Her Şeyi Ergenekon'a Bağlama Hastalığı

-  Çünkü, her cinayeti Ergenekon’a bağlamak moda oldu.

-  Çünkü, Ergenekon adlı yıpratma politikasına yeni kulplar takılmak isteniyor. Bu da o kulplardan biri.

-  Çünkü, son beş yıldır inanılmaz bir beyin yıkama operasyonu yapıldı. Beyni makineye çevrilmiş insanlar bir darbe örgütü olduğuna inandırıldı.

Bu acımasızlıktır, aymazlıktır.

Hrant’ı katledenler, geçmişte “Allah için savaşa. Din elden gidiyor, öldürün bu dinsizleri. Hepsinin katli vaciptir. ” diyenlerle aynı düşünceye sahip kişilerdir.

İşte bu yüzden kimse kalkıp “Hrant’ın katili Ergenekon’dur”  demesin.

Orada yatmakta olan onca masumun üzerine yıkılmaya çalışılanlar, artık komediden ve ‘her şeyi Ergenekon’a bağlamak’ adlı hasta bir alışkanlıktan öteye gitmiyor, gidemiyor, gitmemeli.

Kabul etmek gerekir ki Hrant Dink’le ilgili mahkeme kararının medya da yarattığı eleştirel fırtına, adaletsizliği teşhir ederek, adalete yardımcı olmuştur.

Bakın…

Mahkeme “örgüt yok” kararı verdi. Aynı mahkemenin başkanı “örgüt yok diyemem, delil yok” dedi. Savcı “Tamam yani hakimler bağımsız olmalı da burada hem örgüt var, hem delil var, hem de fazlasıyla” diyor. Mahkeme Başkanı bu kez; cinayeti çok önceden ihbar eden sanık Coşkun İğci için “hüküm vermeyi unuttuklarını, çok dikkat etmelerine rağmen gözden kaçtığını” söyledi ve bunun “insani bir olay” olduğunu iddia etti.

Artık yorum sizin.

Murat HASGÜN

iletisim@politikadergisi.com