Anladık! Kaleşnikof Rus Yapımıdır, ya M16?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

PKK saldırılarında ABD parmağı olduğu iddialarımı sürdürmeye devam edeceğim. Yavaş yavaş da ABD’den işgillenmeye başlayan emekli generaller televizyonlarda boy göstermeye başladı. Bu generallere halkı ABD’ye karşı uyarabilmeleri konusunda başarılar diliyorum 1990’lı yıllarda, TSK’nın PKK’ya karşı yaptığı başarılı operasyonları hatırlayanınız var mı? 

Aynı bu günlerdeki gibi TSK, yoğun bir şekilde PKK ile savaşıyordu. O zamanla bu zaman arasında ki farkı fark edeniniz var mı peki?

Ben söyleyeyim. O zamanlarda da PKK leşleri bugünkü gibi uluslararası antlaşmalara gereği ve insanlık namına televizyonlarda gösterilmezdi ama ele geçirilen silahlar medya mensuplarına sergilenirdi. Silahların hemen hemen hepsi kaleşnikof marka idi… Birkaç Alman yapımı el bombası ve İtalyan yapımı mayınları görürdük televizyonlarda… Peki artık neden günümüzde PKK’dan ele geçirilen silahlar medya mensuplarına sergilenmiyor?

Güneydoğu’da uzun süre görev yapan özel harpçi emekli Albay Mete Yarar, Aksiyon Dergisi'ne ilginç açıklamalarda bulundu. Albay Mete’nin dikkat çeken bir açıklaması ise şöyleydi;

“…Mesela, herkeste bulunmayan, özel ordularda bulunabilecek termal cihazlar, noktalayıcılar, silah üstüne takılan bazı aparatlar, özel mesafe ölçme cihazları vardır. Eskiden M16 gibi silahlar kendi üst düzey militanlarda bulunurken, son dönemlerde (Suriye ekibinde sınırdan geçerken 7 kişi öldürülmüştü. 7’sinde de M16 çıktı) bütün militanların elinde var. Şimdi biz bile özel birliklerimizdekilerin dışındakilere M16 veremezken PKK nasıl herkese vermeye başladı?...”

Buradan anlıyoruz ki artık PKK, ABD yapımı M16 kullanmaya başlamış. Yoksa artık PKK militanlarından ele geçirilen silahlar bu yüzden mi sergilenmiyor… Televizyonlarda gösterilmiyor. Halk, kadim dostumuz! ABD’ye karşı öfke duymasın diye mi?

Tüm bunları düşünürken dün Sabah gazetesinin internet sitesinde bir haber vardı;

Mardin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri bir ihbar üzerine silah kaçakçılığı yapan bir şebekeye yönelik çalışma başlattı. Yaklaşık bir ay süren geceli gündüzlü takibin ardından dün operasyon yapan ekipler, Şırnak'ın Silopi ilçesi Kavallı, Buğdaylı ve Bostancı köylerine baskınlar yaptı. Operasyonlarda, mısır tarlasına gizlenmiş, üzerine gece görüş özelliği bulunan dürbün monte edilmiş 88 uzun namlulu silah bulundu. Kuzey Irak'tan yasadışı yollarla yurda sokulduğu belirlenen seyyar dipçikli tüfeklere takılan dürbünlerin menzillerinin bir kilometre olduğu belirlendi. Koli bantlarıyla sarılıp çuvallara konulan tüfeklerin sırtta kolay taşınabilmesi için çuvallara askılar takıldığı gözlendi. Olayla ilgili S.O., M.O. ve N.T. gözaltına alındı. Ele geçen silahlar Emniyet Müdürlüğü bahçesinde basına gösterilirken, Mardin Valisi Turhan Ayvaz son yılların en büyük silah kaçakçılığı operasyonunu yaptıklarını söyledi. Silahların dolaylı yollarla terör örgütlerine de ulaştırıldığını belirten Vali Ayvaz, "Bu silahların özelliği dürbünlü ve gece karanlığında, karlı ve sisli havalarda kullanılabilir olmaları. Kalaşnikof marka silahlar Rus menşeli, dürbünler ise başka ülke menşeli. Hem uzun, hem kısa mesafe de suikast için hazırlanmış silahlar" diye konuştu.

Kalınlaştırdığım ifadelere dikkat; Her nedense bu kez ele geçirilen silahlar medya ya gösterilmiş… Aynı zamanda vali, Kaleşnikof marka silahların Rus menşeli olduğuna dikkat çekmiş…

Böylelikle artık PKK’ya silahların halen Rusya’dan geldiğini ima etmeye çalışıyorlar. Ancak her nedense PKK’lılardan M16 silahları ele geçirilince, basına bu M16’ların ABD menşeli olduğunu kimse söylemiyor…

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.