Büyük Devrimci Hugo Chàvez'ın Ölümü Üzerine

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Venezüellalı büyük devrimci saygın insan Hugo Chàvez geçen hafta 5 Mart 2013 te 58 yaşında vefat etti. Chàvez,  1999 ila 2013 yılları arası ülkesinin devlet başkanı idi.

Venezüella ordusunda paraşütçü bir subay olarak yetişen Chàvez, sadece ülkesinin değil, bütün Latin Amerikan'ın hatta bugün dünyanın mazlum uluslarının yiğit, cesur, akıllı ve yaratıcı bir devrimciydi.

Chàvez'in devrimci program ve politikasının en temel karakteristiği, ülkesinin ve Latin Amerika'nın 18. yy sonu, 19. yy başında yaşayan büyük devrimcisi Simon Bolivar 'ın (1783-1830) devrimci fikirleriyle 20. yy ve 21.yüz yıllarının büyük devrimcilerinin fikirlerini, kendi ülkesinin ve Latin Amerika'nın kendine özgü koşullarında kaynaştırarak uygulamasıydı.

Simon Bolivar; ülkesi Venezüella ile birlikte Kolombiya, Panama, Ekvator, Peru, Bolivya gibi İspanya sömürgesi altında geri bıraktırılmış, yoksul, mazlum bütün Latin Amerika’nın Bağımsızlığı ve Özürlüğü için mücadele etmiş büyük bir kahramandı.

Simon Bolivar'ın bağımsızlık ve özgürlük fikirleri bugün hala etkisini göstermekte, Latin Amerika’nın çağdaş devrimcilerinin düşünce ve eylemlerinde yükselerek ilerlemektedir. İşte geçen hafta yaşamını yitiren büyük devrimci Hugo Chàvez de Simon Bolivar'ın Latin Amerikan’ın bir ülkesi olan Venezüella’da 14 yıl devlet başkanlığı yapan etkin bir Bolivarcı devrimcilerinden biriydi.

Chàvez, 2005 yılında yine Latin Amerika'nın efsane devrimcisi Kübalı Fidel Castro ile birlikte "Amerika için Bolivarcı Birlik" (ALBA) örgütünü kurdu. ALBA, aslında Avrupa Birliği (AB) benzeri Latin Amerika ülkeleri arasında ekonomik işbirliğini sağlayan bir örgüttür. AB'den en büyük farkı, AB içinde Almanya, Fransa, İngiltere gibi emperyalist devletler ve bu ülkelere ait multi nasyonal büyük tekelci şirketler egemen iken, ALBA ise ABD ve Kanada' gibi Amerikan kıtasındaki emperyalist devletleri ve onlara ait uluslararası büyük tekelci sermaye şirketlerini içine almamış olmasıdır.

Kaldı ki Amerika kıtasında; ABD ve Kanada'nın egemen olduğu, FTAA adında bir ekonomik birlik zaten vardı.  FTAA, tıpkı Avrupa'daki AB gibi, bu kıtadaki emperyalist olmayan çevre ülkelerin ulusal çıkarlarını ve sınırlarını egemenlerin lehine zorlayan, onların sömürülmesine araç olan bir kuruluştur. Fakat antiemperyalist Bolivarcı ALBA ise, emperyalist FTAA’a karşı seçenek olan bir birliktir.

Chàvez'in ülkesindeki devrimci mücadelesi, çok yoğun ve zor koşullarda geçmiştir. 1980'lı yıllarında illegal olarak "Bolivarcı Devrimci Hareket-200" adlı örgüt kuran Chàvez, 1992 yılında başarısız bir darbe girişiminde bulunmuştur ve bunun bedelini de 2 yıl hapis yatarak ödemiştir. 1998 yılında kurduğu "Beşinci Cumhuriyet Hareketi" partisiyle katıldığı Başkanlık seçimini kazanarak Venezuela’ya başkan olmuştur. 5 Mart 2013 tarihindeki ölümüne kadar da bu görevine iki kez yeniden demokratik yoldan seçilerek gelmiştir.

Siyasi programının merkezine neoliberal karşıtı olan halkçı sosyal politikaları yerleştiren Chàvez; özellikle ülkesinde yoksulluğa, açlığa ve cehalete karşı büyük mücadele vermiş, dünyanın sayılı bir petrol ihraç eden ülkesinde petrolü millileştirerek, petrol gelirlerini eğitim, sağlık gibi sosyal sorunların çözümüne harcamıştır.

Emperyalizme karşı ülkesinin ve bütün Latin Amerika'nın Bağımsızlığı ve Özgürlüğü için mücadele veren Chàvez'in, gelecek için perspektifi ise sosyalizm olmuştur. Chàvez'e göre açlık, yoksulluk, cehalet, işsizlik vs. gibi bütün sosyal sorunların kaynağı kapitalizmdir. Ona göre; barış, huzur, eşitlik, özgürlük ve adalet vs. gibi halkın özlem duyduğu yaşam ülküleri tam anlamlarıyla ancak sosyalist bir düzende gerçekleşebilir.

***

Ülkemiz Türkiye, Chàvez örneği büyük devrimcilere hiç te yabancı değildir. En başta Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Mustafa kemal Atatürk, çağımızın ve insanlığın yetiştirdiği en büyük devrimcilerden birisidir.

Hugo Chàvez ile M. K. Atatürk arasında birçok benzerlikler ve ortak yönler vardır;

  • Her iki politikacı da asker kökenli olarak siyasi yaşama atılmışlardır!
  • Her ikisi de aşağı yukarı aynı yaşta yaşama veda etmişlerdir
  • Her ikisi de antiemperyalisttir.
  • Her ikisi de kendi uluslarının bağımsızlığı ve özgürlüğü için kısa ömürlerini vermişlerdir.
  • Her ikisi de ulusalcıdırlar, büyük vatanseverlerdir!
  • Her ikisi de dürüst, samimi, onurlu, yüksek erdemli şahsiyetlerdir!
  • Her ikisi de fakirliğe, yoksulluğa, cehalete savaş açmıştır!
  • Her ikisi de halkçıdırlar!
  • Her ikisi de devrimcidirler!

Chàvez sadece ülkesini düşünmemiş, bütün Latin Amerika'nın mazlum uluslarıyla antiemperyalist eksende dayanışma içinde barışçı işbirliği yapmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk te "Yurtta Barış, Dünya'da Barış" sloganıyla bütün komşularıyla olduğu kadar bütün dünya uluslarıyla da barışçı ve iyi dostluk ilişkileri kurmuştur. Tıpkı Chàvez’in yaptığı gibi!

Mustafa Kemal'in emperyalist yedi düvele ve Osmanlı gericiliğine karşı mücadele başarısı; onun kendi halkıyla ve ulusuyla buluşup kaynaşmasına, halkını ve ulusunu birleştirip örgütlemesindeki olağan üstü bilgi ve becerisinden kaynaklanmaktadır.

Aynı şekilde bugün Hugo Chàvez'in siyasi başarısı da; halkıyla, ulusuyla birlik olması, onlarla sıcak ve samimi ilişki kurması, bütün Latin Amerika’nın mazlum uluslarıyla antiemperyalist cephede birleşmesi ve dayanışmasıyla mümkün olmuştur.

Her iki büyük devrimciden de öğreneceğimiz çok şeyler var!

***

Emperyalizmin Türkiye’nin içinde olduğu bölgede, uyguladığı Büyük Ortadoğu Projesi nedeniyle yaşanan siyasi koşullarda ülkemiz zor bir dönemeçten geçmekte, kritik günler yaşamaktadır.

Halkımız ve ulusumuzun bu bulanık ve kargaşa ortamında doğru yolu bulması için aslında başvuracağı çok basit, fakat bir o kadar da sağlam ve güvenilir bir kılavuzu vardır. O da; Cumhuriyet tarihimizin büyük önderi ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Atatürk'ü, bütün yönleriyle iyi anlak ve gerçekten onun gittiği yoldan, izinden gitmektir.

Atatürk'ün yolu antiemperyalizmdir!

Atatürk'ün yolu tam bağımsızlıktır!

Atatürk’ün mücadelesi; yoksulluğa, cehalete, bağnazlığa karşıdır!

Atatürk’ün mücadele yoldaşı halkıdır, ulusudur!

Atatürk'ün yolu bağımsız, uygar, bilime ve akla dayanan aydınlık bir Türkiye'dir!

Büyük devrimci Hugo Chàvez'in erken ölümü, bütün dünyanın antiemperyalist güçlerini, devrimcilerini olduğu kadar, ülkemizin de ilerici, devrimcilerini, konuya ilgi duyan hemen herkesi yasa boğmuştur.

Büyük devrimci Chàvez’in görkemli cenaze töreni, milyonlarca insanın ve onlarca yabancı devlet ve siyasi adamının törene katılımı, ABD emperyalizmi için unutamayacağı büyük bir uyarı olmuştur. Özellikle İran devlet başkanı Ahmedinejad ’ın törende büyük kahraman Chàvez’e duyduğu saygı, tabutunu öpmesi, Chàvez’in annesine sarılıp ağlaması, dünya halklarının ve uluslarının nasıl antiemperyalist bir cephede en derin insani duygularla kenetlendiğini göstermesi bakımından dikkat çeken olağanüstü bir detaydı.

Chàvez gibi onurlu, cesur, yiğit ve halkçı büyük bir devrimcinin ölümü bize, Türkiye'deki vatanseverlere ve ilericilere, kendi ulusal kahramanlarını ve özellikle de ulusal önderimiz büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kere daha anmak için de vesile olmuştur!

Yaşasın Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti!

Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!

Yaşasın İlericilik, Devrimcilik, Barış ve Dostluk!

 

Mehmet ÇAĞIRICI

mehmet.cagirici@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.