AKP Usulü İleri Demokrasi...

Allah’ın emri, Sayın Başbakanın gayretleri, okyanus ötesinin telkinleri ile %58 “evet” alıp ileri demokrasiye geçtik ya, tezahürleri bir bir gün yüzüne çıkmaya, halkımızı da ileri demokrasi ile tanıştırmaya başladı.

Bunlara birçok örnek verilebilir ama biz ilginç iki tanesinin üzerinde duracağız. Medyadan ilginç bir haber: “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu 10 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık Tezkereleri, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Kılıçdaroğlu, CHP'li Suat Binici, BDP milletvekilleri Osman Özçelik, Özdal Üçer, Ayla Akat Ata, İbrahim Binici, Pervin Buldan, Şerafettin Halis, Mehmet Nezir Karabaş, Fatma Kurtulan'a ait 9 adet dokunulmazlık dosyası, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonuna sevk edildi.

Bu milletvekillerine ait 9 dokunulmazlık dosyasıyla birlikte toplam dokunulmazlık dosyası sayısı 712'e ulaştı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekenin, Kılıçdaroğlu'nun, Tokat'ın Turhal ilçesinde 14 Haziran 2010 tarihinde, izinsiz olarak meydanda bulunan kişilere hitap ederek, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun, “yasaklara aykırı hareket” başlıklı 28. maddesine muhalefetten dolayı düzenlendiği öğrenildi.”

Kaynak : http://www.internethaber.com/kilicdaroglu-hakkinda-fezleke-299786h.htm#i...

Nasıl? Harika değimli? “Benim dokunulmazlığımı kaldırmıyorlar” diye Avrupa İnsan Hakları mahkemesine giden CHP milletvekili Atilla Kart’ın bile dokunulmazlığını kaldıramayan meclis Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığını mı kaldıracak? Nereden bakarsanız komik bir olay. Anlaşılan bir görevli aferin almak beklide göze girmek istemiş olacak ki böyle bir sebepten fezleke hazırlamış. Sanırım onun haberi yok. Ülkede izinsiz gösteri ile bölücülük yapmak, değerlerimize sövmek bile serbestken neymiş efendim Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun, “yasaklara aykırı hareket” başlıklı 28. maddesine muhalefetten dolayı düzenlenmiş miş. Bravo doğrusu. Nasıl demokratlaşıyoruz görüyor musunuz? Tabii bu üstün demokratik uygulama başbakan cami çıkışı referandum propagandası yapsa da uygulanmıyor.

İkinci bir konu da protesto. Demokrasinin en büyük göstergesi hoşgörü ve tahammül olduğuna göre, bizde artık ileri demokrasiye geçtiğimize göre bu son derece ileri gitmiş demokrasinin nimetlerinden yararlanıyoruz. Nasıl mı? Maçta cumhurbaşkanını protesto edenleri en gelişmiş cihazlarla tespit edip cezalandırıyoruz. Ama ne hikmetse insanımıza mayın döşeyip pusu kuranları tespit edemiyoruz. Her halde mayın döşemek onların demokratik hakkı, bizimse protesto hakkımız yok.

Dünkü gazetelerde vardı. Parasız eğitim isteyen üniversite öğrencilerine başbakanın korumaları ve polis cansiperane bir şekilde saldırıyordu. Anlaşılan polis ve korumalar demokratik saldırı hakkını kullanıyorlardı. Aklıma birkaç yıl önce Cuma namazından çıkışlarda onbeşinci yüzyıldan fırlamış gibi bazı tipler gösteri ve protesto yaparlar ama ne polis ilişir ne de savcılar kovuşturma açardı. Hatta türbanlı kızların üniversite önlerinde yaptıkları gösteri ve protestolara kimsenin elini sürmeye veya ağzını açmaya bile müsaadesi yoktu. Bereket o demokrasinin olmadığı günleri AKP sayesinde geride bıraktık. Şimdi aynı güvenlik görevlileri kız çocuklarını saçından başından alıp götürebiliyor.
Yani sizin anlayacağınız AKP etiketli ileri demokrasimiz herkese hayırlı olsun. Biz bu teveccühü gösterdikçe bu tür demokratik gelişmelerde gelişecek, çoğalacaktır.

cem.tamturk@politikadergisi.com