Mayıs 2009

1 Mayıs Kutlu Olsun..

Asaf ŞİMŞEK ve Osman ACAR Hakkında

   Dergimiz yazarlarından Asaf ŞİMŞEK iş yoğunluğu sebebiyle dergimizin yazar kadrosundan ayrılmıştır. Politika Dergisi ve ülkesine verdiği emekten ötürü kendisine teşekkürlerimizi sunuyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.

   Ayrıca dergimiz yazarlarından Osman ACAR ile dergimizin politikaları gereği yazarlık anlaşmamız sonlandırılmıştır. Kendisine yaşamında başarılar diliyor, katkılarından ötürü teşekkür ediyoruz.

İşte İşçinin Gücü (Anlayamayanlara)

  Tarih: Mayıs 2008

   Gökhan DAĞ: 1 Mayıs 2009'da Taksim'de misiniz?

   DİSK Başkanı Süleyman ÇELEBİ: Biz bunu daha önce ilan ettik. Biz dedik ki “iktidar 2009’a hazırlansın, şimdiden ne tedbir alıyorlarsa alsınlar”.

   Gökhan DAĞ: Sonuna kadar yanınızdayız.

 

Küresel Mali Krizde Tekstil

Yazar: 
Timur Veysel Doğruok

   — Merhaba Timur!

   — Merhaba.

   — Hangi sektördeydin?

   — Tekstil.

   — Hmm. (surat buruşur…)

 

   Tekstil için bu söylemleri duymak gerçekten üzücü ama sektörel anlamda hâli de cidden harap olmaya başladı demek izafi değildir. İş yapabilme gücü ile birlikte düşen iş yapabilme potansiyeli de çoğu firmayı zora sokmuş hatta yok etmiştir. Zaten tekstil sektörü 2002–2003 yıllarından sonra düşüşe geçmiş olup, “küresel mali krizin de” etkisi ile iyice zayıflamış bir sektör hâlini almıştır.

Soğuk Savaşın Yeni Yüzü ve Türkiye

   “Nevruz” ardı sıra yeni bir resmi tatilli bayram; “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü”, emeğin ve dayanışmanın sahibine göre de “1 Mayıs İşçi Bayramı”...

   Dayanışacak işçinin kalmamış olması, istihdam denen şeyin sünnetlene sünnetlene iş görmez, çiş görebilir bir hale getirilmesi, ardından “Hamdolsun” sendika sayılarının ve çeşitlenmesinin emeğin dayanışması için kapital sahipleri ile değil, kendi kendileriyle “rekabet” edici noktaya getirilmesi, ardından sarısından geçtik, yeşili, ne olduğu belli olmayanı peydahlanırken; sendikaların, zaten bir avuç bırakılan işçi sınıfının üretimden kaynaklanan gücü lime lime bölünerek iş görmez ve dayanışamaz hale getirilmesi, ardından:

Demokrasinin Tehlikesi: Kölelik

   Thomas Jefferson’un bir sözüyle başlayalım:

   “Toplumun en üstün gücünün emanet edilmesi için halkın kendisinden daha emin bir yer bilmiyorum ve eğer kendi denetimlerini sağlıklı bir akılla uygulayacak kadar aydınlanmamış olduklarını düşünüyorsak, bunun çaresi denetimi ellerinden geri almak değil, akıllarını bilgilendirmektir”.

   Jefforson burada demokrasiden başka bir yolun  mümkün olamayacağına yönelik inancını sergilemekte. En azından ben bu sözleri okuyunca bunu anlıyorum.

   Peki, halkımızın denetimini sağlıklı bir akılla yürüttüğünü söyleyebilir miyiz?

   Ben buna inanmak istesem de maalesef inanamıyorum..

Politika?, Eşitlik?

Yazar: 
Neylan ÇEVİK

   Bu ayki yazımda 1 Mayıs sebebiyle, Marksizm ve Marksizm’in -çağımızın en çok tartışılan bir diğer kavramı olan- demokrasi üzerine eleştirisine yer vermeyi istedim.<?xml:namespace prefix = o />

   Marksistler; “kapitalizmin her hükümdarlığı, kapitalistlerin diktatörlüğüdür” derler.  Faşizmin, demokrasinin yardımıyla yenileceğini söylerler. Demokrasinin, faşizm tarafından yok edilmesi, işçilerin gözünü açarak, devrimin değerinin yükseltilmesini sağlayacak ve devrim demokratik metotlarla yapılacaktır, derler. Bu demokratik bir devlette,  burjuvazinin baskınlığının azaltılması için çaba sarf edilmediği takdirde oluşur; fakat demokrasiye karşı da tavır oluşturur. Marx ve Engels’in zamanındaki demokrasinin başlangıç aşamasında ve çok yeni olduğunu unutmamak gerekir.

Anne Bana Sen Sahip Çık

   Erkekleri de kadınları da dünyaya getiren anne olduğuna göre o zaman analar sahip çıksın evlatlarına...

   Kadın, sen doğurdun evladını…

Bölgesel Baraj Modeli

Yazar: 
Erbil DENİZ

   Yıllardır hep tartışma konusudur ülkemizdeki seçim sistemi. Adil olmadığından, eşitçe temsil sağlanamadığından ve dolayısıyla demokrasinin tam olarak işlemediğinden yakınılır. Sanki demokrasi için seçim sisteminin düzelmesi yetecekmiş gibi. Oysa az çok demokrasi modellerinden haberdar olanlar bilirler ki; baraj formülünün uygulanması, yönetimsel açıdan önemlidir. Aksi halde, yönetimde ve muhalefette birçok farklı görüş ve çıkar grupları oluşabilir ve bu da ülke yönetiminin bazı konularda karar alamamasına ve kilitlenmesine neden olur. Ama bu baraj nasıl olmalıdır? Asıl düşünülmesi, eleştirilmesi gereken konu bu olmalı. Yüzde 10’luk baraj yüksek belki, ama yüzde 5’lik baraj da fazla düşük olabilir. Yeni bir düzenleme, yeni bir model uygulanabilir. Bu modelin yeryüzünde benzeri olması da gerekmez. Ülke olarak zaten benzersiz bir yapıya sahip olduğumuz için, kendimize uygun bir model de düzenleyebiliriz.

Finans Krizinde Üst Düzey Yöneticilerin Sorumluluğu

Yazar: 
Mehmet Burak KAHYAOĞLU

   ABD’de başlayan ve bütün dünyayı etkisi altına alan finansal kriz bugün itibariyle daha öngörülebilir bir hal aldı. Kriz, iflaslarla başlayarak bir şok etkisi yarattı, büyük çaplı zararlarla devam etti ve en sonunda reel sektöre sıçrayarak dünya çapında bir resesyona (durgunluğa) sebep oldu. Krizin yarattığı korku nedeniyle, tüketicilerin talebi kesmesi dünya ticaretini daralttı.