu bize ki… Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokrasiyle idare edilmekte. Ülkemizde iktidarın ifa ettiği işlemler ve yürüttüğü siyasal ve ekonomik faaliyetlerin denetimi, pek tabii ki ancak bir muhalefet eliyle yapılabilir.

Nasıl ki siyaset kurumu içinde bir iktidar teşkil edilmişse, buna mukabil bir muhalefet cenahından bahsetmek durumundayız.

Yurttaşlık Yasası Vatandaşlığı Zorlaştırıyor

KKTC Meclisi'nin Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi tarafından oybirliği ile kabul edilen Yabancılar ve Muhaceret (Değişklik Yasa Tasarısı) ile İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni "Yurttaşlık Yasa Tasarısı" veya da halk arasında bilinen ismi ile "Vatandaşlık Yasası" hala daha tatmin edici bir düzeye gelmediği gibi, KKTC'ye faydalı olabilecek bir içeriğe sahip değil.

 

Her ikisi de biraz şövenist, biraz tutucu, biraz art niyetli ve biraz da insan haklarını kısıtlayıcı içeriğe sahip.

 

Rumların Yanlış Stratejisi (4/4)

Rumların ve Yunanlıların sonuncusu olarak addedilebilecek son yılların en büyük stratejik hatası da, Kıbrıs Rum Yönetiminin bir kahraman edası ile ve de intikam almak amacıyla Türkiye-AB müzakereleri sürecinde 6 başlığı dondurması, Fransa'yı da başlık dondurması yönünde teşvik etmesi oldu.

Sonucu tam bir fiyaskoydu bu stratejinin.

Süreç Türkiye'nin aleyhine değil, Rumların aleyhine işledi…

Kıbrıslı Rumlar, Yunanlılarında desteği ile Türkiye-AB müzakereleri sürecinde 6 başlığı dondurmak düşünceleri, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak ve Türkiye'nin "Aman ne olursunuz başlıkları açın, ben de ne isterseniz yapmaya hazırım" diyeceği hesapları üzerine inşa edilmişti ve Türkiye'den, gerek Kıbrıs konusunda gerekse başka konularda büyük tavizler almayı hedefliyorlardı. Sonuçta çok fena yanıldıkları ortaya çıktı.