"...Hayır Var Sana Kötü Demelerinde."

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Kadir Levent BECİT

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Deniz Baykal ile ilgili iddialara yönelik bir açıklama yaptı:

 

“Siz insanların demokratik yollarını tıkamışsanız başka yollardan sizden bunun öcünü alırlar.”

 

Ardından bir ifade daha kullandı:

 

“CHP kapatılsın. Vakıf olsun.”

 

Kişisel görüştür, saygı duyulur. Ancak bir laf ağızdan çıkarken, o lafın samimiyetine de bakılır.

 

 

 

Bay Günay, herkesin bildiği üzere CHP’de Genel Sekreterlik makamına kadar yükselmiş birisidir.

 

Eğer CHP’de demokratik yollar tıkalı ise Bay Günay’ın Genel Sekreterlik makamına çıkışı da antidemokratik yöntemlerle olmuştur. Eğer böyle ise bugün kendisine söz hakkı yoktur. Çünkü kendisinin yaptığı yanlışı başka bir partiye geçti diye kimseye mal edemez…

 

Bu işin CHP merkezli yapıldığını iddia ediyor Günay

 

Acaba kendisinin Genel Sekreterlik yaptığı dönemlerde bu tarz olmasa bile insanların kişisel yaşantılarını hedef alarak siyasi oyunlar yapıldığını mı gördü?

 

Eğer gördüyse bunlara karşı nasıl bir tavır takındı?

 

Bunlar kendisinin iç muhasebesinde yanıtlaması gereken sorular…

 

Ama bugün AKP’de bakanlık yapıp, CHP’ye mesnetsiz saldırılarda bulunan Ertuğrul Günay’ın tüm topluma yanıt vermesi gereken sorular da vardır…

 

Siyaset adamlığı halk ile birlikte yapıldığında samimi olur. Kişisel ilişkiler ile bir yerlere gelinmesi ne sağlıklı bir yükseliştir ne de yükseldiği yerin hakkı verilir.

 

Ertuğrul Günay 1992-1994 yılları arasında CHP Genel Sekreterliği yaptı.

 

1994 yılında yapılan Yerel Seçimlerde Günay’ın memleketi olan Ordu’da CHP ancak 7. parti olabilmiştir.

 

Oturduğu koltuğun ne kadar hakkını verebilmiş, kendisine sormakta fayda var.

 

Ardından siyasi tavrından dolayı CHP’den ihraç edilmiştir. 2007 seçimlerinde de AKP’den milletvekili olmuş hatta bakanlığa yükselmiştir.

 

CHP’yi antidemokratiklikle suçlayan Ertuğrul Günay’ın öz yeğeni bugün CHP Gençlik Kolları Merkez Yönetim Kurulu üyesidir.

 

Bu durum iki noktada durmamızı gerektirir:

 

1- Ertuğrul Günay, milletvekili olurken kendi yeğenini bile ikna edememiş midir?

 

2- CHP, söylediği kadar antidemokratik bir parti ise iktidar partisinin bakanının yeğenini nasıl oluyor da Gençlik Kolları yapısının en üst noktalarına çıkarıyor?

 

Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın bir açıklaması oldu:

 

“Deniz Baykal gitti diye kimse ellerini ovuşturmasın…”

 

Çok yerinde ve doğru bir söylemdir.

 

Deniz Baykal’a karşı düzenlenmiş bu komplo sonucunda siyasi başarısızlıklarının ya da kişisel hırslarının intikamı için pek çok oyuna girişilmeye başlamıştır.

 

Ertuğrul Günay’ın diğer bir ifadesi ise CHP’nin “vakıf” olmasıdır.

 

Genel Sekreterlik yaptığından dolayı iyi bilmesi gereken konu şudur:

 

CHP bugün kendisinin de içerisinde bulunduğu parti gibi dilekçeyle kurulmuş bir parti değildir. O yüzden bir dilekçeyle kapatılması mümkün değil…

 

İçerisinden geçtiğimiz süreç “Türkiye siyaseti” için tarihî bir süreçtir.

 

Eğer ki bugün bu açıklamaları yapan Günay’ın da içinde bulunduğu hükümet bu olayı aydınlatamaz ise bundan sonra yapılacak her siyasi hamle, ortaya atılacak her siyasi fikir ve girilecek her siyasi yarış kirlenmeye müsait olacaktır.

 

Ve eğer gerçekten samimiler ise bu ahlaksızlık üzerinden siyasi rant elde etmenin yollarını aramak yerine bu işin sorumlularını bulmalılardır…

 

Ömer Hayyam’ın aşağıdaki dörtlüğüyle de Deniz Baykal’a sesleniyorum:

 

“Dünya üç beş bilgisizin elinde

Onlarca her bilgi kendilerinde

Üzülme; eşek eşeği beğenir

Hayır var sana kötü demelerinde”

 

iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Biz bir ceviz ağacıyız abdi

Biz bir ceviz ağacıyız abdi ipekçi parkında
ne günay bunun farkında
ne hükümet farkında

konuşmaya bile değmez siyasi

konuşmaya bile değmez siyasi hayatımızın en dönek ve en yüzsüz insanı hakkında

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.