Fetullah Gülenin Askerleriyiz…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Son dönemde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını çok sık işitir olduk. Bu Fetullah Gülenin askerlerinin gemi azıya almasının bir sonucudur. Değilse durup dururken doğal olarak Mustafa Kemal’in askerleri olması gereken halk neden bu sloganları atsın?

1918-1923 Arası verilen bağımsızlık savaşı ile Türk halkı “Mustafa Kemal’in” askeri yazılmıştır. Tabii işbirlikçiler, vatan hainleri, din tüccarları, milletin sırtından geçinenler, arsızlar, yüzsüzler bu işe hiç de memnun olmadılar. Ama ne çare Türk bir kere daha uyanmış ve devletini kurmuştu. Onlara ise yeraltındaki karanlık dünyalarına çekilmek, uygun zamanı beklemek düşüyordu.

Mustafa kemal’in ölümü ile birlikte yavaş yavaş saklandıkları deliklerden çıkmaya zehirlerini saçmaya başladılar. 1952 de NATO’ya girişle birlikte onlara gün doğdu. Vatanın bedenine kanser virüsü gibi sızıp bağışıklılık sisteminin zayıf bir anını kollamaya başladılar.

1980 faşist darbesi ile travma geçiren vücutta hemen kendilerini göstermeye, üremeye başladılar. Dinci zihniyet te, din ticareti ile devleti ele geçirip yabancılara peşkeş çekmek isteyen zihniyetin bu ülkede egemen olmasını sağlayan o faşist darbedir. O darbe ile bu gün çok yakındığımız iktidarın temelleri atılmıştır. Düşünebiliyor musunuz? Mustafa Kemal’in ordusunun komutanı sandığımız bir general zorla cumhurbaşkanı oluyor ve Mustafa Kemal’in kemiklerini sızlatmak istercesine dakikada bir imam hatip açıyordu.

O darbe ile birlikte vatanseverlerin, solcuların üzerinden silindir gibi geçilecek, din tüccarlarının, işbirlikçilerin sırtları sıvazlanacaktı. Küresel çetenin emri ile Türk halkı dönüştürülecek, Türkiye Cumhuriyeti dönüştürülecek, yeni bir ılımlı İslam (Hıristiyanlaşmış İslam) cumhuriyeti kurulacaktı. Sevr hortlatılacak, Türkiye şu veya bu adlarla bölünecek, un ufak edilecek, Türkler ya asimile edilecek, ya da orta Asya’ya sürülecekti.

Son derece başarılı bir şekilde uygulanan plan neticesinde AKP iktidarına gelindi. Bu iktidar döneminde planların tamamlanması gerekiyordu. İnce eleyip sık dokunarak, gerek sivil gerek askeri üst yönetimler oluşturuldu. Ancak ufak bir sorun vardı. Türkler, özellikle büyük şehirlerde ve deniz kıyısında yaşayanlar oyunu görmüş ve bu partiye oy vermez olmuştu. İşte Erdoğan’ın kendi tabanına yönelik sürekli çok çocuk uyarısı bu asimilasyonu hızlandırma planı olarak da görülebilir.

Libya’dan, başlayan “Arap baharı” hızla bütün İslam coğrafyasına yayılacak, onların dönüştürülmesinde ise eş başkanlık olarak Türkiye kullanılacak, daha sonra ufak bir manevra ile suç Türkiye’nin üzerine yıkılarak Türkiye parçalanacaktı. Bunun için her dönemde olduğu gibi isyan çıkarmak için Kürtler oluşturuldu.

Ancak küresel çetenin planları tutmadı. Arap baharı istenen başarıyı sağlayamadı. Türkiye hükümeti de kendine verilen saldırı görevlerini halkın muhalefeti yüzünden yerine getiremedi. Düne kadar Türkiye’yi Ortadoğu’nun ağabeyi, ılımlı İslam cumhuriyeti olarak görmek isteyenler, “Türkiye laik, insan haklarına ve hukuka saygılı olmalıdır” demeye başladılar.

ABD kendi başarısızlığının faturasını Erdoğan’a kesiverdi. Desteğini çekti ve yeni iktidarı oluşturma çalışmalarına başladı. Onun için bu çok normaldi ama ölene kadar iktidar olacağı düşüncesi ile sayısız yüce divanlık olaya karıştığı düşünülen başbakanı telaş sardı. Bunca bağırıp çağırmasının başka ne nedeni olabilir ki? Hızla bir başkanlık yaratıp oraya kaçmak istedi. Ancak ABD nin planlarında bu yoktu. Uyarma görevini koalisyon ortağı cemaate verdiler. İşte bu yüzden iki ortağın araları açıldı. Bunların biri bir ordunun kara kuvvetleri ise diğeri hava kuvvetleriydi. Başbakan yürütmenin başı olması sıfatıyla cemaati tasfiye etmeye kalktı. Bu yüzden de ortalık ayakkabı kutularından, milyon avrolardan, ses bantlarından, kasetlerden geçilmiyor.

Aslında bu savaşın planlayıcısının CİA olduğunu düşünüyoruz. Zira cemaat da, akp de yeterince yıprandılar, itibar kaybettiler. Her zaman olduğu gibi AKP nin partiler mezarlığına, cemaatin de deliğine çekilme ve yeni kullanıma kadar bekleme zamanı geldi. Bu yüzden seçimlere kadar birbirine kırdırılacak ve YCHP iktidar yapılacaktır.

Peki, CHP iktidar olunca ne olacak? Türkiye bu güdümlülükten kurtulacak mı? Tabii ki hayır. Bu gün Kılıçdaroğlu’nun söylemlerini takip edin. Başbakan hakkında her şeyi söylüyor ama Silivri esir hanesindekiler için ağzını bile açmıyor. Hatta bırakın ağzını açmamayı, AKP HSYK kanununu değiştirmeye kalktığında mecliste eskiyi dayak yemek pahasına savunuyorlar. Onca şerefli ordu mensubunu, vatanseveri, yazarı, bilim adamını esir haneye o HSYK nın görevlendirdiği hâkimler göndermedi mi?

Tamam bu torba kanunda beğenmediğiniz maddeler olabilir. Bunları bir bir meydanlara çıkıp halka anlatmak varken Kılıçdaroğlu sadece başbakanla uğraşıyor. Yani cemaatle ve onun yaptıkları ile ilgili hiçbir sıkıntısı yok.

İşte Laik ve adaletli görünecek, badem bıyıklı, kadınlarının başı hörgüçsüz bir YCHP, AKP nin kaldığı yerden bu ülkeyi bölmeye devam edecektir. Bu gün AKP nin koltuk değneği olan MHP yarın YCHP ye koltuk değneği olacaktır.

Çok karamsar bir tablo çizdiğimin farkındayım. Ancak kitlelerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı ile Fetullahın askerleriyiz diyenlere karşı çıkmaları beni umutlandırıyor, yarına olan inancımı diri tutuyor.  Nasıl olacak bilemiyorum ama Mustafa Kemal’in üç misak-ı millisi temelinde iktidarları bu halkın oluşturacağına inanıyorum.
 

 
Cem Osman TAMTÜRK
cem.tamturk@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Dikkatle okudum... Karamsar

Dikkatle okudum... Karamsar tablo çizdiğinizi siz de itiraf ediyorsunuz... CHP ve MHP'yi bu kadar suçlamak insafsızlık gibi geliyor bana... Asıl söyleyeceğim; ABD'nin, Erdoğan'ın üstünü gerçekten çizip-çizmediği meselesi! Erdoğan'dan gerçekten vazgeçtiyse Cemaat'a falan ihtiyacı olacağını sanmıyorum. Selâmlar...

Fetullah Gülenin Askerleriyiz…

Merhaba,

Kimbilir belki de siz haklısınız. ABD nini Erdoğan'ın ve AKP nin üzerini çizdiği düşüncem ise daha önceki icraatlrarıdır. Allah ömür vrir de yaşarsak birbuçuk yıl sonra her şey ortaya çıkacak. Saygı ve selamlar...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.