Anket Okuyabilen Bir Başbakan İstiyoruz!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Osman BUDAK

Sayın Başbakan, belli ki anket okuma konusuna da diğer pek çok konuda olduğu gibi fırsatçı yaklaşmaya çalışıyor. Anlamsız ve çelişkili ifadeleri, çeşitli yollarla afyonlanmış kitleler üzerinde doğruluğu kesin, kulağa mantıklı gelen ifadelermiş gibi bir etki bırakıyor. Uyutulmuş kitleleri, sözcük oyunları ile kandırmak ne kadar ahlaki bunu artık fazla sorgulamıyoruz. Zira bu ülkede sağın ne kadar ahlaki bir yol izlediği yıllardır malum, son günlerde gündemin yoğunluğu ile güme giden, cezası kesinleşen “Üzmez” olayı ile de sabit. O yüzden konu hakkında çok fazla irdelemede bulunmanın pek bir anlamı yok. “AK Parti’nin halkımızın gönlündeki yeri güçlenerek devam ediyor. Kararsızlarda ciddi artış var. Muhalefet kan kaybediyor” buyurmuş başbakan. Merak ediyorum kararsızların oylarının artmasıyla AKP oylarının artması arasında nasıl bir organik bağ ve de doğru orantı kurmuş? Neden “Kararsızların oyu artıyor, oy kaybediyoruz” gibi gayet gerçekçi bir mantık kurmaz da böyle anlamsız sözler sarf eder? Bir başbakanın böylesine basit bir mantığı kuramayacak kadar zayıf bir zekâda olduğunu söylemek istemeyiz. Gerçi zamanında oy kullanmayan kitleler üzerinde yaptığı hesaplama hatası da hala dimağlarımızdan silinmiş değil ama biz yine de iyi niyetle yaklaşmayı gerekli görüyoruz. Bizim iyi niyetimiz de başbakanın kötü niyetini ortaya çıkarıyor maalesef. Çünkü böylesi bir saptırma zekâ problemi yoksa ancak kötü niyetle yapılmış olabilir. Bu tabloda, muhalefet kan kaybediyorsa kan kazanan kesim de iktidar oluyor haliyle. Kendi yakınındakilerin ayrı oluşumlar yaratma çabalarını es geçerek böyle bir kanıya nasıl vardı bilmiyorum. Zaten önemi de yok. Ne de olsa halk inanıyor, üstünde durmaya değmez. Kan kazanan AKP’nin oy oranı sözüm ona fırlıyor tabi. Nitekim başbakan oylarının yüzde 48’e çıktığını müjdeliyor. Gerçi bahsettiği ankette oy oranı yüzde 41,9 olarak ifade ediliyor ama başbakan belli ki çoğaldığını müjdelediği kararsız seçmenin oylarını dağıtmış. Çok şükür ki hepsini kendine almamış! Şimdi olayın saçmalığını bir el atalım. Kararsız seçmenin oy dağılımını kararlı seçmenin oy dağılımına göre dağıtmak kimin haddine? Gerçekçi bir bakış açısı mıdır bu? Kararsızların oyunu gasp etmek denmez mi buna? Adı üstünde kararsız seçmen, neden dağıtıyorsun? Bu kararsız seçmenin kararlı seçmenlerin kararında olacaklarının bir garantisi var mıdır? İşin mantıki yönü elbette AKP'yi ilgilendirmiyor. Onun hedefi zaten kararsız oylar. Kararsız olduğunu beyan eden seçmenin bu kararına saygı göstermeden oylarını daha çok gösterip onları etkilemek amacında. Geçtiğimiz seçimde AKP’nin yüzde 47 oy alacağını tahmin eden AG araştırma şirketinin AKP’nin oy oranını yüzde 33, kararsızları da yüzde 29,4 olarak açıkladığını da bir kenara not etmekte fayda var. Metropol araştırmasına geri dönecek olursak, AKP’nin oyları ne kadar yüzde 41,9 olarak açıklansa da halkın yüzde 73’ünün AKP politikalarından rahatsız olduğunun görülmesi lazım. Keza en güvenilir kurumun hala AKP’nin en çok zıtlaştığı kurumlardan olan “ordu” olması da göz ardı edilemez. Peki, bu sonuç bir tezat oluşturmuyor mu? Halk beğenmediği bir partiye neden oy veriyor? Kanımca yürütülen alternatifsizlik propagandaları bu konuda ciddi önem taşıyor. Alternatif yok diye şartlandırılan uyutulmuş kitleler meşru olmayan yollarla el konulan, tehdit edilen boyalı basının yönlendirmesi ile beğenmedikleri bir partiye oy vermek zorunda bırakılıyorlar. Durum öyle bir hal alıyor ki, iktidar alternatifi yok söylemi, muhalefet alternatifi yok mantığına bürünüyor. Türkiye’de muhalefetin ne kadar atıl olduğu düşünülürse düşünülsün kesinlikle AKP iktidar için geçerli parti değildir. İktidara kızıp, muhalefeti cezalandırmak da ancak dört bir yanı kuşatılmış, beyni sulandırılmış bir ülkede görülebilir!

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.