Fakir edebiyatına tok olanların “fakirleştiği” zamanlar.

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

Fakir edebiyatına karnı tok olanların fakirleştiği bir ülkede, fakirlik üzerine yazmaya devam. Ahlakının fakirleştiği bir zamanda, ahlaki tercihler yapmasını beklemek hatasına düşmeden insanlığın neden öldürüldüğü açıklanamaz insanların.
 
Sosyal bilimler gerçekliği üzerine tek cümle, ahlaki tercihlerle bilim üretme !
 
Kapitalistin yalnızca kar etme güdüsü, bölüşüm sorununu gündeme getirdiğinde, teorisyenleri tarafından kapitalizmin yeni kuşak ideologları neo-klasik iktisatçılar, insanın kendisini meta (mal) olarak ürettikleri fonksiyonlara dahil edip, eşitliğin diğer tarafına istediği değişkenleri ekleyip bir tarafına, denklemi bozmadan bir müddet sonra eklediği kadarını çıkararak bak gördünüz mü bu denklem, ürettiğim fonksiyon ne kadar da tutarlı demek ustalığıyla ahlaki tercihlerini matematiksel zekalarıyla hayran kalınacak bir şekilde ortaya koyarlarsa koysunlar, şu gerçeğin üstünü örtemiyorlar:
 
 Her hesaplamanın yapıldığı anda, t zaman içinde bir şeylerin değiştiği gerçeği. Onlar oluşturdukları fonksiyonun her değişkenini yazarken bir şeyler değişiyor kendiliğinden. Tüm hesaplamaların statik bir algıdan kaynaklandığı gerçeği sosyal bilimlerde ahlaki bir tercihin yansıtılmasından başka bir şey olmuyor. Kabuller üzerine oluşturduğumuz bütün fonksiyonların değişkenleri ki buna insan da dahil.
 
Hani anasından yeni doğan bebek hatta doğmadan üretim aşamasında mal gibi algılanıp, üretim tamamlanıp da ürün ortaya çıktığında yani doğduğunda bebek bunun ne kadar iktisadi olduğunu tartışmak için ahlak yoksunu olmak gerek !
 
Bahse konu doğan çocuğun geleceğini düşünmeden çocuk yapmak değil, üretilen fonksiyona eklenen değişkenlerden biri insan, madenden çıkartılan kömür, tarladan hasatlanan buğday, ana rahmine düşen, düşmek üzere olan, rahminden doğan insan yavrusu ve ürettiğiniz denklemlerde karsız bir yatırım, bu kez karlı bir iş yaptık 3 tane daha yapsaydık gibi bir algılama içerisinde kalan.
 
Ekmek gibi, şişelenen su gibi doğurduğunuz çocuklarınız!
 
İktisadi tercihimiz “Serbest Piyasa Ekonomisi” bu resmi ağızlarla beyan olunan fiili olarak var olan ve yaşatılmak istenen iktisat politikamız olarak kabul edile dursun ben henüz iki buçuk yaşına girmiş oğlumu “Meta” gören zihniyetten utanıyorum ahlaken.
 
Erdinç AYDIN
 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.