FIFA, KTFF ve KOP

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

"FIFA"nın açılımı " Fédération Internationale de Football Association" olup 21 Mayıs 1904 tarihinde İsviçre'nin Zürih kentinde kurulmuştur. 209 tane ulusal futbol kurumunun üye olduğu çeşitli ülkelerin Futbol, Salon Futbolu ve Plaj Futbolu kurumlarından oluşan Uluslararası bir Federasyondur. Genel uygulamada her ülkeden sadece bir futbol kurumu üye olabilmektedir. İngiltere bu uygulamanın dışına çıkabilmiş ve birden fazla futbol kurumunun üye olabilmesine olanak sağlayan yasasını yıllar önce yapmıştır.

 

"KTFF"nın açılımı "Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu" olup 29 Ekim 1955 tarihide Lefkoşa'da kurulmuştur. Bünyesinde Lefkoşa, Gazimağusa, İskele, Girne ve Güzelyurt ilçelerinde faaliyet gösteren tüm Kıbrıs Türk futbol takımlarını barındırmakta olup Kıbrıslı Türklerin ilk ve en eski spor federasyonudur. KKTC BM tarafından tanınan bir ülke olmadığından FIFA veya UEFA'ya üye olarak kabul edilmemektedir.

 

"KOP"un açılımı (Yunanca yazılımı 'Κυπριακή Ομοσπονδία Ποδοσφαίρου' , Yunanca yazılımın Türkçe okunuşu 'Kipriaki Omospondia Podosfero') Kıbrıs Futbol Federasyonu olup, Eylül 1934 tarihinde kurulmuştur. O yıllarda bünyesinde Kıbrıs Rum ve Türk futbol takımlarını barındırmaktaydı. 1948 yılında FIFA'ya, 1962 yılında da UEFA'ya üye olmuştur. Kıbrıs Türk Futbol takımları 1955 yılında KOP'tan ayrılarak KTFF kurmuşlardır.

 

FIFA Başkanı Sayın Joseph Blatter, 5 Kasım tarihinde Zürih'deki FIFA merkezinde toplanıp,  FIFA ve UEFA kuralları temelinde, Kıbrıs futbolu için hazırlamış oldukları geçici anlaşmanın içeriğini tartışmak ve olası bir sonuca ulaşabilmek için Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) Başkanı Sayın Hasan Sertoğlu ile Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP) Başkanı Sayın Costakis Koutsokoumnis'i görüşmeye çağırmıştı. Her iki başkan da, yetkili kurullarından onay alıp bu toplantıya katılacaklarını açıkladılar.

 

FIFA Kıbrıs adasında mevcut iki futbol federasyonunu birleştirebilmek için 2008 yılından beri girişimler yapıp, görüşme ortamı yaratmaya çalışıyor.  Belli ki FIFA yöneticilerine kimlikleri, ırkları, dinleri, dilleri ne olursa olsun bir grup insanın dünya takımları ile futbol maçı yapamaması ters geliyor ve de bu nedenle Kıbrıs Türk futbol takımlarının bir şekilde dünya ile kucaklaşabilmesinin yolunu arıyorlar.

 

FIFA'nın kayıtlarında İngiltere örneği var. İngiltere'de birden fazla Federasyon FIFA'ya üye ve bunu Kıbrıs'ta uygulamaya koyabilir miyiz diye de düşünüyorlar, araştırma yapıyorlar ve UEFA ile birlikte çalışıyorlar. 

 

Çalışmaya çalışıyorlar da FIFA'nın düşündüğü ile Kıbrıs Rum Yönetiminin halen başta ve görevde olan yöneticilerinin Kıbrıslı Türklerle ortaklık yapmak konusunda düşündükleri birazcık farklı.

 

Rum Yöneticiler Kıbrıslı Türklerin Rum idaresi altına girmeyi kabul etmesi koşulu ile ve de KOP'tan izin almak kaydı ile dış temas yapabilecekleri düşüncesinde. Zaten bu kalıplaşmış düşüncelerini her alanda görmek de mümkün.  

 

Çok değil daha 2 gün evvel, 28 Ekim günü Rum tarafında yapılan bir törende Rum lider Anastasiades'in "çözümün şeklini oluşturan temel ilkelerden kuşku duyuluyorken, bu koşullar altında Kıbrıs sorununa ilişkin bir diyalogun sonuç getirebileceğine inanmak anlamsızdır" açıklaması;

 

Bu açıklamanın hemen arkasından Başpiskopos Hrisostomos'un, Rum lider Anastasiadis’in, sırf müzakere yapmak için bir diyaloga girilmemesi gerektiği yönündeki teziyle tamamıyla hemfikir olduğunu söylemesi;

 

Aynı gün Rum Meclis Başkanı Omiru'nun "Müzakerelerde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, Kıbrıs Helenizm'inin fiziki ve milli var oluşunun güvenliğinin sağlanması" şeklindeki açıklaması;

 

Ve tüm bunlara ilaveten de Rum lider Anastasiades'in partisinden DİSİ Avrupa Parlamentosu üyesi Eleni Theoharus'un, Brüksel'deki "Avrupa Okulu'"nun Ercan Havalimanı üzerinden KKTC'ye öğrenci gezileri düzenlenmesini önlemek için yaptıkları ve bu gezinin iptal edilmesi;

 

Günümüzde görev başında olan Rum yönetici ve din adamlarının ortaklık ilkesinden ne anladıklarını net bir şekilde ortaya koymakta.

 

Zürih'te yapılacak bu toplantı sonrasında ortaya çıkacak kararı Annan Planı benzeri şekilde KKTC halkının onayına sunmamın bu aşamada en doğru yaklaşım olacağı inancındayım...    

 

Prof. Dr. Ata ATUN

ata.atun@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.