Bu Maden Kazalarının Sorumlusu da CHP'dir

Bütün ulusumuzun, insana değer veren tüm insanlığın başı sağ olsun. Bu acıya hiç kimsenin yüreği dayanmıyor. Kimimiz hıçkırıyor, kimimizin gözyaşları içimize akıyor. Allahtan “kazada” ölen bütün madenci kardeşlerimize rahmet, kalanlarına sabır, bu acı ile yaşama gücü vermesini diliyoruz.

Yetkililer demeçler veriyor, “kaza” durumuna vurgu yapıyorlar. Madenlerde yaşanan bu acı olaylar acaba kaza mıdır dersiniz? Yoksa birer cinayet midir? Kazadır demek, biraz kolaycılığa kaçmak, biraz bu cinayetlere ortak olmak, birazda ilerde olacak cinayetlere çanak tutmaktır. Tıpkı daha öncekilere “kaza” diyerek bu günküne çanak tuttuğumuz gibi. Kimse bu işleri Allahın takdiridir diye Allahın üzerine atmaya çalışmasın. Savaşta başkalarının topraklarını işgal için tepelerine bomba yağdırıp canlarını almak, kör kütük sarhoş trafiğe çıkıp insanlara çarpıp öldürmek ne kadar takdiri ilahi ise bu maden cinayetleri de o kadar ilahi takdirdir. Allahın hiçbir canlıya kıymayacaksınız diye emirler verdiğine inanıyorsak, onun bu kadar insanı trafoyu patlatarak öldürmeyeceğine de inanmalıyız.

Peki, o zaman bütün bunlar nedir? Artık şuna kesin inanmalıyız ki, günümüzde özellikle madenlerde meydana gelen bütün bu olayların tek sorumlusu siyasilerdir. Dikkat ediniz, hükümet demiyorum. Tüm siyasilerdir. Hükümetin politikası belli. Kömür madenlerini özel girişimciye vereceksin, ondan ucuz kömür alıp oy avcılığı için yandaşlara dağıtacaksın. Tabii bu arada özel girişimcinin ucuz imalat için göz ardı ettiği teknolojinin, emniyet uygulamalarının halkın gözünden uzak tutulmasını sağlayacaksın. Hadi canım, olmaz öyle şey demeyin. Madenlerdeki bu sık “kaza”lardan dolayı devletin eksikliğini düşünen atmış milletvekili mecliste bir araştırma birimi kurularak konunun enine boyuna araştırılması ve gereken önlemlerin alınması için önerge vermişler, muhalefet partilerinin olumlu oylarına karşın iktidarın ret oyu ile komisyon kurulamamış. Yirmi gün sonra da bu cinayetler meydana geliyor ve halkın anca haberi oluyor. İktidar biraz sıkışırsa muhtemelen bu olayın sorumluluğunu da yetmiş yıl evvelki CHP ye yükleyip kendi mağdur konumuna geçmeye çalışacaktır.

Sırf bu olay bile iktidarın bu konudaki bakış açısını ortaya koyuyor. Onlara göre insanın değeri elde edilebilecek en ufak ranttan bile az. Değilse insan hayatının söz konusu olduğu böylesi durumlarda bu kadar vurdumduymaz olmazlardı. Almanyada da yeterince maden var. Ama hiçbir “kaza” olmaz. Hele böyle trafo patlama gibi bir “kaza” hiç olmaz. Zira böyle bir olay o hükümeti toptan patlatır ve yok eder.

Peki, muhalefet ne yapmış, önerge vermekten başka? Kazalarda bunca insan yaralanıyor, ölüyor diye mitingler düzenleyip halkı mı aydınlatmış? Meclisi bu konuda çalışmaya mı zorlamış? Ne yapmış? Maalesef hiçbir şey. Yani onlar için de insanın değeri iktidar partisinin verdiği değerden fazla değil. Yeniden seçilmek için bütün olanakları seferber eden günde birkaç miting düzenleyerek kendini halka anlatmaya çalışan siyasiler böylesi önemli, insan hayatı söz konusu durumlarda kaç miting tertiplemişler? Sıfır değil mi? Yani bakış açıları iktidar ile aynı.

Aslında tüm yazılanlar, bir anlamda boş. Biri çıkıp maden de göçük altında kalanlar için güzel öldüler diyor, seçimlerde oyların yarısını alıyor. Kim bilir “yapacağımız düzenlemeler ile daha çok insanın ölmesini sağlayacağız” deseler oyların beklide %90 ını alacaklar. Maalesef biz bu kafada gittikçe daha çooook göçük altında kalırız.

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com