2010 Kültür Başkenti İstanbul, Eğlenceye Çağırıyor

Eğlencenin, sefanın adresi İstanbul’da buluşalım...

Aşk,

Seks,

Din,

Eşcinsellik,

Zevk,

Tutku,

İhtiras,

Hepsi Avrupalı yatırımcıları bekliyor…

Dansözler,

Zenneler,

Çalgıcılar      

Çıplak Cariyeler,

Köleler,

Güreşen erkekler,

Homoseksüeller,

İstanbul’un zevki sefa içinde yaşantısını kültürünü anlatıyor…

Fuhuş, fahişelik ve eşcinsellik kültürünü barındıran afiş ile İstanbul “yabancı yatırımcıların çekim merkezi” haline getirilecekmiş…

Biz Osmanlı’nın torunuyuz diye gururlanırken “zevk ve sefa düşkünü, çıplak cariyelerin içki servisi yaptığı, homoseksüellerin, eşcinsellerin ilişkilerini rahatça yaşadığı, fuhuşum, içkinin serbest olduğu”  bir afiş ile meydana çıkmak tam bir komedi.

Afiş, Cannes Uluslararası Reklâm yarışmasın da yarışacak.

Özgüveni yüksek bir millet bu Türk’ler, kendileri ile barışık, dalga bile geçebiliyorlar diye algılanır mı? Veya dünyanın en köklü ve en büyük imparatorluğun sahibi zevk düşkünüymüş, gözümüzde büyütmüşüz derler mi?

 “Türk’ler reklam filmi yarışmasında değil de komedi veya ilginç hayaller kategorisinde yarışacaklar.” Diyeceklerdir.

Hoş resimde Türk’ü anlatan en ufak bir kare veya ruh yok ama olsun…

Ciddiye alınacak bir afiş, içeriğinde gösterilen fotoğraflar birer hayal ürünü de olsa; Kendimizi inkâr etmeye, aşağılamaya, geçmişimiz ile alay edip,  aciz göstermeye daha nereye kadar devam ederiz?

Sanata ve Sanatçıya, tarihimize kültürümüze sahip çıkıp değerlerimizi korumak zor anlaşılan!

Nede olsa Türk’ü aşağılamak, Türkler hakkında olumsuz konuşmak Avrupa’da daima prim yapar.

Pamuk eller tuşlara oylama puanınız en yıldızlısından olsun!

Kültürün adı, zevki sefa!

Nuran.Talay@politikadergisi.com