Bir Zincir Yitirenler, Bir Dünya Kazanacak.

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

   Yarın 1 Mayıs…

 

   Hükümetimizin tabiriyle “Emek ve Dayanışma Günü”, tarihsel tanımıyla İşçi Bayramı.

 

   Patronların kâr oranları yükseldiğinde fazla ücret verelim denilmeyen, ufak bir krizde kapının önüne konan emekçilerin bayramı yani.

 

   Ülkemizde öyle bir durum var ki asgari ücretliler kadar, işsizler de sorunlu. Türkiye’de İşçi ve İşsiz Bayramı deseler de olur özcesi.

 

   SSGSS Yasasıyla mezarda emekliliğe sürüklenen, krizlerde bedel ödeyen; ücreti azaltılan veya işten atılan, ülkeyi parçalayacakmış gibi 1 Mayıslarda cop yiyen, bunca nicel çoğunluğuna rağmen nitel temsiliyeti bulunmayan, çocuğunun okul aidatını ödeyemeyecek duruma gelen, akşam ne yiyeceği belli olmayan, hiçbir özelliği olmayıp; yalnızca sermaye sahibi olduğu için “değerli” (!) görülen adamların karşısında üç büklüm bırakılan… İşçi. Toprağını ipotek altında bırakmak zorunda kalan, hakkı verilmeyip Dünya Bankası’nda sadaka dağıtılan, hâlâ ağanın yanında maraba olan… Köylü. Ve diğerleri…

 

   Ve tüm bunlar ve daha fazlasının olmasına rağmen Türkiye’de solun bittiğini söyleyen gafiller. Genelde dünyada, özelde Türkiye’de sol her zamankinden daha fazla haklı gerekçelere sahiptir. Sorun; solun geçerliliğinde değil, emperyalistlerin solu kompradorlaştırması, yumuşatmasındadır. İşçi şahlanışlarının egemenler tarafından provoke edilmesindedir. Sınıf bilincinin yok edilmesindedir. Size bir örnek: “Sosyoloji dersinde yeni müfredata göre lise öğrencileri "sınıf" kavramı yerine "tabaka"yı öğrenecek ve ardından da "Toplumsal tabakamızı tanıdık sevdik" etkinliği yapacak…” (Sosyoloji dersinde artık 'sınıf' değil 'tabaka' var; Sabah.com.tr, 11.10.2008)

 

   Belki buradan gücümüz yetmez ama 1970’lerden beri cadı avının hedefinde olan işçi ve işçi örgütlerinin artık sesini yükseltmesi gerekiyor. Hazır “Emek ve Dayanışma Günü” olarak da olsa, 1 Mayıs resmi tatil olmuşken, sesimizi yükseltebiliriz. Güney Amerika’da Bolivarcılığın yeniden yükselmesiyle oluşan sol cephe; bizim coğrafyamızda da bağımsızlıkçı Atatürk temeline oturtularak oluşturabilir. Emperyalizmin en azgın olduğu bu çağda bağımsızlıkçı ve toplumcu bir seçeneğe ihtiyaç var. Bu kez kaybedenler işçiler olmasın!

 

Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark

Ve durdu muydu bir gün bu kör avara kasnak

Bir zinciri yitirenler bir dünya kazanacak

Sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel

Hava döndü, işçiden işçiden esiyor yel. (Can Yücel - İşçi Marşı)

 

   İşçi Bayramınız kutlu olsun.

 

Emrah.Ozdemir@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

"İşçi Dünyasından"

Yıl: 1 Mayıs 2008

Yer: Venezüella

Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, işçi ücretlerine %30 zam yaptığını açıklar.

Yer :Türkiye

İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah provakasyon bahanesiyle, Taksim'de bayramını kutlamak isteyen işçileri coplar. Polis; işçilerin DİSK binasından dışarı çıkmalarına izin vermez,binanın içine ise göz yaşartıcı bombalar atar. 1 kişi plastik mermiyle başından vurulur.

Yıl 1 Mayıs 2009

Yer: Venezüella

İşçiler, 1 Mayıs'ı coşkuyla kutlayacaklarını bilir ve maaşlarına da zam alacaklarını düşünürler.

Yer: Türkiye

İşverenlere; geçici işçi kiralayabilme hakkı verilir.

Tahminim (Yarın gerçek olacak): Türkiye işçisi 1 Mayıs'ı yine polis coplarını yiyerek kutlar.

Bunun nedeni de Emrah'ın belirttiği gibi, iki ülke arasındaki sistem farklılığıdır. Venezüella sosyalizme doğru dev adımlarla ilerlerken; Türkiye yarı feodal-yarı kapitalist ilişkiler içerisinde yoğrulmuş, emperyalizmin egemen olduğu ve yarı-kapalı işgal altındaki bir ülkedir.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.