İçeriği Yazan: Mehmet ÇAĞIRICI Zaman: Pzt, 01/04/2013 - 13:56
Sayın Ufuk Bey,
Aslında düşüncelerimiz bazı konularda büyük ölçüde örtüşüyor. Ancak bu yazınızda İşçi Parti'sini Avrupa'da Talat Paşa Komitesini kurmakla eleştirmenizi ve de Yalçın Küçük Hoca'nın "İlker Paşa Hazretleri" ifadesini "Sol Literatür" ile kıyaslamanızı yadırgadığımı size yazmak zorundayım.
Önce Sayın Yalçın Küçük 'ün "İlker Paşa Hazretleri" ifadesi sadece bir saygı ifadesidir. Bilindiği gibi ikisi de Silivri de tutukludur. Bir anlamda ikisi de mücadele ve kader yoldaşıdırlar. Burada bu saygı ifadesini, sol literatürden bilimsel bir kavram olarak aramanız hiç te doğru değildir.
İkinci konuya gelince..
Anladığım kadar, benim gibi siz de devrimcisiniz ve de antiemperyalist bir pozisyondasınız.
Evet, "İttihat ve Terakki hareketi" ile sol veya daha somut olarak sosyalizm aynı ideoloji değildir. Sınıfsal açıdan İttihat Terakki ülkemiz tarihinde bir Türk burjuvazi hareketidir. Sol veya sosyalizm ise bir işçi sınıfı hareketidir.
Ne var ki çağımızda emperyalizme bağımlı, yarı veya yeni sömürge ulus devletlerde bu iki farklı hatta çelişkili sınıfların ideolojik ve siyasi hareketleri emperyalizme karşı ortak hareket etmek zorundadır. Bu ortak hareketin merkezinde vatan savunması veya bir anlamda ulusalcılık(milliyetçilik) vardır. Yalancıktan milliyetçilik yapılmaz. Her devrimci mücadele samimi ve gerçektir! Bir sosyalist olarak Sn. Doğu Prençek te gerçek bir sosyalisttir. Tıpkı Nazım Hikmet gibi! Nazım Hikmet te büyük bir vatansever olduğu kadar aynı zamanda bir komünistti! Ayrıca, ulusalcılık yeni icat edilen bir ideoloji de değildir. Belirttiğim gibi bir burjuva ideolojisidir. Dolayısı ile tarihte, bizim tarihimiz de de İttihat ve Terakki olarak bu hareketin kökleri ve bıraktıkları derin izler vardır.
Unutmayalım; bugün dünden doğar, bugün de yarını kurar. Tarihi olmayan bir toplumun geleceği de olmaz. Kısaca, her sonraki devrim bir öncekinin mirasçısıdır.
Fakat "Milliyetçilik"(ulusalcılık) sadece tarihsel bir kavram da değildir; aynı zamanda çağımızda özellikle içinde yaşadığımız son dönem siyasi koşullarında, çok güncel bir kavramdır!
Günümüzde kendisine her bakımdan bağımlı hale geldiğimiz emperyalizm; Türkiye'yi daha da kötü bir biçimde köşeye sıkıştırmak için örneğin 1915 Ermeni Tehciri 'ni dünya çapında istismar etmekte; bu yalan ve iftira üzerinden ülkemize zarar vermekte, Ermenistan'ın Türkiye üzerinden haksız ve hukuksuz olarak hak sahibi yapma çabalarını desteklemektir.
Emperyalist bu yalanı ve iftirayı, yine bir emperyalist metropol olan Avrupa'nın göbeğinde deşifre etmek, boşa çıkarmak için, tarihsel vatansever kişileri de referans vererek günümüz insanlarında vatanseverlik duygu ve düşüncelerini seferber etmek, sizce bir antiemperyalist vatanseverlik duruşu değil midir?
Sizin yazılarınızda İşçi Partisi Başkanı Sn. Doğu Perinçek'i sanki İttihatçıları kendi siyasi rantı için kullanıyormuş izlenimi yaratmanız ise çok daha büyük ayıp değil mi?! Siz ne sanıyorsunuz? Sayın Perinçek'in İttihatçıları istismar ettiği için mi bugün beş senedir Silivri zindanlarında yatmaktadır?
Her devrimci gerçeklere ve sadece ve sace gerçeklere her zaman sadık kalmak ve başkalarının mücadelelerine de saygılı olmak zorundadır. Devrimciliğin ilk ve en önemli şartı budur!
Yorumlar
Eleştirilerde Lütfen Biraz Daha Dikkatli Olalım!
Sayın Ufuk Bey,
Aslında düşüncelerimiz bazı konularda büyük ölçüde örtüşüyor. Ancak bu yazınızda İşçi Parti'sini Avrupa'da Talat Paşa Komitesini kurmakla eleştirmenizi ve de Yalçın Küçük Hoca'nın "İlker Paşa Hazretleri" ifadesini "Sol Literatür" ile kıyaslamanızı yadırgadığımı size yazmak zorundayım.
Önce Sayın Yalçın Küçük 'ün "İlker Paşa Hazretleri" ifadesi sadece bir saygı ifadesidir. Bilindiği gibi ikisi de Silivri de tutukludur. Bir anlamda ikisi de mücadele ve kader yoldaşıdırlar. Burada bu saygı ifadesini, sol literatürden bilimsel bir kavram olarak aramanız hiç te doğru değildir.
İkinci konuya gelince..
Anladığım kadar, benim gibi siz de devrimcisiniz ve de antiemperyalist bir pozisyondasınız.
Evet, "İttihat ve Terakki hareketi" ile sol veya daha somut olarak sosyalizm aynı ideoloji değildir. Sınıfsal açıdan İttihat Terakki ülkemiz tarihinde bir Türk burjuvazi hareketidir. Sol veya sosyalizm ise bir işçi sınıfı hareketidir.
Ne var ki çağımızda emperyalizme bağımlı, yarı veya yeni sömürge ulus devletlerde bu iki farklı hatta çelişkili sınıfların ideolojik ve siyasi hareketleri emperyalizme karşı ortak hareket etmek zorundadır. Bu ortak hareketin merkezinde vatan savunması veya bir anlamda ulusalcılık(milliyetçilik) vardır. Yalancıktan milliyetçilik yapılmaz. Her devrimci mücadele samimi ve gerçektir! Bir sosyalist olarak Sn. Doğu Prençek te gerçek bir sosyalisttir. Tıpkı Nazım Hikmet gibi! Nazım Hikmet te büyük bir vatansever olduğu kadar aynı zamanda bir komünistti! Ayrıca, ulusalcılık yeni icat edilen bir ideoloji de değildir. Belirttiğim gibi bir burjuva ideolojisidir. Dolayısı ile tarihte, bizim tarihimiz de de İttihat ve Terakki olarak bu hareketin kökleri ve bıraktıkları derin izler vardır.
Unutmayalım; bugün dünden doğar, bugün de yarını kurar. Tarihi olmayan bir toplumun geleceği de olmaz. Kısaca, her sonraki devrim bir öncekinin mirasçısıdır.
Fakat "Milliyetçilik"(ulusalcılık) sadece tarihsel bir kavram da değildir; aynı zamanda çağımızda özellikle içinde yaşadığımız son dönem siyasi koşullarında, çok güncel bir kavramdır!
Günümüzde kendisine her bakımdan bağımlı hale geldiğimiz emperyalizm; Türkiye'yi daha da kötü bir biçimde köşeye sıkıştırmak için örneğin 1915 Ermeni Tehciri 'ni dünya çapında istismar etmekte; bu yalan ve iftira üzerinden ülkemize zarar vermekte, Ermenistan'ın Türkiye üzerinden haksız ve hukuksuz olarak hak sahibi yapma çabalarını desteklemektir.
Emperyalist bu yalanı ve iftirayı, yine bir emperyalist metropol olan Avrupa'nın göbeğinde deşifre etmek, boşa çıkarmak için, tarihsel vatansever kişileri de referans vererek günümüz insanlarında vatanseverlik duygu ve düşüncelerini seferber etmek, sizce bir antiemperyalist vatanseverlik duruşu değil midir?
Sizin yazılarınızda İşçi Partisi Başkanı Sn. Doğu Perinçek'i sanki İttihatçıları kendi siyasi rantı için kullanıyormuş izlenimi yaratmanız ise çok daha büyük ayıp değil mi?! Siz ne sanıyorsunuz? Sayın Perinçek'in İttihatçıları istismar ettiği için mi bugün beş senedir Silivri zindanlarında yatmaktadır?
Her devrimci gerçeklere ve sadece ve sace gerçeklere her zaman sadık kalmak ve başkalarının mücadelelerine de saygılı olmak zorundadır. Devrimciliğin ilk ve en önemli şartı budur!
Saygılarımla.