İçeriği Yazan: Asım US Zaman: Çar, 04/01/2012 - 21:54
Emeğinize sağlık Alphan Bey. Yalnız bir iki hususa dikkat çekmek istedim.
Yazıda bir yanlışlık olmuş sanırsam, Pinochet Arjantin değil, Şili'de darbe yapmıştır.
Bir diğer husus ise Marx sadece metodolojik olarak İngiliz Klasik İktisadı, Alman Diyalektik Felsefesi ve Fransız Sosyalizmini kendi görüşüne konsolide edip, bunlardan yepyeni kavramlar ortaya çıkarmamıştır. Marx'ın ardılları olduğu gibi öncülleri de vardır.
Şu an aklıma gelen mesela, Proleterya ve Burjuvazi kavramları Marx'a değil, Marx'tan daha önce yaşamış olan Sismondi'ye aittir. Bunun dışında yabancılaşma iktisadi-tarihi yabancılaşma kavramı, Feuerbach'ın felsefi yabancılaşmasından dönüştürüldüğü gibi, Hegel'in Diyalektik İdealizminden; Marx'ın Diyalektik Maddeciliğine geçişinde bir transformatör vazifesi görmüştür.
Genel olarak Ortodoksi ve Revizyonizm tartışmaları açısından dediğim gibi emeğinize sağlık. Şahsi düşüncem ise bilhassa Marx'ın Praxis'i yani eylem felsefesi üzerine olan değişimleri ben revizyondan ziyade, deformasyon olarak görmekteyim. Her solcu Marksist olmalı diye bir kanun yok, bu sebeple Marksizmi de düşünürlerin ya da eylem adamlarının kendi düşüncelerine uydurmaya çalışmalarının alemi yok diye düşünüyorum. Marx zaten insanlık tarihinin gelişimini, son aşama olan kapitalizmi ve kapitalizmden sonra neyin nasıl olacağını çok net biçimde öngörmüştür.
Yorumlar
Emeğinize sağlık Alphan Bey.
Emeğinize sağlık Alphan Bey. Yalnız bir iki hususa dikkat çekmek istedim.
Yazıda bir yanlışlık olmuş sanırsam, Pinochet Arjantin değil, Şili'de darbe yapmıştır.
Bir diğer husus ise Marx sadece metodolojik olarak İngiliz Klasik İktisadı, Alman Diyalektik Felsefesi ve Fransız Sosyalizmini kendi görüşüne konsolide edip, bunlardan yepyeni kavramlar ortaya çıkarmamıştır. Marx'ın ardılları olduğu gibi öncülleri de vardır.
Şu an aklıma gelen mesela, Proleterya ve Burjuvazi kavramları Marx'a değil, Marx'tan daha önce yaşamış olan Sismondi'ye aittir. Bunun dışında yabancılaşma iktisadi-tarihi yabancılaşma kavramı, Feuerbach'ın felsefi yabancılaşmasından dönüştürüldüğü gibi, Hegel'in Diyalektik İdealizminden; Marx'ın Diyalektik Maddeciliğine geçişinde bir transformatör vazifesi görmüştür.
Genel olarak Ortodoksi ve Revizyonizm tartışmaları açısından dediğim gibi emeğinize sağlık. Şahsi düşüncem ise bilhassa Marx'ın Praxis'i yani eylem felsefesi üzerine olan değişimleri ben revizyondan ziyade, deformasyon olarak görmekteyim. Her solcu Marksist olmalı diye bir kanun yok, bu sebeple Marksizmi de düşünürlerin ya da eylem adamlarının kendi düşüncelerine uydurmaya çalışmalarının alemi yok diye düşünüyorum. Marx zaten insanlık tarihinin gelişimini, son aşama olan kapitalizmi ve kapitalizmden sonra neyin nasıl olacağını çok net biçimde öngörmüştür.
Sevgiler