Taraf Gazetesi Sonunda Gençliğe Hitabeyi De Değiştirdi

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Alıntı Yapılan Yazar / Tarih: 
Sevan Nişanyan/29.10.2009
Kaynak: 
http://taraf.com.tr/makale/8202.htm

Gençliğe Hitabe


Seksen altı yıl yeter bence. Kan-vatan-düşman’dan ötesine aklı ermeyen bir dil bu ülkeyi bunca yıl esir etti. Artık yeni şeyler düşünmenin vaktidir.

Kan-vatan-düşman edebiyatının şahikası Kemal Paşa’nın Gençliğe Hitabe adlı eseridir. Bugün tekrar yazılacak olsa ben şöyle düzeltirdim.

***
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, insan olmaktır.

İnsan olmanın yegâne temeli insana sevgidir. Hayatın boyunca, insanlara güzelliği, aklı ve adaleti öğretmeyi görev bileceksin. Bilgin varsa, bedel beklemeden paylaşacaksın. Buna imkân ve şeraitin müsait değilse, yanındaki üç veya beş kişiye katıksız sevgini vermeyi deneyeceksin; onların hayat yükünü bir nebze hafifletmeye çaba göstereceksin. Bunu
yaparken Türk mü, yoksa Hindu mu, Yamyam mı diye sormayacaksın. Çünkü insan, galiplerin hasbelkader çizdiği sınırlara sığmayacak kadar kıymetli bir hazinedir.

Dahili ve harici bedhahlarla etrafın çevrili olabilir. Sen şerri bahane etmeyecek, hayırhahlığını ilelebet muhafaza ve müdafaa edeceksin. Zira kötülük, esarettir. Manevi istiklalini ve manevi hürriyetini ancak insan olmakla kazanabilirsin.

Düşman bütün tersanelerine girmişse, vazifeye atılmadan önce düşüneceksin. Önce, düşman mı diye soracaksın. (Çünkü bugün düşman olan yarın dost olabilir.) Sonra onu kendine düşman etmek için ne hata yaptığını düşüneceksin. (Çünkü düşmanlık, herkes için ağır bir yüktür.) Gönlünü kazanmayı deneyeceksin. Tersaneyi beraber işletmeyi teklif edeceksin. (Öylesi her ikiniz için daha kazançlı olabilir.) Sonuç alamasan, bir tersane uğruna düşman olmaya değer mi diye bir kere daha kendine soracaksın. Bunları yapabilirsen, inan, dünyanın tüm tersaneleri senin olur. Tüm ordular sana boyun eğer. Tüm kalelerini terkedecek gücü ve güveni kendinde bulursun.

Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar sana “düşünmeyeceksin!” diyebilirler. Kendi çorak ve bencil emellerine seni muhafız ve müdafi yapmak isteyebilirler. Kuşaklardan beri süren iktidarlarını bir gün daha korumak için senin damarlarındaki kanı talep edebilirler. Memleketin bütün tepeleri kan ve intikam bayraklarıyla donatılmış, bütün mektepleri zaptedilmiş, bütün mahkemeleri elde edilmiş, bütün gazete köşeleri bilfiil müstevlilere terkedilmiş olabilir. Millet, cehalet ve propaganda içinde serseme dönmüş olabilir.

Ey insan evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, insan olduğunu unutmamaktır. Muhtaç olduğun kudret tanrı vergisi olan vicdanında ve her gün çalışarak geliştireceğin aklında mevcuttur.  

*** <?xml:namespace prefix = o />


http://taraf.com.tr/makale/8202.htm


 

Politika Dergisi Yazar Görüşü Özet: 
Alıntılanan Yazara Katılmıyorum
Politika Dergisi Yazarı Görüşü: 

 


Cumhuriyetimizin 86. Yıldönümünde artık yeter diye bağırıp kalemi eline alan Taraf Gazetesi yazarı Sevan Nişanyan; Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini kendince yorumlayışını kabul etmek mümkün değil.<?xml:namespace prefix = o />


Sevan Nişanyan’ı yeniden yazmaya iten satırları birlikte değerlendirelim…


GENÇLİĞE HİTABE


         Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
        Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
         Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!


                                                                                                    Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927


 


 


Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek neden rahatsız etmiş olabilir?


Mevcudiyetinin ve İstikbalinin yegane temeli bu iken; insan sevgisine bağlama amacı nedir?


Bu temel, senin en kıymetli hazinen iken; insanlara güzelliği aklı ve adaleti görev bilmekle ne düşünülüyor?


Yazara sormak lazım diye düşünüyorum ama “kendince hitabesine”; insan sevgisi ile devam etmiş…


Sen şerri bahane etme, hayırhahlığını muhafaza et.


Kötülük etme…


Melek kanatları tak…


Hololop çevir…


Misket oyna…


Abaküs say…


Lolipop ye…


Topaç çevir…


Yoyo oynat…


İp atla…


Köşe kapmaca…


Saklambaç…



“Düşman bütün tersanelere girmişse, vazifeye atılmadan önce düşüneceksin. Önce, düşman mı diye soracaksın” diyor.


·              Hey sen düşman mısın?


                       Yok, ben yıkmaya geldim.


              Demek inşaat ustasısın devam et koçum.


                       İşim bu parçalayıp yıkmak.


              Kolay gelsin…


·            Sen oradaki terör olaylarına karıştın mı?


                 Yok, ağabey, ben dağda yaşadım. Sadece destekledim.


         Tamam serbestsin.


Saçmalık işte…


“Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar sana “düşünmeyeceksin!” diyebilirler. Kendi çorak ve bencil emellerine seni muhafız ve müdafi yapmak isteyebilirler. Millet, cehalet ve propaganda içinde serseme dönmüş olabilir.”


“İnsan evladı, bu durumda tanrı vergisi olan vicdanına ve her gün çalışarak geliştireceği aklına sor” diyor.


İnsan ol…


Sana düşmanca yaklaşan sen sevgiyle yaklaş…


Sana silah doğrultana sen çiçek ver…


Sınırlarını zorlayan hainlere, misafirim ol de…


Hangi ruh halinde yazdıysa; 86.yıl yetmiş, sıkmış yazarı.


Atatürk’ün sözleri kimi nasıl esir edebilir ki?


Kan-vatan-düşman edebiyatının şahikası Kemal Paşa’nın Gençliğe Hitabe adlı eseridir diyip ben şöyle düzeltirdim cüretini göstermiş yazara söyleyeceğim şey şudur ki,


Ağır ol molla desinler!


Nuran.Talay@politikadergisi.com


 


 


 

Yorumlar

taraf'ın hitabesi

TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN ÜNİTER YAPISINA VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN DEVRİMLERİNE KARŞI OLAN ZİHNİYETİN TEMSİLCİSİ TARAF PAÇAVRASININ ÜLKEMİZİN DEĞERLERİNE KARŞI TETİKÇİLİK YAPTIĞINI TÜRK HALKI BİLİYOR.HUSEMBER

Liberalizmin Bayraktarı Taraf

Liberallerin geldiği son nokta "Gençliğe Hitabenin Değiştirilmesi" olmuş...

Liberal olmanın dayanılmaz cazibesi diyelim...

Liboş ve İkinci cumhuriyetçilerin geldiği nokta.

Sayın Talay yazılabilecekleri yazmış.Esasında bunlara yapılacak en güzel şey okkalısın güzel bir küfür ama o zaman onların sıfırın altındaki seviyesine inmek olacaktır ve yorum yayınlanmayacaktır.Bu kadar adileşip terbiyesizleşip bu kadar saldırgan olmalarının nedeni hainlikten öte kendilerine gazete kuran efendileri ile onun hamisi akepe hükümetinin başına yaranmak ve yalakalık yapmaktır.Görevlerini yapıyorlar.Efendilerine hizmet ediyorlar.Bu seviyesizlik ve rezillik kendilerine çok yakışıyor.Çok yadırgamadım tam kendine göre bir davranış.Malum kişi eşinede WC de biriktirdiği kendi gibi pislikleri döküp rezil olmuştu zamanında bokuyla oynayan bu şahsa yakışan davranış.

RENCİDE OLANLAR

ne mutlu türküm sözü için , rencide olanlar , türkiye ilkelleşiyor diyorlardı ya , baksana taraf çağdaşlaşmış ... vay beee, atatürk onların da damarına basmış meğerse... başkent Ünw rektörü prof mehmet haberal , atatürkün türk gençliğine hitabesinin hergün okunmasını , her evde asılmasını istiyordu.... birilerinin de neyi okuyup astıklarını görüyoruz ... kanı bozuk olanlar ne mutlu türküm diyebilenlerin , damarındaki kandan rahatsız olmaya başlamışlar.... __________CÜBBESİZ_KUBİ

Bi taraf.....

Eskiden daha doğrusu benim gençliğimde Türkiye'de GIRGIR adlı bir Karikatür dergisi vardı.Genç-yaşlı-çocuk herkes ayırt etmeksizin onu okur ve büyük bir haz alırdı.Bu aralar gazete satan yerlerde göremez oldum.Varsa bile eminim eski tadı kalmamıştır.Çünkü onlara ÇOK BÜYÜK BİR RAKİP geldi.TARAF GAZETESİ.İsmi her ne kadar TARAF'ta olsa aslında Bİ TARAF bir durum söz konusu.Ülkemizde bugüne kadar hiç gazetecilik,yorumculuk,köşe yazarlığı yapmamış,herkesin nefret ettiği veya ısrarla nefret edilmek istenen ne kadar adam,pardon MAHLUK varsa burada toplanmışlar.Amaçları birine veya bir kesime yaranmak değil.Her ne kadar öyle görünse de inanın yıllardır ZAMAN veya TÜRKİYE gazetesi okuyan gerçek okurlar bile en fazla bu gazeteye bir kez bakar,güler ve geçerler.Bunların yegane amacı Bİ TARAF olmak.Dibine kadar MUHALEFET.Gerçi bunu dönem,dönem DENİZ BAYKAL'da yapmıyor değil.Benim muhalefet anlayışım illa her şeye karşı olmak değil.Hiç mi güzel veya iyi şeyler olmuyor bu ülkede.Yanlış anlaşılmasın şu an için söylemiyorum.Arada birde olsa,yapılan iyi ve güzel şeylere MUHALEFET yerine destekte olmak lazım.Yoksa hep MUHALEFET'te kalırsın.NİŞANYAN denen şahıs da bu işi bir adım daha ileriye götürerek,ATATÜRK'ün GENÇLİĞE HİTABESİ'ne takmış kafayı.Olabilir.Yadırgamıyorum.Çok yakında sıra eminim İSTİKLAL MARŞI'mıza da gelecektir.Hatta ellerinden gelse BAYRAĞIMIZIN üzerinde bulunan AY-YILDIZ'ın yanına da bir şeyler ekler bu MAHLUK'lar.Aslında NİŞANYAN denen şahıs çok iyi biliyor bu ülkede istediği gibi yaşamasının nedeninin ATATÜRK ve onun İLKELERİ olduğunu.Arkadaşlar bence NİŞANYAN ve onun gibi olan MAHLUK'lar için ne üzülmeğe,ne kızmağa, ne de karşılık vermeye gerek yok.Bırakın onlar istediklerini desin,istediklerini yazsın,istedikleri kadar çığırtkanlık yapsınlar.Unutmasınlar ki;bir gün BU DEVRAN'da DÖNECEKTİR.Koskoca OSMANLI İMPARATORLUĞU bile yıkıldıktan sonra,AKP krallığının yıkılmayacağını kim iddia edebilir ki? İşte o zaman TARAF gazetesinin bütün nüshaları toplanacak,RULO yapılacak,malum MAHLUKLAR uygun pozisyona getirilecek ve .............

Yapilacak islerimiz var

Ne yaparlarsa yapsinlar, sirtlarini dogrultamayacaklar, cunku biliyorlarki cikilmasi cok zor olan bir kuyuya dustuler..! Taraftarlari Taraf yayin organi baska ne yapabilirdi? TSK'ni yipratmak icin olmayacak hikayeler uydurdular,Ataturk'e saygisizlikta ilk sirada yerlerini aliyorlar, Cumhuriyetcileri kiniyorlar ( akillari sira! ) Ote yandan AB ve ABD'nin usakligina soyunuyorlar. Iclerinden bir molla da cikmis; aziz Ataturk'un Genclige Hitabesini degistirmek curetinde bulunuyor..! Bizler de boylelerini Allah bildigi gibi yapsin diye dua ediyoruz. Aslinda yapilacak islerimiz cok, bunlarin basinda da milletimizin agizlarina birer huni sokarak bu vatan hainlerinin yaptiklarinin , yazdiklarinin dengesiz,asiri yobazca, yalniz kendi menfaatlerini dusunup, yurdumuzu satma telasi icinde olduklarini, midelerine gonderip, beyinlerine ulastirabilmektir. Cocuklarimiz, genclerimizin muhtac oldugu kudret biz Cumhuriyetci, Ataturkcu kesimin elindedir.

PKK sözcülüğü yapan bir

PKK sözcülüğü yapan bir gazeteden aksini beklemek abes olurdu.Taraf Gazetesi ve onun uzantıları artık Gençliğe hitabeyi geçtik ülkenin ismini de Kürdistan derlerse şaşırmayın.Murat Karayılan'ın bahsettiği"medyada yeterince desteğimiz var" sözünü n birinci muhattabı Taraf gazetesidir.Kendi yazarlarına bile illalah çektiren bir yayın anlayışına sahip olan bu gazetenin ülkemizde hala "demokrasi" havariliğine savunmasını anlam vermiş değilim.PKK-KCK yı sütten çıkmış ak kaşık gibi gören,hükümeti her konuda vurmasına rağmen PKK'nın kaçakçılık,çocukları gerilla yapması ve açıkça görüldüğü üzere uluslararası taşeron örgütü olduğu üzerinde hiçbir politika yapmazken askerlerimize yapılan saldırıları bile meşru müdafaa görmeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız.Kürt sorunundan PKK-KCK'nın hiç mi suçu yok?Doğu Anadolu'da insanların üzerine karabasan olarak çöken bir örgütü "halk kahramanı" mertbesinde görmek ve ona uygun yayın yapmak tek açıdan değerlendirilir:PKK'nın sözcülüğünü yapmak.Buradaki Gençliğe Hitabe'yi hiç şaşırmadım değiştirmelerine.Ne de olsa Taraf gazetesi?Yarın başka bir saçma malzeme ile karşımıza çıkarsa şaşırmam.Ama PKK'ya karşı tek bir muhalif yayına izin vermeyen bir zihniyetten başkasını beklemek beyhude bir umut olur.Yorumların 3 sene öncesine ait olması aradan ne kadar çok yıllar geçtiğinin birer göstergesidir.

 

böyle gazetemi olur

taraf gazetesinin ne tarafta olduğu bariz bir şekilde ortada sizin bu yayınlamış oldugunuz hatta sizin gibi dağdan gelenlerin ne haddine o şerefli atatürkün yazmış oldugu gençliğe hitabeyi değiştirmek işinize geldiği gibi dönüştürmek bunu yazmayı bi kenarı bıraktım bunu böyle bariz yerlerde yayınlamak bile kimin destekçisi oldugunuzu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor... ne yazıkki bizim devletimiz başımızdaki hükümette sizin gibi insanlara göz yumuyor ama ne olursa olsun türk milleti olarak sizin hakkınızdan gelmesini iiyibiliriz biz bu topraklarda ilk değil sizin gibiler ve sizi destekleyenler hep vardı hep olacak ve yine geçmiş tarihteki gibi tabiri caizse kıçınıza tekmeyi yiyeceksiniz..

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.