“İki Ayyaşın Yaptığı Yasa”

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Yukarıdaki başlık Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinde 10 yıldır başbakan olan beyefendiye ait. Evet, yanlış duymadınız. Beyefendi daha önce bu ülkenin yönetiminde bulunan milletin seçtiği bir millet vekili için bu tabiri kullanabiliyor.

“Ayyaş”

Bu tabiri milletin bir  vekili için kullanabiliyorsa yarın kendisi için söylenecekleri şimdiden kabul etmiş demektir. Kaldı ki böylesi bir baskı ve korku imparatorluğu kurmamış olsaydı kim bilir bu gün bile kendisi için neler denirdi.

Baskı deyince başbakanın bu günkü konuşmasını izlerken bu kelime geçtikçe gülümsedik. Bakın ne diyor.

“Hiç kimse alkolü bir kimlik meselesi haline getirmemeli. Çıkan düzenleme kimsenin yaşam tarzına yönelik bir müdahale değildir. Bunu bu şekilde lanse edenler art niyetlidir. İçeceksen git alkolünü al git evinde iç. Biz buna karşı değiliz. Biz belli saatlerde belli yerlerde buna müsaade etmiyoruz. Yapılması gereken ne ise biz bunu yapıyoruz ve yapacağız.”

Başbakan insanlara kimlikler dağıtmaya o kadar meraklı ki, ortaya bir de alkollü kimlik çıkardı. Oysa herkes bilir ki kimse eline içki alıp ulu orta içip başkalarını rahatsız etmez. Zaten eden olursa da zabıtanın görevi ona engel olmaktır. Lokantaya giden başbakanın milleti içki içenlerden rahatsız oluyormuş. Peki, birileri içki içmeyenlerden rahatsız olamaz mı? Eğer içki içmeyenlerin böyle bir hakkı varsa içki içenlerin yok mudur? Gitsin evinde içsin diyor. O zaman da birileri “içmeyenler gitsin evinde otursun” diyemez mi? Onların buna hakkı yok mu? Yoksa başbakan ve hükümeti sadece kendileri gibi düşünenlerin başbakanı ve hükümetidir? Böyle bir şey olur mu?

Olmayacağını başbakan da bilir. Bilir de işine gelmez. Bu tür olaylarla kendi küçük alt yapısına çatırdayan çevresine selam vermek istediğini düşünüyorum. Tabii bu düzenlemenin mümkün olduğunca uzun süre konuşulup gündem oluşturması lazım. Örneğin bir şekilde Reyhanlı rezaletinin unutturulması lazımdır.

Neden mi böyle düşünüyoruz? Laf başı geldiğinde hükümet, bizim AB üyesi olacağımızı söyleyip duruyor. Oysa biz Avrupa ülkeleri içinde en az alkol tüketen ülkeyiz. Onlarda ortalama kişi başı yedi sekiz litre alkol tüketimi varken, bizde bu rakam bir buçuk litredir. Üstelik bunun çok büyük kısmı da ülkedeki gerek iş icabı gerekse turist olarak bulunan yabancılar tarafından tüketilmektedir. Yani Anadolu’da yaşayan halk (Türk deniyorum, birileri gıcık oluyor) içki içmiyor. O zaman bu patırtının neden koparıldığı ortada değil mi?

Birkaç saat önce izlediğim bir olay. Yoldan bir adet sünnet taksisi geçiyor. Sonuna kadar açtığı müzik sisteminden ortalığa 9/8 lik bir hava yayılıyor. Kenarda işyerinin gölge tarafında oturup öğle paydosunda dinlenen hanım çalışanlardan biri oturduğu yerde oynamaya başlıyor.

Biz oynamaya bu kadar teşne olunca da bozuk arabasının rezil halini saklamaya çalışan acemi şoförün her sıkıştığında 9/8 lik bir hava çalması normaldir.

 

Osman Tamtürk

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.