Faiz Lobisi Kazanıyor

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Türkiyede ne oluyor diyerek ekonomiye şöyle üstün körü bir bakan görüyor. AKP nin ekonomi politikaları sır da değil. Gelsin sıcak paralar, götürsün en yüksek faizi. Arkasından ülkemize artık normal yollardan ödenmesi oldukça güçleşen bir borç yükü bıraksın. Bu borç yükü sayesinde bal tutanlar, iktidar yandaşları malı götürsün. Gemicikler, fabrikacıklar, katlar, jeep ler, yalılar birbiri ardına dikilirken işsizlik hergün yükselsin. AKP ekonomisi bu.

Bir iki hafta önce başbakan gezi olaylarına bir sorumlu ararken sanırım son dönemde biraz canını sıkmaya başlayan faiz lobisi aklına geliverdi. Hemen suçluyu ilan etti. Aslında ABD merkez bankasının dolar basmayı giderek yavaşlatacağını ve yılsonunda temelli durduracağını açıklaması sıcak paranın artık eskisi kadar bizim gibi ülkelere gelmeyeceği sinyalini vermişti.

Muhtemelen bu lale devrinin biteceğini düşünen başbakan bir koyup üç götüren faiz lobisine kızmış olabilir. Ancak başbakan yanlış yerlere kızıyor. Çünkü onlara bir şey yapamaz. Bu ufak serzenişi bile doları hemen hemen iki TL. ye yaklaştırdı. Biraz daha aynı yolda yürürse Merkez bankası kanalı ile bile başına geleceği önleyemez.

Bu olay parayı getirip nasıl kullanılacağını söyleyenle, onu kullanan görevli ilişkisi gibidir. Eğer siz iktisaden hür değilseniz parayı veren istediği anda yönetenleri alaşağı eder. Görülen o ki parayı verenler AKP den desteğini çekmişler. Başbakan da hızla düşüşte kendilerine büyük paralar kazandırdığı faiz lobisinin desteğini arkasında bulamamanın şaşkınlığını ve sıkıntısını yaşıyor. Merkez Ban­ka­sı dün, fa­iz­le­rin önü­müz­de­ki haf­ta artı­rı­la­ca­ğı­nın sin­ya­li­ni ver­di. Böy­le­ce, Er­do­ğa­n’­ın sü­rek­li di­li­ne do­la­dı­ğı, suç­lu ilan et­ti­ği fa­iz lo­bi­si pa­ra­sı­na pa­ra ka­ta­cak. Tabii işsizlik biraz daha artarken faiz lobisi de göbek atacak. Olan yine halka olacak.

İşsizlik deyince aklımıza geldi. İşsizlik çığ gibi artıyor. TÜİK in 9,3 olarak açıkladığı işsizlik rakamını okuyup gülümsedikten sonra gerçeklere bakalım. Birbirine yakın analizlerden biz hükümete en yakın olan TİSK’in rakamlarına bir bakalım.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) çalışmasına göre Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 16,9 ve 5 milyon 126 bin işsiz bulunuyor. Buna eksik ve yetersiz istihdam edilenler de ilave edildiğinde genel işsizlik oranı yüzde 18.3, işsiz sayısı ise 6 milyon 548 bin düzeyinde gerçekleşiyor.

Genç işsizliği ise tehlike sinyalleri vermeye devam ediyor. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre resmi işsizlik oranı 0.8 puan artarak yüzde 17.5′e yükseldi. Umudu olmadığı için ya da diğer nedenle son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayan gençler dâhil edildiğinde bu oran yüzde 26′ya ulaşmaktadır. 789 bin işsiz gence karşı 508 bin çalışmaya hazır ancak umutsuzluk başta olmak üzere çeşitli nedenlerle iş aramayan genç bulunmaktadır.

Erkeklere göre daha az ücrete talip olmalarına rağmen yüksek okul mezunu kadınlardaki işsizliğin hızla artması AKP politikalarının bir ürünü olsa gerek.

“Güvencesiz çalışma hızla yaygınlaşıyor. 2009 yılı Nisan dönemi ile karşılaştırıldığında geçici çalışanların sayısı yüzde 58 artarak, 1 milyon 220 binden, 1 milyon 925 bine yükseldi. İstihdama yeni katılan her dört kişiden biri geçici bir işte çalışma hayatına dâhil oldu. Genelde sadece 10 kişiden biri geçici bir işte çalışıyor. Bu durum artık geçici çalışmanın temel istihdam biçimlerinden biri haline geldiğini gösteriyor. Geçici çalışmanın yaygınlaştırılması hükümetin istihdam stratejisi açısından bir amaç olarak değerlendiriliyor. Geçici bir işte çalışan işçiler için işsizlik oranı ise yüzde 29 olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında kısmi süreli çalışanların sayısı 278 bin, geçici bir işte çalışanların sayısı 250 bin kişi arttı. İstihdam ise aynı dönemde 1 milyon 61 bin kişi artış gösterdi. Kısmi süreli çalışanların yüzde 83′ü, geçici bir işte çalışanların yüzde 62′si kayıtdışı çalışıyor.”

İnşaat sektörü en çok istihdam sağlayan sektörlerden biri. Sıcak para hareketlerinden etkilenecek en kırılgan sektörlerden biri de yine inşaat sektörüdür. Bu bakımdan faiz yükselmelerinin inşaat sektörünü de olumsuz etkileyeceği açıktır.

Yeterli üretmeyen ama aşırı tüketen ekonomi modelinin ülkemizi getirip bıraktığı yer işte burasıdır. Bu gün hak etmeden sahip olduğumuz her şeyin bedelini bir gün muhakkak ödeyeceğiz. Değerlerimizi çalıp çırpıp, kendine ve yandaşlarına haksız kazançlar sağlayanlarınkini de.

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.