12 Eylül Darbesi ve Ulus'un Türk Silahlı Kuvvetleri

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

12 Eylül askeri darbesini anlamak ve bir beklenti:
 
12 Eylül Askerî Müdahalesinin amacı, Millî Güvenlik Konseyinin 1 numaralı Bildirisinde şöyle açıklanmıştır:
“Girişilen Harekatın amacı, ülke bütünlüğünü korumak, millî birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, Devletin otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri ortadan kaldırmak”. http://www.anayasa.gen.tr/1982anayasasi.htm./11.Kasım.2008
 
 
Milli Güvenlik Konseyi’nin çıkardığı yasaların 1961 anayasasına aykırı olması durumunda bile eski anayasaya aykırılığı üzerinden dava açılamaz ibaresi konulmuştur :
 
“Bu hususu, bizzat 2324 sayılı Kanunun 3’üncü maddesi de teyit etmektedir:
“Millî Güvenlik Konseyince kabul edilerek yayımlanan bildiri ve karar hükümleri ile yayımlanacak olan kanunların Anayasaya aykırılığı iddiası ileri sürülemez”.
 
ve de çıkarılan yasalar 1982 Anayasa’sı çıkarılıncaya kadar önceki Anayasa’nın değişikliği olarak yayınlandığı gün itibariyle yürürlüğe girer ve yasa olarak kabul edilir hükmü getirilmiştir:
 
“Aynı Kanunun 6’ncı maddesi bu konuda daha da açıklık getirmektedir:
“Millî Güvenlik Konseyi bildiri ve kararlarında yer alan ve alacak olan hükümlerle Konseyce kabul edilerek yayımlanan ve yayımlanacak olan kanunların 9 Temmuz 1961 tarihli ve 334 sayılı Anayasa hükümlerine uymayanları Anayasa değişikliği olarak, kanunlara uymayanları da kanun değişikliği olarak yayımlandıkları tarihte yürürlüğe girer”. http://www.anayasa.gen.tr/1982anayasasi.htm./11.Kasım.2008.
 
 
Kurucu meclis ve anayasanın yapılması sürecinde ise:
 
29 Haziran 1981 tarih ve 2485 sayılı “Kurucu Meclis Hakkında Kanun”[3] ile yeni bir anayasa hazırlamakla görevli bir Kurucu Meclis kurulmuştur.
Kurucu Meclisin Görevleri.- Kurucu Meclisinin görevleri, 29 Haziran 1981 tarih ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunun 2’nci maddesinde sayılmıştır. En önemli görevi yeni anayasayı hazırlamaktır. Bundan başka, Siyasî Partiler Kanunu, Seçim Kanununu hazırlamak da Kurucu Meclisin görevleri arasındadır. Keza, “Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulup fiilen göreve başlayıncaya kadar, kanun koyma, değiştirme ve kaldırma suretiyle yasama görevlerini yerine getirmek” de yine Kurucu Meclisin görevidir.
Kuruluşu.- Kurucu Meclis, Millî Güvenlik Konseyi ve Danışma Meclisinden oluşmaktadır (m.1).
Millî Güvenlik Konseyinin kimlerden oluştuğunu yukarıda gördük.
Danışma Meclisi ise 160 üyeden oluşmaktadır. Bu üyelerden 40’ı doğrudan doğruya Millî Güvenlik Konseyince seçilmektedir. 120’si ise, her ilin valisi tarafından tespit ve teklif ettiği adaylar arasından Millî Güvenlik Konseyince seçilmektedir (m.3). Görüldüğü gibi, Danışma Meclisi üyeleri, halk tarafından seçilmiş değil, doğrudan ve dolaylı olarak Millî Güvenlik Konseyi tarafından “atanmış” kişilerden oluşmuştur. Danışma Meclisine üye seçilebilmek için otuz yaşını bitirmiş olmak, yüksek öğrenim yapmış olmak ve 11 Eylül 1980 tarihinde herhangi bir siyasî partinin üyesi olmamak gibi şartlar aranmıştır (m.4).
Kurucu Meclisin bu iki kanadı arasında asıl yetkili olan Millî Güvenlik Konseyidir. Zira son söz Millî Güvenlik Konseyine aittir. Kurucu Meclis Hakkında Kanunun 25’inci maddesine göre, Millî Güvenlik Konseyi, Danışma Meclisinden gelen kanun tasarı ve tekliflerini aynen veya değiştirerek kabul veya reddedebilir. Millî Güvenlik Konseyinin kabul ettiği metin Resmî Gazetede yayımlanmak suretiyle kanunlaşır”. Keza, anayasa metnini hazırlamada da son söz Millî Güvenlik Konseyine aittir. Kanunun 26’ncı maddesine göre, Danışma Meclisince kabul edilen Anayasa metni Millî Güvenlik Konseyince aynen veya değiştirilerek kabul edilebilir.” http://www.anayasa.gen.tr/1982anayasasi.htm./11.Kasım.2008.
 
“Anayasanın hazırlanması ve kabul edilmesi süreci şu şekilde olmuştur:”
“Danışma Meclisi ilk önce kendi üyeleri arasından 15 üyeden oluşan bir “Anayasa Komisyonu ” seçti. Bu Komisyon 23 Kasım 1981 tarihinde çalışmaya başladı ve hazırladığı Anayasa taslağını 17 Temmuz 1982 tarihinde Danışma Meclisine sundu. Danışma Meclisi görüşmelerden sonra taslağı 23 Eylül 1982 tarihinde kabul etti. Tasarı 18 Ekim 1982 tarihinde Milli Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilerek, halkoyuna sunulmak üzere 20 Ekim 1982 tarih ve 17844 sayılı Resmî Gazetede yayımlandı. Tasarı 7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan halkoylaması sonucu, % 8,63 oranında “hayır” oyuna karşılık % 91.37 oranında “evet” oyu ile kabul edilmiştir. Bu şekilde halk tarafından kabul edilen Anayasa, 2709 sayılı Kanun olarak 9 Kasım 1982 tarih ve 17863 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
6 Kasım 1983’te milletvekili genel seçimleri yapılmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı da 6 Aralık 1983’te oluşmuştur. Bu tarihte, Anayasanın 177’nci maddesi gereğince, Millî Güvenlik Konseyinin ve Danışma Meclisinin hukukî varlıkları sona ermiştir.” http://www.anayasa.gen.tr/1982anayasasi.htm./11.Kasım.2008.
 
 
Peki bu gün?
 
1982 anayasası halen yürürlükte bir takım maddelerde değişikliğe gidilmiş haliyle ve gündemde olan  “sivil anayasa” kavramı hayata geçmemişken. Hukuken 12 Eylül askeri darbesinin yargılanabilmesi süreci için girişimler neler?
 
 
Meclise bağımsız olarak milletvekili seçilen:
1.           Mehmet Ufuk URAS ÖDP İstanbul
2.           Ahmet TÜRK DTP Mardin
3.           Selahattin DEMİRTAŞ DTP Diyarbakır
4.           Fatma KURTULAN DTP Van
5.           Emine AYNA DTP Mardin
6.           Ayla AKAT ATA DTP Batman
7.           Sebahat TUNCEL DTP İstanbul
8.           M. Nezir KARABAŞ DTP Bitlis
9.           Bengi YILDIZ DTP Batman
10.       Sırrı SAKIK DTP Muş
11.       Nuri YAMAN DTP Muş
12.       Özdal ÜÇER DTP Van
13.       Aysel TUĞLUK DTP Diyarbakır
14.       Pervin BULDAN DTP Iğdır
15.       Gültan KIŞANAK DTP Diyarbakır
16.       Akın BİRDAL DTP Diyarbakır
17.       İbrahim BİNİCİ DTP Urfa
18.       Hasip KAPLAN DTP Şırnak
19.       Sevahir BAYINDIR DTP Şırnak
20.       Şerafettin HALİS DTP Tunceli
21.       Osman ÖZÇELİK DTP Siirt
22.       Hamit GEYLANİ Hakkari
Meclise verdikleri dilekçe ile gerekçelerini sunarak, Anayasamızın 98, İçtüzüğümüzün 104 ve 105. maddeleri gereğince Araştırma Komisyonu kurulmasını saygılarımızla arz ederiz. 13/05/2008 tarihli bir başvuruda bulundular. (Gecikmiş ve zamanlaması üzerinde durulması gereken bir süreçte. (Neden şimdi?))
Sonuç Ne oldu, nasıl olur, ne olacak? Zaman içinde göreceğiz.
Benim duyarlılık gösterdiğim konu ise:
Atatürkçü Düşünce Sistemi’nin bilgi ve bilinçle sahiplenildiği, Atatürk Devrimlerinin ve Ulusal değerlerin savunucusu olan; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıpratılmak istediği bu günlerde, Yurttaşlık hakkımdan doğan bir taleple bir konuya yanıt aramaktır:
 TSK’nın ruhunu zedeleyen bir açıklama olduğu gibi, askerin gözünde “Tam Bağımsız, egemen bir ülke olan[1] (Benim de istediğim) Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları için rencide edici bir konu:
Amerikalıların “Bizimkiler” yönetime el koydu söylemi.
Rencide edici bu konunun, işkencelerin,  faili meçhullerin, idam cezalarının o tarihlerde “emir komuta içerisinde” gerçekleşmiş bir askeri darbenin sonuçları açısından soruşturulması, araştırılması ve çıkacak olumsuzlukların da yargıya intikali, her yurttaşın devletine ve ordusuna var olan güvenini arttıracaktır.
1982 Anayasası; anti demokratik bir çok maddesiyle muasır medeniyet seviyesine çıkarılması hedef alınan toplum için: Depolitize edilmişte olsa sorgulanması gereklidir.
 
Sonuç olarak:
Bizim olan “bizimkiler”, anayasal zemin içerisinde bu gün oradadırlar. Amerikalıların “bizimkiler” dedikleri kişiler ise kendilerini aklamalıdırlar.
“Emir komuta zinciri içerisinde” gerçekleşen 12 Eylül askeri darbesini:
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu günü için:
Anayasal görev yetki ve sorumlulukları çerçevesinde o günden bu güne hareket edişi, kendisine tevdi edilen her görevi yerine getirebilecek olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Amerikalıların “Bizimkileri” değil, bizim olan bizimkiler olduğu ve Türk milletinin bağrından çıktığı gerçeğiyle, kamuoyu beklentisini bu konuda da karşılamak zorunda olduğudur.
Yasama,Yürütme ve Bağımsız Yargı güçleri ise; oluşturulacak hukuki süreç ve uygulamasında, o günün “Bizimkilerinin” “kiminkiler” olduğunu ortaya çıkarmakla yükümlüdür.
Erdinç AYDIN
erdinc.aydin@politikadergisi.com


[1] Önceki Genelkurmay Başkanı Or. General Yaşar Büyükanıt

Yorumlar

tsk

ii olmus tahanks

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.