Güzel Dil Türkçe Bize

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Hakan TOĞA

Edebiyat, tarih ve kültür alanında birçok esere imzasını atmış fikir adamımız Ziya GÖKALP böyle diyordu: "Güzel dil Türkçe bize..."

Yalnız o mu? İsimlerini sayamayacağımız kadar çok sayıda yazar, şair ve düşünürümüzün eserlerinde, dizelerinde dili koruma ve yaşatma konusunda bir uyarı ya da hatırlatma ile mutlaka karşılaşırız. Edebiyatımızın önde gelen şahsiyetlerinin bu konu üzerinde durmaları, bizi düşündürmelidir.

Özellikle Tanzimat döneminde zirveye ulaşan batı hayranlığı, en ağır darbesini dil üzerinde hissettirmiş ve böylece yozlaşmanın sağlam temellerini de atmıştır.

Daha sonrası için uzağa gitmeye gerek yok. Günümüz aydınlarının halka hitaben yaptığı konuşmalarda dahi sıradan bir vatandaşımızın kendisini neredeyse anlayamayacağı bir dil kullanması, sadece ufak bir örnek.

Bu konuda başka bir örneği de basın-yayın organlarından verebiliriz. Gazete, dergi, kitap veya radyo, televizyon gibi iletişim araçları vasıtasıyla yapılan çalışmaları dinlediğimizde ya da okuduğumuzda dikkatleri çekmek, değişiklikler yapmak ve farklı görünmek uğruna güzel Türkçemizin kılıktan kılığa girdirildiğini görmekteyiz.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Özellikle büyük şehirlerde, yabancı kelimelerin ne kadar çok kullanıldığını ve Türkçeye tercih edildiğini görmek için, caddede yürürken başımızı kaldırıp şöyle bir bakmamız yeterli.

Alışveriş merkezlerinin isimlerinden, yeme-içme tesislerine kadar batılı. Hâlbuki benzerliğin isimlerde değil, sadece belli alanlardaki gelişmelerde olmasını arzu ederdik.

Dil hususunda şuna dikkat etmeliyiz: Çok önceden dilimize girmiş, toplumca benimsenmiş, kabul görmüş ve artık dilimizin bir parçası haline gelmiş kelimeler iyi ayırt edilmelidir. Sözümüz, Türkçesi dururken ve herkes tarafından bilinirken ille de yabancı kelime kullanmakta ısrar edenlere ve uyduruk kelimeler üretenleredir. Yapı ve köken itibariyle büyük bir zenginliğe sahip olan Türkçemiz bütün güzelliğiyle ortadayken özden ayrılmak niye?

 

Göz boyamak; daha entelektüel (!), daha favori (!), daha enteresan (!) olmak ya da öyle görünmek için mi?

Oysa bütün bunlar bir soğuk savaş olan kültür sömürgecisinin azılı canavarlarına yardımcı olmaktan öte bir şey değildir.

 

Dil bir kimliktir. Milletimizin her ferdi bu şuura sahip olmalı ve bütün kültürel değerlerimiz için olması gerektiği gibi, dil konusunda da hassas davranmalıdır.

Medeni olmak ve dışarıya sevimli görünmek uğruna özden kopmak anlamsızlığını bir kenara bırakıp gerçekçi olmalıyız.

Aksi takdirde kimliğimizi kaptırırız…

 

iletisim@PolitikaDergisi.com

 

 

Yorumlar

Güzel Dil Türkçe Bize

Merhaba,
Bir milleti yok etmenin birinci şartı dilini, ikinci şartı kültürünü, üçüncü şartı dinini yozlaştırmaktır.

Keşke her yazar bu bilince sahip olsa..

Hakan kardeşim, tebrik ederim.. Güzel yazılar görmek umudu ile.. Saygılarımla..

Hakan kardeşim yüreğine

Hakan kardeşim yüreğine sağlık ....Semi Baybars Kurt

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.