Bir İleri Demokrasi Örneği Daha...

İstanbul'dan Ali Emre Bukağılı ve Ankara'dan Talip Akyüz isimli iki vatandaşın şikâyeti üzerine Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı 'dine hakaret' soruşturması dava ile sonuçlandı. Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Ersoy Yüce tarafından yürütülen soruşturma 2 yılda tamamlandı.

Soruşturma sonunda Ankara, Aydın, Bursa, Tekirdağ, Eskişehir ve Hatay gibi illerde yaşayan 16 kişi hakkında dava açıldı.

Sanıkların her biri hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik ile suç işlemeye tahrik' suçlarından 13 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede, sanıklardan Mehmet E.'nin İslam dinine hakaret içeren siteleri Barış Ö. ile birlikte kurduğunu kabul ettiği belirtildi. Ancak Mehmet E.'nin, siteleri kurarken psikolojik bunalımda olduğu şeklinde savunma yaptığı kaydedildi. Üsküdar 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameye ilişkin yargılama önümüzdeki günlerde başlayacak.

İddianamede, şüphelilerden yaş küçüklüğü nedeniyle dosyası ayrılan Barış Ö. ve Mehmet E.'nin internet üzerinde faaliyet gösteren sosyal paylaşım sitelerinden www.facebook.com isimli site içinde Allah'a ve Peygamber'e (sas) hakaret içeren isimlerle iki grup açtığı anlatıldı. Daha sonra bu gruplara yine hakaret içeren kullanıcı isimleriyle yorum yapıldığı belirtildi. Sanıkların vermiş oldukları savunmalarda suçlarını kabul ettikleri ya da tevil yoluyla ikrar ettikleri aktarıldı. Sanıkların TCK'nın "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" başlıklı 216'ncı maddesinin üç ayrı fıkrasından ayrı ayrı cezalandırılması istendi. Bu suçun zincirleme olarak işlendiği kaydedilerek 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ayrıca TCK'nın 214'üncü maddesine göre de 'suç işlemeye alenen tahrik' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis istendi. Toplamda 16 sanığın ayrı ayrı 13 yıl 9 ay hapis cezası istemiyle yargılanması yapılacak. (Basından)

………………………………………………………………………………

Ne maddeymiş arkadaş; “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik"…! Bu madde ile tüm muhalifler içeri tıkıldı veya susturuldu. Şimdi sıra din düşmanlarına geldi. Onlar bitince bakalım sıra kimlere gelecek. Herhalde Tüketici Hakem Heyeti’nin ayıplı mallar için açtığı davaları da “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" olarak algılayıp sermaye sahiplerini rahatlatır… Veya belki Ulusal Bayramları bu kapsama alarak kutlayanları “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ediyorlar diyerek içeri alabilirler…

Yukarıda ki habere tepkili bir arkadaşımın da çok beğendiğim yorumunu sizinle paylaşıp yazıma burada son veriyorum. Umarım bu yazıyı da yasa yapıcılar “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" olarak değerlendirmez!!!

Küfüre hakarete gerek yok, eleştirmek de tamamen suç. Küfür bahane tabii.
Amaç belli, bilmediğimiz bir şey de değil.

Olsun ama. Yazık onlara. Senelerce dinlerini yaşamalarına izin verilmedi, hep aşağılanıp dışlandılar, dinleri hep hakarete uğradı. Özgür değillerdi, laik faşistler onlara hep baskı yaptı. Ülke ateist olmuştu, ateistler her şeye hakimdi ve dindarlara hep baskı yaptı. Zavallılar...

Liberaller de bunları söyleyip durdu, özgürlük çığlıkları attılar birlikte. Hoşgörüsüz dediler "laiklik" diyene..
Dindarlar ne kadar hoş, ılımlı, hoşgörülü insanlardı…
Hoşgörü budur işte. Son birkaç yıla kadar dine eleştiri yaptığı için yargılanan ve cezaya çarptırılan insan yoktu bile... Diyanet İşleri'ne verilen çok özel yetkilerle bu baskı çok daha fazla büyüyecek.
Şu güne dek internete hapsettiler, varlıklarını hissettirselerse de bir şekilde izin verdiler. Artık onu da istemiyorlar.

Şu cezaya bak.. 13 yıl 9 ay..

Tayyip ateistlere küfür etmekte serbest ama... Alevilere karşı sünnileri kışkırtmakta, ikilik sokmakta serbest..

Özgürlükçüler mutlu mesut okuyorlardır herhalde bu haberleri. Evet, Türkiye prangalarından kurtuluyor, misler gibi özgürleşiyor....

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com