Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Dersim Olaylarının Sonucuna Bir de Böyle Bakın
- Seçim Sonuçlarını Okumak
- Medyum oldum, fala bakarım.
- Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Seçim Sistemleri Üzerine
- İstanbul'da Zor Seçim
- Ankara'da Neler Oluyor?
- Yerel Seçimlerde Seçmenin Mesajı 2011’e
- Cumhurbaşkanlığı Seçimin Ardından
- Yerel Seçimler ve İstanbul Açmazı
- 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Analizi
- Halk Seçimini Yaptı: Ayrışmaya ve Ayrımcılığa Devam...
- Cemaat, Siyaset Yapsaydı Kazanırdı
- Her Seçimle Gelen Yine Seçimle Gider mi?
- 31 Mart... Yerel Seçim Sonrası…
- Toplum Olarak Uyuşturucu mu Aldık?
Adına seçim dedikleri aldatmaca
Yazar:
Ali İhsan Uğuz Ağırlıklı olarak başka bir yazı da seçimlerin ve seçim sonrasının genel bir değerlendirmesini ayrıca yapacağız. Şimdilik kısa bir değerlendirme ile yetineceğiz. Kişisel olarak bu ülkede gerçek anlamda demokratik bir seçim yapıldığı –veya yapılacağı- konusunda ciddi şüphelerim olduğunu belirtmeliyim. Üç neden söyleyeyim.
Birinci neden 2007 seçimlerinde hiç olmayan 6 milyon seçmenin bu seçimlerde birden ortaya çıkması. Bu durum çok su götürecektir. İkinci neden ise, seçim sonuçlarının bilgisayarlı ortamda değerlendirilmesi. Yunanistan ve bir çok ülke bu yöntemi sağlıklı olmadığı gerekçesi ile yıllar önce terk etti. Çünkü sonuçların bilgisayara aktarımı sırasında –veya sonrasında-yapılacak art niyetli hareketlere açık olmasıdır. İyi bir bilgisayar uzmanı bile seçim sonuçlarına doğrudan müdahale edebilir. Üçüncü neden ise sandık görevlileri olayıdır. Genelde sandık başkanları devlet memurlarından yapılmaktadır. Devlet kadrolarının büyük çoğunluğu AKP yanlıları ile doludur. Geçen seçimlerde muhalefete ait bir çok oylar çöplüklerde bulunmuş ve seçim tutanaklarının değiştirildiği tespit edilmiştir. Bu seçimlerde bunun olmayacağının garantisi yoktur. Çünkü fanatik AKP taraftarlarınca (AKP üst yönetimi de bu anlayışta) iktidarda kalmak için her şey yapılabilir anlayışı var. Bu nedenle bu seçimlerden sonrada bu tür söylentiler ve haberleri bolca duyacağınıza emin olabilirsiniz.
Tüm bunlardan sonra biz genel düzeyde seçim tahminlerimizi sizlere sunalım. AKP %40, CHP %26 MHP %15 civarında oy alacaklarını söyleyebilirim. Bu üç oranda yanılma payım artı-eksi %2 olacaktır diye düşünüyorum. Özellikle AKP’nin %38- 43 arası alacağı oy oranı seçimler sonrası için birçok yeni olaylara gebe olacak bir ülke bekleyin derim. 2007 genel seçimlerinden önce yapılan Cumhuriyet mitingleri AKP’ye karşı nasıl bir tehdit unsuru olarak kullanıldıysa AKP’nin alacağı %38-43 oranındaki bir oy oranı bazı çevrelerce Demokles’in kılıcı gibi AKP’nin başında sallanacaktır. İktidar olmayı çok seven ve varlığını iktidar olmaya borçlu (Bir zamanların Anavatan partisi gibi) AKP ise tarihin tozlu sayfalarında yok olmamak için taviz üstüne taviz vermeye devam edecektir. 5 Nisanda gerçekleşecek Başkan Obama’nın ziyareti bu tavizlerin resmiyete kavuşmasına sebep olacaktır. Global sermaye bu tavizleri yeterli bulursa bize de bunları ödemek düşecektir. Bu da bizlerin yani halkın daha fazla sömürülmesi, daha fazla ezilmesi demektir.
Peki seçimlerde ne yapmalı: Yıllardır CHP sağ iktidarlar karşısında kendisinin tek alternatif olduğunu ve bana oy vermezseniz oylarınız boşa gider mantığı ile kendisi dışındaki sol seçmeni çıkarları için kullandı. Belki de ülkede güçlü bir sol parti olmamasının yada yaratılamamasının nedenlerinden biri de bu. CHP artık öyle bir noktada ki sosyal demokrat parti bile olduğu tartışılır. Elbet K. Kılıçdaroğlu gibi bazı demokrat unsurları içinde barındırıyor olması maalesef bu gerçeği değiştirmiyor. Bu nedenle kendini solda gören herkesin CHP prangasından kendini kurtarması gerek diye düşünüyorum.
Önerim şudur: Başta ÖDP, Emek partisi gibi partilerin önderlik ettiği Birleşik sol hareket birçok yerde bağımsız aday gösterdi. Çevrenizde, bulunduğunuz yerlerde
bu tür bağımsız adaylara destek verelim. Belki birçok yerde bu adayların seçilme şansı yok ama en azından gücümüzü bir tartalım. Mümkünse yeni Fikri Sönmez’ler çıkartıp yeni Fatsa’lar yaratalım. Yolumuz uzun, yolumuz dikenli ama 12 Eylül döneminde kaybettiklerimizi başka türlü yeniden kazanma şansımız olmayacak.
Belki de bu seçimlerde Birleşik sol hareketin oy gücünü görebilmesi tek kazancımız olacaktır.
Sonuç olarak bu seçimlerin aslında sonucu bellidir. Oylar hangi oranda dağıtılacak onun kesin kararı verildi bile. Yalnızca o orana göre bizler sandığa gidip göstermelik olarak oylarımızı kullanıyor gibi yapacağız. Her parti (sonuçlar ne olursa olsun) kendini kazançlı gösterecektir. Ama kaybeden tektir. O da bizler yani halk olacaktır. Ta ki gerçekten halka dayalı ve halk iktidarını kurabilecek sol bir örgütlenme ortaya çıkana kadar. Belki de bu hareketi yaratmaya bu seçimlerde başlayabiliriz. Ne dersiniz?.
Saygılar.
Ali İhsan Uğuz
- 18288 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder