Başbakan'dan Teraneler

Hiç kusura bakmayın, AKP grup toplantısını dinlerken Başbakan’ın sözleri için bu kanıya vardığım için…

Neymiş efendim, Başbakan’a göre Van depremi hiçbir ülkenin baş edemeyeceği bir felaketmiş!
Japonya’nın birkaç ay önce yaşadığı 8,9 büyüklüğünde ki depremden, ardından gelen tsunami ve nükleer felaketten Başbakan’ın haberi olmadığını düşünürsek bu sözler ancak o zaman ‘terane’ olmaktan çıkardı herhalde!

Hadi onu geçtim,  tarihe  5,2 büyüklüğünde ki depremde ölen ilk Japon olarak geçen Atsushi Miyazaki’den de mi utanmaz insan! Tabi adam öldü ne de olsa takdir-i ilahi!

Ya çadırlarda soğuktan, karbonmonoksit gazından, açlıktan ve yanan çadırlarda ölen aile ve bebekleri hatırlatmaya gerek var mı? Bunlar mı hiçbir ülkenin baş edemeyeceği felaketler!

Başbakan’ın diğer gündem maddesi ise heyecanla beklenen bedelli askerlik konusuydu.

Seçimlerden önce, CHP'nin bedelli askerlikle ilgili yasa teklifinin sorulması üzerine Erdoğan;

‘Bedelli askerlik ne getirir, ne götürür, halkın tavrı nedir, ne değildir, parası olan var, olmayan var. Parası olana bedelli buyur kullan diyeceksin, bu da gitsin yapsın diyeceksin. Benim vatandaşımın belli kesimini mağdur etmeyeceğine inansaydık bunu hallederdik.’

‘Ben Tayyip Erdoğan olarak böyle bir sorumluluğunun altına giremem. Parası olan var, olmayan var. Parası olan bastıracak kurtulacak, parası olmayan askerliği yapacak. Seçimden sonra referanduma götürürüz.’

demişti ki grup toplantısını dinlerken sanki bu sözleri o söylememişti!

Tabi ya, O söyler mi hiç ya da kıvırır mı ya da hergün başka başka açıklamalarda bulunur mu! Özgür ve bağımsız medyamıza göre bu kabahati sadece Kemal Kılıçdaroğlu işlerdi!

Zaten, Libya’da Nato’nun ne işi var diyen, Meclis’te ‘tek dil tek millet’ diyip seçim meydanında inkar eden, Tv programında gönlümde ‘Başkanlık sistemi’ var diyip 10 dakika sonra ben öyle bir şey demedim diyen de Başbakan değildi!

Grup konuşmasını CHP’nin Dersim’le yüzleşmesini tavsiye ederek noktalayan Başbakan’a Dersim İsyanının bastırıldığı sırada Başbakan’ın Demokrat Parti kurucusu Celal Bayar olduğunu,  illa yüzleşilecek bir vaka varsa, daha geçtiğimiz aylarda faili meçhul cinayetlerin araştırılmasına yönelik komisyon kurulmasını kendi partisinin engellediğini, fazla gerilere gitmeden Madımak’ta 37 insanı diri diri yakanların avukatlarını bakan yapmalarını, baş sorumlularından birisinin Polonya’da yakalanmasına rağmen Adalet Bakanlığı’nın iade talebinde bulunmamasından ötürü o caninin serbest kaldığını aynalar hatırlatmayacağına göre bu dünyanın öteki tarafı olduğunu da hatırlatmaya gerek yok!

oguzkemal.ozkan@politikadergisi.com