CHP Titanic

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Gökhan YILMAZ

Geçtiğimiz hafta CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in ''Kürt milliyetçiliğini bana ilericilik ve bağımsızcılık diye yutturamazsınız. Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eşdeğer gördüremezsiniz'' sözleri mecliste büyük yankı uyandırdı.

Mehmet Metiner sinirlendi, Hasip Kaplan çileden çıktı, Oktay Vural, İdris Baluken derken TBMM birbirine girdi adeta. Tartışma daha çok CHP ve BDP arasında cereyan ediyor gibi göründüyse de aslında tartışma eskiciler-yeniciler, ulusalcılar-sosyalistler, nasyonalistler-enternasyonalistler arasında idi.

Güler'e birçok kişi ve zümreden korkunç tepkiler geldi malumunuz. Fakat Güler bu tepkileri savmak ve kendisini savunmak adına ''Söylediklerim parti tüzüğünde var, tüzük dışı bir şey söylemiyorum.'' dedi.

Evet, Güler haklıydı. CHP yapısı gereği devrimci olduğu kadar ulusalcıdır da. Halkın vekilleri CHP'yi kendilerine parti diye seçerken bunu göze alıyor ve bu bileşenleri benimsiyorlar mutlaka. Bu noktada vekil Güler'e aşırı tepki gösterildiğini düşünenlerdenim. 

Neyse onu söyledim diyor, bu bağlamda gayet dürüst. Sadece Güler değil, CHP'de bunu söylüyor zaman zaman.

Günümüzde ''Ne mutlu Türk'üm'' ibaresini en sık kullanan partilerden biri CHP'nin ta kendisidir, (MHP ile birlikte) Sosyalist Enternasyonel'de boy gösterip, uluslararası devrimcilik yeleğini giyen de... 

Kürtlere çoğu zaman belirli bir mesafeden -ekseriyetle yüksekten- bakan da CHP'dir, hatırlayınız barış sürecini başlatan, bu konuda ciddi adımlar atılmasına ön ayak olan en cesur parti de yine CHP'dir.

Sendikaları, işçi haklarını, memuru, emekliyi profilde en çok düşünen, onlarla hemhâl olabilen ender partilerden biri konumunda görünen de CHP'dir, 1 Mayıs'a katılmayarak emekçinin, üreticinin, çiftçinin halinden bihaber olan da yine CHP'nin ta kendisidir.

Bu ne yaman çelişkidir ki, tek dayanağımız Atatürk İlke ve İnkılapları'dır diyen de, iş icraate geldiğinde her telden çalan da CHP'dir. Ulusalcısı, sosyalisti, liberali, sosyal demokratı... Hepsinden biraz var parti bünyesinde. Doksan yıllık çınar, Kim nereye çekiştirirse o yöne doğru ivme kazanıyor adeta.

Velhasıl-ı kelam, ben CHP'li Güler'e kızmıyorum, kızamıyorum. Beni şaşırtacak bir şey söylemedi zira. Ancak bu noktada birincil vazife katiyen genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na düşmektedir. Ya yeni CHP, ya eski... Ya ulusalcılar ya sosyal demokrat-sosyalist dayanışması...

CHP'nin bölüneceğini sanmıyorum. Fakat değişip, dönüşmesi şart.Yoksa böyle köklü bir parti gövdesinden ikiye ayrılır ve bir daha asla toparlayamaz kendisini, Titanic gibi.

Kılıçdaroğlu'nun dümene geçme zamanı gelmiştir.                                                                                                 

 

                                                                                             Gökhan YILMAZ

iletisim@politikadergisi.com

                                                                                                                                                                                             

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.