Bir Diktatör İçin Ağlıyorlar

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Kimisi göstermelik yapıyor olsa da Türk halkının geneli büyük bir yas içinde bugün. Ata dedikleri büyük kişiliğin aralarından yitip gitmesine ağlıyorlar. Devlet erkânı belki zorunluluktan yapıyor; ama Anıtkabir’de nöbet tutan Anadolu evladı gözyaşı döküyor. Namusunu, onurunu kurtardığı için şükranlarını sunuyor O’na samimi Müslüman yurttaş. Ve bunlar gibi niceleri…

 

Çoğu o dönemi yaşamadı ağlayanların. Zaten millet olmak bu değil midir? Millet olmak; ortak tarihe sahip çıkmak, ortak acıları gönülden paylaşmak, ortak sevinçleri birlikte kutlamak değil midir?

 

Kemalizmi yıkıp demokrasi getirecek 2. Cumhuriyetçi takım nereden anlasın? Baksınlar, Irak’a Kemalizm gelmedi, herhalde istedikleri demokrasi oydu. Referandumla gelen bir demokrasi yok; ama referandumla şeriat geldi. Evet, onlar için Atatürk bir diktatördü.

 

Evet, bu millet diktatörü için ağlıyor. Nasıl İspanyollar Franco’ya, Almanlar Hitler’e, İtalyanlar Mussolini’ye ağlıyorsa (!); Türkler de Atatürk’e ağlıyor.

 

Ah kalın kafalılar!

 

O kalın kafanız almadı bunu, ama kafanıza vura vura öğreteceğiz; Atatürk diktatör değil, Ata’ydı. Evet, belki Atamızı seçme fırsatımız yoktu; ama bu ulusun yası babalarına olan özlemden ileri geliyordu.

 

Bunu da o kalın kafanıza sokun!

 

Son olarak Atatürk’ten birkaç söz ile yazımı sonlandırıyorum. Bu kalın kafalılara inat, Türk ulusu Ata’sının izinde olacaktır.

 

“İki Mustafa Kemal vardır; Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem. O, ben değil, bizdir. O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve muvaffak olması gereken Mustafa Kemal odur.” (Yaşayan Mustafa Kemaller görevlerinin farkına varsınlar.)

 

“Birçok zaferler kazandım. Fakat bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum.” (Kalın kafalı aydıncıklara bir yanıt da Kemal Paşa’dan: Bir diktatör, böyle bir duygu içerisinde olabilir mi?)

 

“Kapıda duran nöbetçi bile benden korkmaz. İsterseniz kendisinden sorunuz. Korku üzerine hâkimiyet kurulamaz. Toplara dayanan hâkimiyet devamlı olmaz. Böyle bir hâkimiyet ve hatta diktatörlük, ancak ihtilâl olursa geçici bir zaman için lâzım olur.” (Atatürk’ten bir yanıt daha…)

 

“Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar; evet bu doğrudur. Benim arzu edip de yapmayacağım hiçbir şey yoktur. Çünkü, ben zoraki ve insafsızca hareket etmek bilmem. Bence diktatör, diğerlerini iradesine boyun eğdirendir. Ben kalpleri kırarak değil, kalpleri kazanarak hükmetmek isterim.” (Aldı mı o kalın kafalarınız?)

 

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; lâkin Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

 

 

emrah.ozdemir@politikadergisi.com

 

 

Yorumlar

Güzel Bir Yazı

Bugün içimde Anıtkabir'e gidememenin burukluğu vardı. İstanbul'dan Ankara'ya gelmek nasip olmamıştı. Açıkçası param yoktu.

Saat 9.05'de kulakları sağır edercesine insanlar trafikte durmuş kornalarına basıyorlardı.

Tüylerim diken diken olmuştu. Kendimi sıktım ağlamamak için.

Bir diktatör için emin olun ki bunlar yapılamaz. Biz Atatürk ölümsüzleştiğinde ağladık. Dünya'nın her yerinde göz yaşı döküldü.

Ama bir Hitler öldüğünde dünya ağlamak yerine sevindi. Çünkü bir diktatör aramızdan ayrılmıştı.

Atatürk'e diktatör etiketini yapıştırmak, onun gibi büyük bir insanın insani tarafını anlayamayacak zekasızlara mahsustur.

Atatürk bir diktatör olsaydı, yukarıda Emrah Özdemir kardeşimin söylediği kendisine diktatör diyenlere cevap verme gereği duymaz, onları yok ederdi.

Saygılarımla kardeşim. Güzel bir yazı olmuş; ama gerçekleri anlamayan kalın kafalılar bu söyledikleri nasıl anlarlar bilemiyorum.

slm...

süper bi yazı.. okudukça insanın içindeki atatürk sevgisi daha çok yükseliyor... sanki atatürk bugünleri biliyormuşta onlara cevap vermiş gibi...
böyle bir yazı için teşekkürler...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.