Bir Referandum Neler Gösterir?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

Haftalardır ikiye bölünmüştü Türkiye.
Evet ve hayır. (Bir de boykotçular vardı ama sandığa gitmemek demokrasiye katılmamak demektir. Boykotçular vatandaşlık görevlerini ifa etmediklerine ve sonuca etki etmediklerine göre, ortaya çıkan sonuca dâhil edilebilirler. Yani boykot etmek, neticede evet demekle eşdeğer olmuştur.)
Evet ve hayır da, muhalefetin düştüğü bir tuzak ile güvenoyuna dönüşmüş; bir taraf anayasanın propagandasını yaparken, bunun bir AKP oylaması olmadığını söylerken, öteki taraf başka bir yol izlemeyi tercih etmiştir.
Bunun sonucunda da şu olmuştur: MHP tabanının ayrışması. İddia ediyorum, MHP artık kesinlikle ikiye ayrılmıştır. İslamcı ülkücüler ve laik ülkücüler olmak üzere. Laik ülkücüler ekseriya hayır veren taraftaydılar. Trakya’da ve Ege’de.
 
Ülkücü hareketin esas doğuş noktası sayılabilecek olan Orta Anadolu ise, İslami çizgide kalmayı tercih etmiştir. Bu da MHP ile BBP’nin arasına keskin bir sınır çekilebileceğine işarettir diye düşünmekteyim.
Bunun haricinde, artık HSYK’nın ve Anayasa Mahkemesine yapılacak atamalarla, sayı artırımı ve artan sayıların, iktidar partisinin elindeki enstrümanlar tarafından atanacak olması, yargının yürütme organının eline geçtiğinin resmidir.
Olur veya olmaz bilmiyorum ama bu şu demektir. Bu iktidar yarın bir gün ‘’Bundan sonra seçim olmayacak, diğer tüm partileri kapatılacaktır.’’ dediği vakit, onu engelleyebilecek hiçbir “resmî” kamu kurumu olmayacak ortada. Okyanus ötesindeki hareketin mimari, cumhurbaşkanını tayin gücüne sahip, cemaat mensuplarının kilit noktalarda bulunmasını İslami emellerinin teminatı sayan imam efendinin planlarını, söylemeye bile gerek yok tabi ki artık.
Bunun haricinde, demokratik özerklik denilen, başkanlık sistemi sonrası geçilecek bir federasyon sistemi var.
Bu da şu demektir, Bakü-Ceyhan petrol boru hattı boyunca bir Kürdistan-Türkiye sınırı çizilecek ve 2006 yılında resmî Military Armed Forces dergisinde yayımlanan harita, BOP artık işlemeye konulacaktır.
ABD ve AB’nin duyduğu memnuniyetten de anlaşılmaktadır zaten bu durum.
CHP’nin ise, neredeyse tek başına yürüttüğü (sokaklarda bir de en çok TKP gözüktü açıkçası, bu ikisi dışında çok az da MHP’yi gördüm) hayır, %42 oranında çıkmıştır ve partisel bağlamda bakıldığında bir kitle partisi için, fena bir rakam değildir.
Ancak demokratik açılım denilen, PKK ve cemaat açılımının ortaya çıkarttığı sosyal bölünmüşlük tablosu, ortadadır. Haritaya bakıldığı zaman direkt olarak göze çarpmaktadır.
Bir de eğitimli – eğitimsiz, farkı hiçbir seçimde bu referandumda olduğu kadar ortaya çıkmamıştı. Yüksek-Orta gelirli ve iyi eğitim almış bölgelerde hayır etkisini büyük farkla hissettirmişken, varoşlar dediğimiz toplumun alt kesimi ile iyi bir eğitim almamış bölgelerde evet kararı, istatistikî bir veri olarak göze çarpmaktadır.
PKK’da, BDP yoluyla bölgede yaptırım gücü olduğunu göstermiş, kitlelerin sandığa gitmesini gerek propaganda gerek zor yoluyla engellemiş ve amacına ulaşmıştır.
Bunun dışında Kemal Kılıçdaroğlu’nun düştüğü durum, CHP’de bir yapısal değişim gerekliliğini gözler önüne sermiştir. Bu CHP’nin negatif yönüydü. Kılıçdaroğlu yakın çevresini ve çalışma arkadaşlarını, CHP bürokrasisini gözden geçirmeli ve CHP içindeki “derin devleti” en kısa zamanda tasfiye etmelidir. Pozitif yönü ise, Başbakan’ın Dersim Harekâtı’nı sürekli gündeme getirmesine rağmen, en çok hayır oyunun Tunceli’den çıkması olmuştur. Buna Kılıçdaroğlu- Kamer Genç etkisi denilebilir. Bu da CHP’nin pozitif yönü olmuştur.
Neticede 8 senedir geldiğimiz yön belliydi, gittiğimiz istikamet de belli oldu. Federatif iki millet sisteminde başkanlık rejiminde bir din devleti.
Yani neticede, Yeni-Osmanlıcılık yahut İkinci Cumhuriyet veya da Büyük Ortadoğu Projesi gerçekleşmek için yasal zeminini hazırlamayı başarmıştır. Türkiye, 12 Eylül 2010 günü, ABD’ye birisi salonda, ötekisi sandıkta olmak üzere mağlup olmuştur.
Hep böyle olmuyor mu zaten? Biz oynuyoruz, onlar atıyor!
Asım.Us@PolitikaDergisi.com
 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.