Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Fenerin Ampülü ve Unutulanlar
- Keser Döner, Sap Döner…
- Aydın, Özür ve Filistin
- Ergenekon'a Var da, Deniz Feneri'ne Yok Mu?
- Oscar Ödüllerine Damgasını Vuran Sakin Türk Vatandaşları
- Bildiğin Bir Şey Varsa Çekinme…
- Nâzım Hikmet'i Anlamak - IV
- Geçmiş, Bugün, Gelecek
- Hep Karanlık Olacak Değil Ya, Biraz Pembenin Kime Zararı Var?
- Darbe Sendromu
- PKK Sadece Dış Desteğe Sahip Değil!
- Tek Yol Doğru Geçmişi Yaşamaya İnanmak
- Devletin Üst Kademesinde Senkronize Çalışma
- Türkan Saylan’a
- Her şeyimiz Apo Oldu!
Başbakan'a Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın
Beklenen Tayyip Erdoğan - Aydın Doğan Savaşı nihayet başladı. Neden beklenen diyorum; çünkü iktidar yanlısı olmayan en büyük medya kuruluşu olarak Aydın Doğan’a bağlı şirketler kalmıştı da ondan.
Bu savaşı fitilleyen ne?
Bir Alman savcının hazırladığı iddianame.
Başbakan’a göre Aydın Doğan’ın suçu, Aydın Doğan’a bağlı medya kuruluşlarının iddianamede yer alan Başbakan hakkında yazılar yazması.
İddianame halkın parasını bağış olarak alan ve bunları yararlı hizmetlerde kullanacağını söyleyen Deniz Feneri Derneği’nin faaliyetlerini inceliyor. Bu dernek ülkemizde halen köşe başında para toplamayı sürdürüyor.
“Kim bunlara dur diyor” orası ayrı bir merak konusu.
Ergenekon Operasyonu sırasında basında yaratılan bilgi kirliliği Sayın Başbakan’ın umurunda değil. Çiğnenen kişilik hakları da değil. Umurda olan sadece kendi kişiliği.
Başbakan Ergenekon’un savcısı olduğunu iddia ediyordu. Şimdi ise suçlu konumda olabilecek bir yerin üzerine gitmektense medyaya gidiyor.
Başbakan İstanbul Bayrampaşa’da yapmış olduğu konuşma sırasında Aydın Doğan hakkında iddialarını bir güzel sıralıyor. Aydın Doğan’ın kendisinden bir iş talep ettiğini ve kendisinin de olur vermemesi nedeniyle hakkında yazılar yazıldığını söylüyor.
Biz ne yaptık?
Bıraktık denizini, fenerini bu atışmayı seyrediyoruz.
Başbakan, Aydın Doğan’a, “yaptıklarını açıkla, sana bir hafta süre yoksa ben açıklarım” diyor. Oradan da bir partili “aman Başbakanım senin yaptığın delikanlılığa sığar mı?” diye soramıyor.
Aydın Doğan ise, “durma hemen açıkla” diye ekranlardan çağrı yapıyor.
O zaman benim aklıma hemen şu sorular geliyor:
1- Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, bir şantajcı mıdır?
2- Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, kendisi hakkında olumsuz yayın yapmayan yerlere dair bildikleri varsa bunları saklamakta mıdır?
3- Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, kendisi hakkında olumsuz yayın yapanlara karşı bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözünü rafa mı kaldırmaktadır?
4- Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin saygınlığına daha ne kadar leke sürdürmeye devam edecektir?
Şimdi demek ki, Aydın Doğan medyası bu haberleri yazmamış olsaydı, biz Başbakan’ın Aydın Doğan hakkında bildiklerini bilemeyecektik. Burası önemli tabii.
Ama daha da önemlisi Aydın Doğan medyası bu haberleri yazmasaydı, Türk halkı Başbakanımızın şantajcı yüzünü göremeyecekti.
Bu kadar olay sonrası bir olay daha açıklığa kavuşmuş oluyor.
O da Zaman, Vakit ve benzerlerinin neden Başbakan hakkında olumsuz yaz(a)madıkları…
Saygılarımı sunuyorum.
gokhan.dag@politkadergisi.com
Telefon: 0555 557 0000
- Gökhan DAĞ içeriği
- 21310 okunma
Yorumlar
gökhancım yazın güzelde
gökhancım yazın güzelde aydınn doğan medyası akp iktidara geldiğinden beri akpyi destekleyen bir yayın güdüyordu.. demekkki bu ülkede her iki tarafında istekleri olmayınca bilmediğmiz gerçekler su yüzüne çıkıyor. o yüzden bu kavgada haklı-haksız değil medya-iktidar ilişkisinin çarpıklığını görmekteyiz ve bu çarkın daha ne kadar bu şekilde devam edeceğini hep birlikte izleyeeğizz..( bu arada aydın doğan tv5'i almışş erbakana yakınlığıyla bilinen)
Başbakan nasıl Ergenekon
Başbakan nasıl Ergenekon olayının savcısı benım demısse Denız Feneri!ninde savcısı olmaya çagırıyorum. Hadi bu olayında derınlıklerıne in bakalım hangi teror örgütü cıkacak!!!! ben söylüyeyım..................... (A)damı (K)azıklama (P)artisi
İşte saçmalamaya bakınız
İşte saçmalamaya bakınız hizaya geçiniz!
Başbakan'ın bir işadamıyla girdiği tartışma da seviyeyi arayıpda bulabilene aşkolsun!
Birilerinin 'böyle daha samimi olursun' demiş olmasından kaynaklansa gerek, takındığı şu kabadayı üslup bir kenara,
iş adamıyla vaktiyle dönmüş olan pazarlıklar, restleşmeler, şantajlar insana kabus görüyormuş hissi veriyor! ve aynı insan şunu söylemeden edemiyor; 'Ey yumurtaya can veren Allah'ım, bunları yaratıyorsun, bari takip et!'
Şu an çıkarların çatışmaya
Şu an çıkarların çatışmaya başladığı çok açık. Daha da önemlisi bir ülkenin başbakanının bir medya grubuyla bu kadar uluorta uğraştığı nerde görülmüştür. Ayrıca şu ana kadar böyle bir şeyi başbakan bilip de açıklamadıysa niye şimdi?Tüm bu soruların cevaplarını umarım yakın zamanda alırız.
Olması Gereken Oldu
Akp İktidarı boyunca Aydın Doğan ve Medyasını hep iktidara övgü dolu sözlerle iktidar yanlısı gördük. Madem bu kadar çirkin şeyler yapılıyordu da o gün neden söylenmemişti tüm bunlar. Birde Akp diğer özel kanalları satarken bir şekilde o kanalları karalarken neden Doğan Medyasını el üstünde tutuyor du. Aralarında yaptıkları antlaşmaya biri uymamış olmalı ki bugün bu yaşananların bi anlamı olsun.
Doğan'a Taraf Olmak
AKP-Doğan kavgası çıktıktan sonra bazı cumhuriyetçi kesim sırf AKP'ye karşı bir duruş diye Doğan'ı desteklemektedirler. Doğan, birden hayırsever işadamı oluvermiştir. O Çölaşanları kovan patron gitmiş, tertemiz bir adam peydah oluvermiş. 6 yıldır kayıtsız şartsız AKP propagandası yapanlar hemen aklanıvermiş. Bu, büyük bir hata!
Cumhuriyetçi cenah açısından bu kavgada tutulacak taraf yoktur.
Saygılar
Yeni yorum gönder