CHP’li bir grup milletvekili şu açıklamayı yaptı;
“Bir siyasi iktidar, faşizmi adım adım devlet yapısı içinde kurumsal hale getiriyorsa, çağdaş anayasalarda düzenlenen temel hak ve özgürlükleri gasp ediyorsa; orada artık insan hakları evrensel sözleşmelerinde ve uluslararası sözleşmelerde düzenlemesi yapılan ‘baskıya ve faşizme karşı direnme hakkının’ meşru şartları oluşmuş demektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm yurttaşlarını, bu ‘açık ve yakın tehlikeye karşı’ uyarıyor, anayasal ve meşru zemin içinde toplumsal haklarını kullanmalarının zorunluluğunu dile getiriyoruz. Gün o gündür.”
Kart, yapılan çağrı ile neyi kastettiklerinin sorulması üzerine,
“Söylediklerim çok net. Demokraside siyasi partileri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve kamuoyuyla bir bütünü oluşturmaktadır. Bu yapı içinde bütün unsurları anayasal ve meşru zemin içinde direnmeye ve muhalefete çağırıyoruz. Söylediğimiz budur. Bunun yol ve yöntemleri, vurmadan kırmadan, meşru zeminlerde her zaman için demokrasilerde bulunur”
dedi.
Başbakan ve medyası bunu Tunus ve Mısır’da ki isyana benzer isyan çağrısı olarak algıladı.
Başbakan ve medyası Cumhuriyet Mitinglerini de darbe isteyen halk olarak algılamış, hatta Başbakan’ın medyası, Cumhuriyet Mitinglerine katılanları “ergenekoncu” ilan etmişti.
Şimdi düşünüyorum; acaba halk CHP’nin çağrısına uyup meydanlara tekrar çıksa bu kez Başbakan bunu nasıl algılayacak.
Bir grup öğrencinin yaptığı eylemi hükümeti yıkmaya çalışmak gibi algılayıp, öğrencinin karnında ki bebeği bile potansiyel tehlike olarak gören zihniyet, CHP’nin meşru yollarla halkı meydanlara çağırmasını “isyana teşvik” olarak algılamışsa, korkarım ki halkın meydanlara çıkması, halk için çok tehlikeli olacaktır.
Tunus’ta ve Mısır’da isyanın amacına ulaşmasında ki en büyük etken, kolluk kuvvetlerinin halka müdahale etmemesidir.
Peki, Türkiye’de böyle bir halk hareketi sokaklara çıksa ne olur?
Kolluk kuvvetleri ne yapar?
Asker, EMASYA kaldırıldığı için bir şey yapamaz.
Ya Polis?
AKP’nin polis gücünü askeriye gücüne çıkarmaya çalışmasını bu yazıyı okuduktan sonra bir kez daha düşünün? Ancak polis gücünün, asker gücüne eşit duruma getirildiğinde Yugoslavya’ya ne olduğunu da unutmayın!
Yorumlar