Hayalkırıklığı(?)

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

TÜRKİYE için fotoğrafı net olarak ortaya koymamız gerekir:

Ülkemizde “İleri Demokrasi” var değil mi? Yani, Türkiye’de ileri demokrasi vizyonu bağlamında demokrasi standartlarımız, uygar ülkelerin düzeyinde olmalı(?)

Ama, gerçekten de öyle mi? Öyleyse, neden gazeteciler, işlerinden ediliyor? Öyleyse, neden gazeteciler, özgür ve kendi vicdanları doğrultusunda gazetecilik yapamıyorlar?

Gazeteciler, neden gördüklerini ve duyduklarını hiçbir baskı altında kalmadan yazamıyor veya anlatamıyor? Ülkemizde gazetecilik faaliyetleri de düşünce özgürlüğü alanları da gerilemekte.

Bizim ihtiyaç duyduğumuz şeyler siyasetçilerden: Ülkemizin daha doğru düzgün yönetilmesi ve iktisadî kalkınmanın tüm topluma yansıyacak şekilde yürütülmesidir. Yoksa, bazı kesimlerin, ülkemizdeki ballı ve kayırmacı şartlardan ve fırsatlardan yararlanarak varsıllaşması, toplumumuzdaki huzursuzluğu ve nefreti bertaraf edemez…

Çözüm Süreci ve Açılım Projesi dedikleri süreç, ülkemizdeki düzensizliği ve hukuksuzlukları arttırmakta. PKK terör örgütü ve bu örgütün şehir yapılanması KCK, hükümetin verdiği tavizlerden ötürü başıboş uygulamalar ve beyanatlar sergilemekte… Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde, PKK terör örgütü, hükümetin neden olduğu boşluklardan yararlanarak “Alan Hâkimiyetini” arttırmakta; yine duyarlı vatandaşlarımızın millî ve manevi duygularını acıtacak uygulamalara yönelmekte. Âdeta devlet içinde “Devlet” görünümüyle Türkiye Cumhuriyeti’ne başkaldırmaktalar. Yazılan ve çizilenlere göre; PKK terör örgütü, doğu bölgelerimizde kendi vergisini vatandaşların üzerine salmakta ve yine kendi adaletini tesis etmekte.

Düşünsenize; bir vatandaş olarak devlete verginizi veriyorsunuz, daha sonra PKK terör örgütünün baskısı ve tahakkümü sonucunda hiçbir yasal meşruiyeti olmayan bir vergi daha veriyorsunuz… Hatta, devletin mahkemeleri, hâkimleri ve savcıları görev başındayken, sözüm ona PKK yüzsüzlerinin kurdukları mahkemeciklerde yargılanıp cezaya çarptırılıyorsunuz… Türkiye’de yaşanan PKK terör örgütü sorunu, bana göre ve kesinlikle- tabii bu düşünce benim düşüncemdir, başkalarına göre durum değişebilir, güvenlik meselesidir.

İşte görüldüğü gibi ortada, durumun “Demokratik Standartların” arttırılması meselesi olmadığı… Türkiye’de şu son günlerde yaşadıklarımız, gerçekten de hiç hoş bir tablo sunmamakta. Daha önceleri her türlü kazığı yediğimiz, yine pervasızca açıklamalara maruz kaldığımız Irak’ın kuzeyindeki otonom yapıların sözde askerî birlikleri peşmergeler, Cumhuriyetimizin 91’inci yılında neredeyse gövde gösterisi yaparak sınırlarımızdan bir bir geçiş gerçekleştirdiler.

PKK terör örgütünün samimi olmadığı ortada. Hani, bu gerçekleştirilen süreçler aşamasında PKK terör örgütü silah bırakacaktı! Hani, bu örgütün üst düzey yöneticileri, Türkiye dışında başka ülkelere geçeceklerdi(?)

*****

Yine, ülkemizin ne kadar özgür ve hürriyet yanlısı bir ülke olduğu da politikacıların; ama özellikle Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın açıklamalarından görülebilmekte: Biliyorsunuz, Gezi Parkı Direnişi sırasında özellikle gençler, o zaman başbakan olan Sayın Erdoğan’ın hışmına uğramıştı. Ne gençlerin alkolik oldukları kaldı; ne de manevi değerlerimize saygılarının olmadıkları kaldı… Hatırlarsınız, polisin orantısız su ve gaz bombası tazyikinden kaçan gençler, camilere sığınmış ve burada yaralananlara müdahalede bulunulmuştu. Ama, sonra bir “Algı Politikası” yürütmek isteyen hükümet yetkilileri, gençleri camide içki içmekten tutunda, tesettürlü bir kadının üzerine küçük abdestlerini yapmakla itham ettiler.

En son gelişme ise, yine Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iki genci bir kafede sigara içerken görüp azarlaması… Tamam, yürürlükteki yasalara göre kapalı alanlarda sigara içmek yasak olabilir de, bir Cumhurbaşkanının hışım içinde etrafındakileri de azarlayarak bu duruma düşmesi; yani iki gençle hoş olmayacak biçimde muhatap olması, doğru mu? İşte ülkemizin ne kadar ileri bir aşamada olduğunun göstergesidir bunlar: Yeni Türkiye ve İleri Demokrasi diyerek geniş kitleler uyutulmakta, olan bitenden bihaber kılınmakta, sonra da Cumhuriyet devletinin demokrasi ve özgürlük ayakları bu şekilde “Tırpanlanmakta”…

ODATV’de(www.odatv.com) okuduğum bir habere göre yurdum insanları hiçkimseyi sevmiyormuş: Şöyle ki Amerika Birleşik Devletlerinden tutunda İsrail ve diğer AB ülkelerine kadar… Ama, esas ilginç olan ise, Türklerin, en çok Suudi Arabistan’ı sevmesi… Tamam, bu hususta diyecek bir şeyim yok. Herkes, kendi seçim ve tercihlerinde özgürdür. Ama, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin uyguladığı politikaların eseridir tüm bunlar. Arap hayranlığı olsun, Arap âdetlerinin Türk âdetleriyle atbaşı gitmesi olsun… Gerçekten de bazen okuduğumda sinirlendiğim tüm hususlara hak veriyorum. Ben, eskiden Adalet ve Kalkınma Partisi’ne inanmış biriydim. Ülkemizde yeniliklere neden olacaklarına, gerçekten de “Demokrasiyle” bağlarının olduğuna, gerçekten de inanmıştım. Ama, gelin görün ki ülkemizde “Türk” kelimesinin de, “Türk Olmak” illiyetinin de, hiçbir değerini bırakmadılar.

Bakın, KÜRT AÇILIMINDAN tutunda ALEVİ AÇILIMINA, yine ROMAN AÇILIMINA kadar her mezhep ve etnik kökenden kesimlerin yaşadıkları sıkıntılar ve zorluklar bağlamında ÇALIŞTAYLAR düzenlendi…

Esasında, bizim bir TÜRK MİLLETİ ve VATANDAŞLIĞI açılımına ihtiyacımız var. PKK terör örgütü şımartılırken, Kürtçülük yapmaktan başka bir şey yapmayan HDP ve ardıllarına türlü türlü tavizler verilirken…

Türk olmak ve Türkiye Cumhuriyeti gibi olguların içleri boşaltılıp değersizleştirilmekte… Daha önce de ifade ettiğim gibi ben, AK Parti’nin gömlek değiştirdik, bizler muhafazakâr demokratız cümlelerindeki “Gömlek değiştirmek” ve “Demokratlık” kelimelerine yeterince inanmıştım. Yalnız, son yıllarda yaşananlara baktığımızda, AK Parti’nin tam bir “hayalkırıklığı” olduğunu söyleyebilirim/söyleyebiliriz…

Bundan sonra gerçekten de çok daha fazla duyarlı olmak zorundayız: Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve Millî değerlerimiz hususunda…

Erhan SALMAN

erhan.salman@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.