Politika Dergisi - Gökçe Pişkin Mülakatı

Gençliğin politik olması için kurulduğu günden bugüne genç kalemlerle yola çıkan, onların fikirlerini sayfaları aracılığıyla duyuran Politika Dergisi olarak, ülke aktif siyasetinde dikkat çeken genç siyasetçileri, fikir, parti, düşünce ayırt etmeksizin bu sayfalarda sizlerle buluşturuyorduk.

Bundaki amacımız, politik sahanın aktif uygulayıcısı olan gençlerin siyasete dair söylediklerini öne çıkarmak ve bu sayede kamuoyunda gençlik politikalarını görünür kılmaktı.

Geçtiğimiz günlerde genç bir kadın siyasetçi olan ve adına sıklıkla rastladığımız CHP PM üyesi Gökçe Pişkin ile gündem üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. PD olarak, gençliğin politize olmasını savunurken, genç bir aktif siyasetçi olan Pişkin’in de bu konu üzerine benzeri çağrıları yapması bizi kendisiyle söyleşmek için buluşturdu.

Keyifli okumalar…

İlker EKİCİ: Sn. Pişkin öncelikle Politika Dergisine gösterdiğiniz ilgiden ötürü teşekkür ederiz. Türkiye’nin en genç, aktif kadın politikacılarından birisiniz. Bilmeyenler için kendinizden biraz bahseder misiniz?

Gökçe PİŞKİN: Ben teşekkür ederim. Genç bir dünyalıyım her şeyden önce. Bu şeklimle ülkemizde siyaset yapan bir gencim. Solda duran, idealleri olan, daha eşitlikçi ve demokratik bir dünya için siyasi araçlar aracılığıyla mücadele eden bir insanım. Cumhuriyet Halk Partisi’nde iki kurultay arasındaki en yüksek karar alma merci olan Parti Meclisi’nin en genç üyelerinden biriyim. Aynı zamanda Gençlik Kolları Merkez Yönetim Kurulu üyesi, Uluslar arası İlişkiler sorumlusuyum. Avrupalı Genç Sosyalistler (ECOSY) örgütünde CHP Gençlik Kolları’nı temsilen yönetimdeyim. Yaptıklarımın arasında önde gelen bunlardır.

İlker EKİCİ: Sosyal ağları aktif kullanıyorsunuz. Siyasal katılım üzerine eğildiğinizi fark ediyoruz. Dergimizin sloganı da “Apolitik Kalmayın” olunca, bu konu hakkında görüşlerinizi merak ettik. Gençliğin politik olmasına dair düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız? Gençlik çerçevesinde eğildiğiniz konuları özetler misiniz?

Gökçe PİŞKİN: Sosyal ağlar çok önemli. Gençlik siyaseti yapıyorum ve sosyal ağları en çok gençler kullanıyor. Gençlik bu ülkenin en duyarlı ve önder dönüştürücü gücüdür. Onların siyasal duyarlılığı bu toplumun temelini sağlamlaştırır. Sosyal ağlar aracılığı ile yaşıtlarımın duyarlılığını artırmaya, onları siyasal katılıma ve aktif yurttaşlığa teşvik etmeye çalışıyorum.

Cumhuriyet Devrimi gençlerin öncülüğünde gerçekleşti ve Atatürk Cumhuriyet’i gençlere emanet etti. Sonrasında geliştirilen Köy Enstitüleri projesi ise ülkenin kalkınma ve gelişmesi için gençleri görevlendirdi. Bu Enstitülerden çıkan gençler Türkiye’nin dört bir köşesine gidip oranın yolundan sağlığına, eğitiminden, tarımına her konudan sorumlu oldular ve modernleşme projesi amacına ulaştı. Sonrası dönemde de gençlerin söz sahibi ve ülke konularında duyarlı olduklarını görüyoruz. 12 Eylül süreci gençliğe vurulan bir darbe oldu. 1982 Anayasası’na gençler “korunulması gereken potansiyel tehlike” olarak geçti. 12 Eylül mağduru toplum, çocuklarını mümkün olduğunda siyasetten uzak tutmaya çalıştı. “Apolitik” kavramı hayatımıza girdi. Gençleri apolitikliğe ve karar alma süreçlerinin dışına sürükleyen toplum, bu sefer de onların ne kadar duyarsız olduğundan şikayet etmeye başladı. Bugün ise gençler, sorunların ve baskıların birinci hedefi oldular. Ülke savaşa gitmeye hazırlanıyor. Duyarsızlığın sonu geldi. Gençler artık artan şekilde hassasiyet gösteriyorlar ve yapılan baskılara dur demeye başladılar.

Sorunları yaşayan birinci unsur gençlerdir. Bugün gençlerin eğitim, istihdam, kişilik, özgürlük alanlarında ciddi sıkıntıları vardır. Bu sorunlar uzun dönemdir gençleri aktif yurttaş olmaktan uzaklaştırıyor ve toplumsal katılımının önünde engel teşkil ediyor. Devlet bu engelleri teker teker kaldırmakla yükümlüdür. Gençler en asgarisinden sorgulama haklarını kullanarak siyasal katılım sağlamalıdır. Türkiye’nin gençlere bugün sunduğu tablo kader değildir; değiştirebiliriz.

İlker EKİCİ: Tutuklu öğrenciler Türkiye’nin bir gerçeği oldu. Hem tutuklu öğrenciler özelinde hem de birkaç gündür ODTÜ’de cereyan eden olaylar hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Gökçe PİŞKİN: Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Baskı dün ODTÜ’deydi, bugün Anadolu Üniversitesi’nde. Yarın ise kapınıza dayanacak. Tutuklu öğrenci kavramını bir kez daha literatüre sokan anlayış biz gençleri görünmez kılmaya çalışıyor. Bu, 12 Eylül’den sonraki en büyük öğrenci operasyonudur. Düşünceleri onaylayın ya da onaylamayın, demokratik ülkelerde insanların YÜRÜME hakkı vardır.

Gençlerin yürümesi bir tehdit değildir. Ülkede demokrasinin güçlenmesi için bir fırsattır. Genç dediğin kişi idealisttir. Üniversite öğrencisi ise toplumun dinamosu ve önderidir. Genç geleceğin temeli, bugünün ortağıdır. Bu ülkenin yönetiminde söz söyleme hakkı vardır. Karanlıkların aydınlığa çıkabilmesi için, cezaevi fakülteleri yıkılmalıdır.

İlker EKİCİ: Son günlerde CHP gençliğinde parti meclisi üyesi Sayın Akdoğan’ın söylediği yeni bir slogan konuşuluyor. Mustafa Kemal’in Yurttaşlarıyız diye değiştirilen slogana yaygın medyadan da köşe yazarları aracılığıyla tepkiler geldi. Bu bir parti görüşü müdür, Mustafa Kemal’in askerleriyiz sözü militer bir anlayış mıdır?

Gökçe PİŞKİN: Bu konuda düşüncesini ifade eden herkese saygı duyuyorum. Ama fark ediyorum ki herkes kendi penceresinden bakıyor. Haklı oldukları noktalar olabilir. Bu bir bakış açısı meselesidir. Aynı kelimeden hepimiz farklı şey algılayabiliriz.

Gerçek olan tek şey vardır ki o da biz Cumhuriyet devriminin çocuklarıyız. Bu ülkede ve dünyada olan biten her şeyin farkındayız. Bilinçliyiz ve bize yakışan şekilde çalışmalar yapıp ülkemizi insanlarımızı ve demokrasimizi sahiplenip, onları olmaları gereken seviyeye çıkarmak için mücadele veriyoruz. Kavramsal konulara takılamayız. Bugün Cumhuriyet Halk Partili gençler hangi sloganı atıyorlarsa atsınlar, aynı amaç için sabahtan akşama saygı duyulacak bir duruş sergiliyorlar. Medya yansıtsın ya da yansıtmasın, bedel ödüyorlar. Zamanlarını, enerjilerini, fikirlerini, ruhlarını… Kısaca maddi manevi her şeylerini adalet, eşitlik ve Cumhuriyet ilkeleri adına feda ediyorlar. Örgütlü olmayan toplumumuz ve bazı aydınlarımız ise örgütlenip bu ülkede olan tabloyu ortaya koymak ve insanları bilinçlendirmek yerine partimizin bir kusurunu bir hatasını bulmak için çaba sarfediyor.

Haberleri okuduğumda tartışmaları gerçekten yersiz buldum. Cumhuriyet Halk Partisi bir bütündür ve tarihi bir çınardır. Bu çınara kimse zarar veremez, halkımız endişe etmesin.

İlker EKİCİ: Genel olarak uluslar arası ilişkiler ağında adınızı görüyoruz. Hali hazırda Suriye ile aramızda süren gerginlikler, İsrail- Filistin arasındaki savaş ve Amerika’da Obama’nın tekrar seçilmesini birlikte okursanız, Ortadoğu özelinde neler söyleyebilirsiniz?

Gökçe PİŞKİN: Doğu-batı sentezi ışığında yetişmiş bir genç olarak Ortadoğulu yanım her zaman bu bölgeye farklı bir gözle bakmama sebep oluyor. Kültürel ve yeraltı kaynakları açısından zengin bu coğrafyada bir tek şeye ihtiyaç var: demokrasi. Ortadoğu bilim, fen ve eğitimin ışığında demokrasiyi ne kadar benimser ise, hiçbir güç önünde duramaz. Zulüm gören halklar, bu dünyada silahla değil, ilim bilim fen ve düşünce varlıklarıyla mücadele etmelidirler.

Bunları bir kenara koyalım. Önümüzdeki tablonun bir güç politikası oyunu olduğunu görüyorum. Ortadoğu’da liderler ve sınırlar değişecek. Enerji oyunları ise aynı kalacak. Halk birbirini kıracak. Kapitalizmin vahşi rekabeti bölgede her zaman olduğu gibi farklı boyutlarda sömürgeciliği besleyecek.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Zaruri olmadıkça, savaş bir cinayettir” sözü bizim şiarımızdır. Hiçbir yeraltı kaynağı, insan aklının sınırlarının önüne geçemez. Bilgi ekonomisinde rekabet gücü sadece enerji politiği üzerinden gerçekleşmez. Bilim yoluyla artı değerler üreten ülkeler, rekabet güçlerini artıracak ve tüm enerji savaşlarının üstesinden gelecekler. Ortadoğu’daki aydınların olaylara bu pencereden bakması gerektiğini düşünüyorum. Bugün Türkiye için de aynı koşullar söz konusudur.

Liderleri ilahlaştırmayı doğru bulmuyorum. Arap Baharı sürecinde gördük ki, halkların gücü bütün liderlerin gücünün üstündedir.

İlker EKİCİ: Türkiye’deki genç işsizliği yükseliyor. Son olarak %18’lik orana ulaşan genç işsizliğinde çözüm olarak neyi öneriyorsunuz?

Gökçe PİŞKİN: Türkiye’de bir an önce “Genç İstihdam Stratejisi”ne ihtiyaç vardır. Avrupa’da benimsenen “Gençlik Garantisi” politikaları ülkemizde de uygulamaya konulmalıdır.

Öncelikle İşsizlik Fonu’nu amacına hizmet eden doğrultuda kullanmakla başlayalım. Sonrasında istihdam olanaklarını artırmaya yönelik kaynak ayıralım. Ekonomide eşit koşullarda rekabet imkânları sağlamak için Avrupa Birliği’nin Rekabet faslını açalım ve uygulamaya koyalım. Şirketlere, gençleri sigortalı ve ücretli staj olanakları sağlama zorunluluğu getirelim. Böylelikle eğitimini tamamlayan genç, en azından staj yaparak mesleğini icra eder ve üretir konuma gelsin. Ekonomide sürdürülebilir ve katma değer yaratır politikalar izleyelim. Bu sayede ülkemizdeki ekonomik büyüme, “istihdam yaratır” büyümeye dönüşsün. Meslek liselerini sanayi ile koordineli bir şekilde dönüştürüp yenileyelim. Yenileyelim ki, meslek liseleri sanayinin ihtiyaç duyduğu niteliklerde işgücü yetiştirebilsin. Eğitim kalitemizi artıralım. Artıralım ki eğitimdeki nitelik, genç istihdamını güçlendirsin.

Bu sorunu aşmak bir vizyon meselesidir. Genç işsizliği birçok unsur taşır. Kesintisiz gençlik politikaları, doğru eğitim politikaları, stratejik ekonomi politikaları ve hatta sağduyulu dış politika genç istihdamını etkileyecek unsurların başında gelir. Bu sorunu bir bütün olarak ele alıp çözmeliyiz.

İlker EKİCİ: Son olarak özelde Politika Dergisi okurlarına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Gökçe PİŞKİN: Politika Dergisi’ni okuyorsanız, duyarlı ve aktif bir yurttaşsınız demektir. Toplumsal katılımın ilk adımı okumak araştırmak ve sorgulamaktır. Bu olanağı okurlarınıza verdiğiniz için teşekkür ederim. Kütüphanenizdeki çeşitlilik bizlere ihtiyaç duyduğumuz her anda bir referans kaynağı olmaktadır. İlgiyle takip ediyor ve çalışmalarınızı takdir ediyorum.

İlker EKİCİ: PD ailesi olarak tekrar teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

iletisim@PolitikaDergisi.com

ilker.Ekici@PolitikaDergisi.com