Gezi Ruhunu Anlamayan CHP

Evet, Gezi Ruhunu anlamayan ya da anlayan ama işine gelmeyen bir CHP…

Gezi Parkı’nda ne vardı?

Yardımlaşma, dayanışma, paranın geçmediği bir sosyal alan, sosyal yaşam.

Paranın kullanılmayacağı bir sosyal yaşam ütopyası..

Genci, kadını, yaşlısı para, pulla değil, önce doğaya, çevreye sonra ülkesine sahip çıkma ruhuyla göstermişti, Cumhuriyet devriminin en halkçı eylem ve direnişini.

Kendi düşüncesini dikkate almayanlara karşı, yalakalığa, yandaşlığa, paranın her şeyi satın alabildiği bir dünyaya karşı…

Siyasetin egemen güçlerin, sermayenin, rantın tekelinde olmasına bir tepkiydi Gezi Direnişi.

Peki, CHP’nin bu manzara ve talepler karşısında önümüzde ki belediye seçimleri için aday adaylığı ücreti olarak 5 bin lira istemesini bu ruhla nasıl bağdaştıracağız?

AKP, MHP’nin de benzer rakamları istemesi bir yana, politikayı maddi bir güce endekslemeden yapılabilecek bir unsur haline getirmek isminde ‘halk’ kelimesi geçen bir partinin amacı olmayacakta kimin olacak?

Siyasetin antidemokratik yapısı zaten yönetime katılımı bu kadar engellerken bu 5 bin lira ücretle halkın yönetime katılımı, kendi kendini yönetmesi nasıl sağlanacak?

10 milyon emekli, 4 milyon asgari ücretli, 2,5 milyon memur, 4 milyon işsiz için anayasal hak olan ‘seçilme hakkını’ böyle fahiş bir rakamla kısıtlama, engelleme hakkını nasıl kendinizde bulabiliyorsunuz?
‘800 lira büyük para, geçinebilirsiniz’ diyen zihniyetle ‘5 bin lira küçük para’ diyerek özdeşleşerek mi?

Vatandaşın ‘o parayı veren seçilince fazlasıyla çıkarır’ düşüncesi siz siyasetçileri, yöneticileri rahatsız etmiyor mu? Bu algıyı, düşünceyi değiştirmek sizlerin görevi değil midir?

Kadınlardan ve gençlerden bu para alınmayacakmış. Pozitif ayrımcılık uygulanacakmış. İyi güzelde, halka karşı negatif ayrımcılık yaparken bu yaklaşım, bu duruma tepki gösterecek kitlenin ağzına bir parmak bal çalmak değil midir?

Ey kadınlar ve gençler, adayları belirleme aşamasında 5 bin lirayı veren hep bir adım önde olacaktır. Sen de bunu aklından çıkarma.

Halkın, yönetime katılamadığı, paraya endeksli bir düzende demokrasiden ve halkçı bir idareden bahsedilebilir mi değerli okuyucu?

Kahrolsun demokrasi diye yutturulmaya çalışılan bağzı şeyler…

Oğuz Kemal Özkan

iletisim@politikadergisi.com