Buzda Dans

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Buz dansı bazen tek kişiler bazen de çift kişiler tarafından yapılır. Tek kişiler ile yapılanı ne kadar güzel de olsa çiftlerin dansı kadar tat vermez. Çiftlerin dansı ise bir başkadır.
Ergenekon senaristleri de ordu ağırlıklı bir dansı sıkıcı buldular ki Soner Yalçın ve diğer gazetecileri tutuklayarak dansa tat ve heyecan katmak istediler.


Ergenekon’unun bir hukuk olayı olmadığı başta sehven (!?!) delil üretmeler olmak üzere yıllardır tutuklananların suçlarını bile bilmedikleri gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Benzer olaylara Avrupa’nın gelişmiş hiçbir ülkesinde rastlayamazsınız.

Hiç olmazsa üretilen deliller kanuna uygun, dişe dokunur olsa. Biliyorsunuz, Odatv sitesi yöneticileri o meşhur “Ulusal medya 2010" belgesinin kendileri tarafından bilgisayara konmadığını, haberleri bile olmadığını söylüyorlar. Bir virüs programı ile gönderilmiş olduğunu iddia ediyorlar. Hayır, sen haksızsın denebilir mi? Günümüzde bilgisayar belgelerinin üretilip istenen bilgisayara yollanması hiç de zor olmayan bir iştir. Hele hele bu işin piri ABD patentli uzmanlar için çocuk oyuncağıdır. Dolayısı ile ne kadar yandaş da olsalar, mahkemeler sırf bu belgelere bakarak hüküm veremezler. Konuya bu pencereden bakınca insanların neden bunca yıldır tutuklu bekledikleri anlaşılır hale geliyor. Amaç tutabildikleri kadar tutuklu bekletmek, sıkışınca yeni deliller üretip zamanı siyasilerin meşrebine göre uzatmak. Kişisel inancım o ki, seçimlerde iktidar değişirse en geç yılsonunda Ergenekon olayı belleklerde kötü bir anı olarak yerini alacaktır.

Milliyet.com.tr de bunca tutuklamaya neden olan belgeyi yayınlamışlar.
Amaç" başlığı altında: "Ergenekon ve benzeri siyasal komplo ve ihanet davaları sonucu tutuklananların serbest kalmaları ve şerefli Türk Ordusuna, devrimci aydınlarına, ulusalcı kalemlerine ve siyasetçilerine, başta cemaat ve AKP yandaşları olmak üzere komplo kuranların cezalandırılmaları için çıkarılacak hıyanet-i vataniye kanunu kapsamında yargılanmalarının sağlanması amacıyla ulusal medya üzerine düşen görevlerin belirlenmesi gerekmektedir." şeklinde ifade yer alıyor.

Sonuç bölümünde ise: "Emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerinin haricindeki tüm Türk sanatçı, aydın ve gazetecilerin Kemalist ideoloji çatısı altında birleşmeleri sağlanmalıdır. Ulusal medya oluşumuna katkıda bulunma her Türk aydının üstüne düşen bir sorumluluktur." Deniyor.

İşte bu belge insanların tutuklanmasına sebep olmuş. Şimdi bu belgeye dayanarak hangi hâkim, hangi kararı verecek? Anlaşılan diğerlerinde olduğu gibi ömür boyu tutukluluk cezasına çarptırıldılar bile.

İzmir 2011
Cem Osman TAMTÜRK

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.