Suriye Düşerse, Türkiye de Düşer

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar Adı: 
Banu AVAR

Suriye-Türkiye Dostluk Komitesi,  Suriye’de yaşayan Türk ve Suriyeli vatandaşların   son emperyal saldırıya,  karşı durmak için oluşturdukları bir sivil toplum  girişimi.   
Suriye iş dünyası  ile işbirliği içinde ve tabii ki resmi kuruluşlardan izin alarak  Türkiye’den bir heyeti  Suriye’ye davet ettiler. Ben de davet edilenler arasındayım.

Komite başkanı Prof. Dr. Mehmet Yuva,  bu heyet  oluşturulurken,  TBMM içindeki bir çok milletvekili ve siyasinin , AKP’den CHP den MHP’den Saadet Partisinden, bir çok ismin, her cenahtan gazetecilerin  davet edildiğini  söyledi.   Ulaşamadığı bazı isimlere ulaşmakta kendisine yardımcı oldum.  

Çünkü böylesi bir ziyaretin  iki komsu ve akraba millet arasında şart olduğu kanısındayım.   Nazlı ılıcak’tan, Reha Muhtar’a kadar, Fatih Altaylı’dan Salih Tuna, İbrahim Karagül’e, Balçiçek İlter’e, Ahmet Hakan’a   kadar tüm basın yayın organlarında çalışan gazeteci ve televizyoncular  ayrım gözetilmeksizin davet edildi. Bir kısmıyla doğrudan ben görüştüm. 
 
Akademisyen ve  çeşitli konuların uzmanları, Kamusen gibi sendika başkanları davet edilmişti.   Birçoğunun   cevap bile vermediği öğrenildi. Bunda ‚yukarısı ne der’endişesinin hakim olduğu satır aralarında söylendi. 
 
Emperyal tehdit altında olan, sokaklarında batılı aktivist ve silahlı çetelerin fink attığı,  her yanından bir anda pıtrak gibi  terörist faaliyet fışkıran Suriye, Arap baharı adı altında bölgeyi çökertme operasyonunda bir halkadır. Farklı batılı istihbarat  çeteleri pimi çekilmiş bombaları dara’da, deir ez Zor’da lazkiye’de , şam’da patlatmaya kalkmişlardır.  Devlet terör faaliyetlerine karşı orduyu alarma geçirmiştir.   
 
Dışarda yıllardır çöreklenmiş ‚muhalefet’ batı istihbaratı ile eşgüdümlü   saldırmaya başlamıştır. Içerde ‚peaceful’  barışcıl (!) eylemciler, tonlarca silahla sokakaları kana bulamış, kamu binalarını yakmış, öldürdükleri  insanları köprülerden fırlatmışlardır…  Suriye’nin içinde terör orduları ve  istihbarat ajanları fink atmaktadır. 

Ama küresel basında tek   cümleyle özetlenebilir bir haber  vardır!:  ‚Suriye halkının demokratik taleplerine karşı duran eli kanlı diktatör!’

Soru şu: Neden şimdi tehditler savuranlar, 2011’e kadar onlarca yıldır, baskı zulüm ve demokrasi dışı uygulamaları  sözkonusu etmemiştir?!

Bu soruların cevabı  onların dilinde ‚konjonktür’!

Bizim için bellidir: Ortadoğunun sırası gelmiştir! 

Irak’dan aşağılara kayma /paylaşma vaktidir! Enerji kaynakları su yolları stratejik bölgeler çeteler arasında  rekabetin durumuna göre  pay edilecektir! 
 
Dolayısıyla   ’Kurt,  kuzuya ‚suyu bulandırıyorsun. Seni ne yaparsan yap yiyecem!’demektedir. Bu oyunda  kuzuyu yakalayıp boynunu bıçağa  hazır etme işi Türkiye’ye verilmek istenmektedir!  

Bu haberin kokusu yayıldığında   sessiz  bir   çığlık yeri göğü inletmiştir… 

Türk milleti komşu akraba Suriye’ye KARŞI bir müdahaleye DİRENECEKTIR! 

 Bunu belki de  en iyi duyan batının içerdeki  adamları,  temsilcileri, işbirlikçileridir!

Batının deli gömleği içinde kıvranıp milleti de deli gömleği içine sokmak isteyenler becerememişlerdir.. Ayrıca gelecekleri de belirsizdir… 
 
Küresel çete savaşları içinde kimin üstte kalacağı  da belirsizdir. Bu toz duman arasında  iki kardeş millet, başlarındakiler ne derse desin elele verecektir.  Geçen yüzyılda tüm coğrafya  el değiştirecekken, bu yöntemle tarihin akışını değiştirmişlerdir.

Bu bölgede müslümanı müslümana kırdırma oyunu da,  etnik savaşlarla  bölüp yutarak Asya’nın enerji kaynaklarına uzanma  oyunu epey eskidir! 

Bu oyuna karşı   Avrasya’nın da elinde güçlü kozlar vardır. Ve zamanı geldiğinde bu hain oyunun en sert dönemecinde yani Türkiye İran, Suriye halkasında batının oyunu bir kez daha bozulacaktır. 

İşte o nedenle  bizler bu millete ve bu milletin  akrabası olan kardeş milletlere güveniyoruz. Kirli çete oyunlarına karşı onlarla elele vermeye, sorunlarımızı batılı sırtlanlar araya girmeden kendi aramızda konuşmaya gidiyoruz. 

Emperyalizm  Ermenistanla Gürcistanla Yunanistan’la İsrail’le  Türk  heyetlerini kaynaştırmaya çalışırken , gazetecileri kanka ilan ederken  alkışlıyorlardı…  Şimdi iki komsu ülkenin  aydınları ,  batı dayatması bir maceraya karşı durmak için,  bir komşu ve akraba  ülkeyi ziyaret ederken  hakaret ve çamur  kampanyası açtılar.

Küresel çetelerin oyunları ancak bölge ülkelerinin dayanışmasıyla bozulur. O nedenle İran Suriye Türkiye Rusya arasındaki herhangi bir yakınlaşma Batılı  çevreler ve işbirlikçilerinin ödünü koparır.   

Provokasyonlar, suikastler, terör eylemleri sahneye konur… Bölge ülkeleri arasına kama sokulur! Çamur kampanyaları sahibinin sesi ekranlardan yayılır: ‚

Onlar Suriye ajanı!  Ergenekonun Suriye kolu!’ ‚zaten ne Arabın yüzü ne Şam’ın şekeri!’  

Hem arap’ın yüzü hem şamın şekeri!  

Onlar bizim akrabalarımız.. 

Bizim derdimiz ne Esad’a destek olmak ne baas partisini savunmak.. Hiçbiri sütten çıkmadı.. 

Ama kardeş ve akraba Suriye  halkıyla elele, bu bölgede kurulan kapandan çıkabiliriz…Tüm dengeleri bozacak  bir  ülkeler arası çatışma, bu coğrafyayı yüzyıllarca sürecek bir istikrarsızlığa mahkum edecektir. Ortadoğunun ortasında  duran israil  kördüğümü gibi 2. 3. 4. kördüğümler meydana getirecektir.  Ve böylesi bir müdahale   Türkiye’yi de yokedecektir..  O nedenle diyoruz ki: 

Suriye düşerse, Lübnan  düşer, Suriye düşerse  İran düşer, Suriye düşerse Türkiye düşer… 

Avrasya kilidi dağılır… O kapıdan girenler Avrasyayı mahveder..
 
Ve Türkiye  müdahil olmadan bu bölgede  Batı  kanlı heveslerini hayata geçiremez. 

İşte o nedenle Suriye  ve Türkiye’deki akil insanlar, aydınlar, gazeteciler, siyasi şahsiyetler, sanatçılar   Suriye Türkiye Dostluk hareketi çatısı altında bu gidişe DUR! Diyecekler.

Emperyal hedefler uğruna  bölgemizin kana bulanmasına izin vermeyecekler.  
 
Türkiyeyi yönetenler, hergün şehit veren  bu ülkeyi kimin kana buladığını bilmektedirler.  Kandil’den Kuzey ırak’dan çıkan yılanın başı Pentagon’da NATO’da Birleşmiş Milletler’de AB’  organlarının içindedir. 
 
Savaşacaksak onlarla savaşılır.. Tehdit altında bırakılan bölge ülkeleriyle değil! 

Banu AVAR

iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

yine unuttuk...

Sayın Avar zinciri güzel kurmuş, sunuşu güzel. Suriye-Lübnan-Türkiye-İran...
Ancak, bence bu formülde fahiş bir hata var! Suriye uyguladığı light politikalarla, yaptığı anlaşmalarla artık İsrail için tehlike olmaktan çoktan uzaklaştı. Petrol dersen yok.
-ee ne kaldı?
-PKK illetini yıllarca içinde barındıran Suriye değil miydi?
-Dr.Bahoz denen suriyeli katil pkk.lı lideri hazırlayan kimdi?
-Düne kadar Hatay'ı haritalarında gösteren, her fırsatta düşmanca tutum sergileyen Suriye değil miydi?
İran için bu durumun ciddi bir tehlike olduğundan hiç kuşku yoktur.
Çok saygı duyduğum bir düşünür olan Sn.Avar'ın bu konudaki yaklaşımını gözden geçirmesinde fayda olduğunu düşünüyorum...
Saygılar.

hani değerlendirme?

Sayın Avar'ın yaptığım eleştiriye 2 satır cevap vermesini beklerdim.

 

Şaşırdım doğrusu!!!!!!!!!!

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.