Terör Konusunda Yakıcı Gerçekler

Meclis terör konusunda “gizli oturum” yapma kararı alıyor… Genel kurul toplantısında konuşulanları dışarıda açıklamak yasak. 

Peki konuşulanlar kimden gizli?.. Evet, bu soruyu herkes kendi kendine defalarca sormalı:

• Gizli oturum toplantısında konuşulanlar kimden gizli?

Ama, terör örgütünün sözcüsü/uzantısı/temsilcisi/yardakçısı olan siyasi parti Meclis’te!..

Bir adım daha atalım: PKK da Meclis’te, PKK’nın şehir yapılanması olan KCK da!..

Gelin şimdi yanıt verin yukarıdaki soruya…

Meclis’in gizli oturumunda konuşulanlar [böyle bir ortamda] kimden gizlidir?..

Yanıt açıktır:

• Sadece halktan!...

Sizden, bizden, hepimizden…

TBMM’nde yapılan gizli oturumda konuşulanlar [bilindiği üzere] tam 10 yıl boyunca dışarıya aktarılamıyor…

Ama tüm Türkiye halkı biliyor ki, bu gizli oturumda konuşulan her şey, harfi harfine, dakikası dakikasına İmralı’ya ulaşmıştır… Kandil’e ulaşmıştır.

Bu tespit önemlidir.

Çünkü bu tespitin içeriğinde birçok gerçek üst üste, yan yana kümelenmiş ve birikmiştir.

Mesele bu birikimi çözmek, doğru yönlere ve mecralara doğru akıtmaktır.

İşte toplumsal muhalefete önderlik edecek olan siyasi partilerin görevi budur, işlevi budur, varlık sebebi budur…

Ama CHP lideri, tam da bu aşamada Hükümet’i istifaya davet etmektedir.

Böyle yapmakla da, halkın bilincine bu kör düğümlü atanların eline kolaylıkla oynayabilecekleri bir oyuncak vermektedir.

Günler, aylar boyunca “Terör örgütüne karşı sınır ötesi operasyon yapılmalıdır.” diye meydanlarda nutuk atılmadı mı?

“Sınır ötesi operasyon yapılsın.” diye oy birliği ile Hükümet’e “teskere” verilmedi mi?

Ve işte şimdi tam da Hükümet bu yetkiyi kullanıp 22 tabur askerle yabancı ülke topraklarında büyük çaplı bir operasyona girişmişken Hükümet’i istifaya davet etmek nasıl bir zamanlama hatası ya da kurmaylık[!] dehasıdır?

Böyle önemli bir süreçte ülke Hükümetsiz kalıp, yeni Hükümet kurma çalışmaları ile mi uğraşmalıdır?

Ayrıca var olan Meclis aritmetiğinden bu günkünden farklı bir Hükümet yapılanması mı çıkacaktır?

Hayır… Ve asla!

O zaman ülke böyle bir süreç içinde çalkalanırken Hükümet’in istifasını istemenin hikmeti nedir?.. Anlamı kaç okkadır?

İşte tam da bu aşamada bir İranlı yetkili İstanbul’a geliyor ve muhalefetin söylemesi gereken gerçeği halkın dikkatine sunuyor:

• Amerika gerçekten Türkiye ile istihbarat paylaşmış olsaydı, Türkiye 24 şehit vermezdi!..

Türkiye yıllardır sinsi bir savaş yaşamaktadır.

Bu savaşta binlerce şehit verilmiş, onbinlerce ocak sönmüştür.

Ancak Türk askeri bugün sınır ötesinde terörist kovalamaktadır.

Ama teröristlerle ilgili istihbaratın kaynağı Amerika’dır!..

Türk Silahlı Kuvvetleri yurt içinde ve yurt dışındaki terörist varlığı ile Ortadoğu’da kendi çıkarlarına bağlı bir Kürt devleti kurma hedefine adım adım yürüyen yabancı bir devletten aldığı bilgilerle savaşmaktadır.

İşte Türkiye halkına anlatılması gereken çıplak ve yakıcı gerçek budur…

Faruk HAKSAL

faruk.haksal@politikadergisi.com [2]