AKP'nin Ustalık Dönemi…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Başbakan bu son dönemleri için “ustalık dönemi” tabirini kullanmıştı. Hakkını teslim etmek lazım. Gerçekten de yaşattıkları bu dönem ne kadar usta olduklarını gösteriyor. Tabiatı ile bir kişi veya kurum her konuda usta olamaz. Bu mümkün değildir. Bizim iktidarın da usta olduğu alanlar olduğu gibi, hiç başarılı olmadığı alanlar da var. Bu gün Pazar, biz usta olduğu bazı alanlara bakalım.

Gündem yaratmak. Bu alanda dünyanın önde gelen iktidarlarından olduklarını söyleyelim ve haklarını teslim edelim. Örneğin, en son başbakan bizim milli içkimiz ayrandır demiş. Al sana gündem. Yandaş ve emre amade basın hemen atladı. Tabii kabul edenler itiraz edenler derken bir iki gün de olsa gidişatın üzeri örtüldü.

Hazır bu konu açılmışken bizde fikrimizi söyleyelim. Başbakan ve milletinin (Ben Türküm demiyor, dolayısı ile hangi milletten olduğunu bilmiyoruz) milli içeceği ayran olabilir. Yakışıyor da. Bilirsiniz ayran yoğurdun içine su katılıp, cebren ve hile ile karıştırarak elde edilen ne su ne yoğurt bir şeydir. (Tıpkı ılımlı İslam gibi, o da İslam’a Hıristiyanlık karıştırılarak yapılıyor)

Oysa Türk milletinin, en azından cumhuriyet döneminden beri milli içkisi rakıdır. İçine katılan su veya buz ile kendi isteği ile birleşen ama asla karakterinden bir şey kaybetmeyen bir içkidir. Tabii ayran gibi olanların bunu anlaması pek mümkün değildir.

Siyahın beyaz olduğunu iddia etmek. Bakın bu konuda da ellerine kimse su dökemez. Mesela en son incilerden bahsedelim. Kocaeli de bulunan Hüseyin Çelik, İmralı’da  Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere gösterilen tepkiyle ilgili “Öcalan zaten terörist başı olduğu için onunla konuşuluyor. ’Mehter başı’ olsaydı kimse gidip onunla konuşmayacaktı herhalde?” dedi. Çelik, Karayılan’ın açıklamasıyla ilgili “Efendim biri demiş ki; ’çekildikten sonra anayasa, reform olacak.’ Onların tekliflerinin haddi hesabı olmayabilir. Mühim olan hangisinin hükümet tarafından kabul edileceği” diye konuştu. Çelik, ayrıca “Hiç kimseye bir çekirdek de verilmiyor, hiç kimse de böyle bir hakka sahip değil. Devlet oturup pazarlık yapmıyor” dedi.

Siyaha beyaz diyen, kendi kendini yalanlayan daha iyi bir beyanat varsa biri yazsın da okuyalım. Beyefendi teröriste bir şey verilmediğini söylüyor. 50 000 vatandaşımızın ölümünden sorumlu teröristlerin canını ve suçunu bağışlıyor ve ülkeyi elini kolunu sallayarak terk etmesini sağlıyorsun. Şimdi soralım, daha başka ne vereceksiniz. Tabii sizin için ölen vatandaşlarımızın değeri olmayabilir ama bizim için var. Siz insanın değerinin sadece kelle olduğuna inananlara değil bizlere karşı da sorumlusunuz.

Devlet kimseyle pazarlık yapmıyormuş. Gülelim mi şimdi? Siz kendi beyanatınızda “teröristlerin haddi hesabı olmayan istekleri olabilir ama hükümet bakalım hangini kabul eder” diyorsunuz. Bu bir pazarlık değimlidir. Yoksa gerçekten pazarlık etmiyorsunuz da ne vereceğinize dair emir mi bekliyorsunuz?

Daha böyle çok başarılı oldukları çok alanlar var. Bu günlük bu kadar yeter diyelim. Yoksa adımız AKP övücüsüne çıkacak…

İzmir 2013-04-28 

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.