İletişimden Etkileşime Politika

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

İletişim sanatı, mağaralardan bugüne insanlığın en eski davranışlarından birisi. Buna rağmen keşfedilmemiş hala çokça özelliği var. Bu keşfedilmemişliğin çok fazla olması, her insanın beyninin farklı özelliklerde olmasında cevap buluyor.

Bilindiği gibi beyin, elektrikle çalışan bir organ. Nörotransmitterler aracılığıyla verilen mesajlar beyine iletiliyor. Ve saniyenin milyonda birinde beyniniz; bir cisme dokunmaya onu algılamaya ve bellekteki karşılığıyla eşleştirmeye başlıyor. Bu beynin her mili saniyede yaptığı bir şey. Boş bir duvara uzun süre bakarsanız, duvarda hayali şekiller yaratmaya başlarsınız. Çünkü beyin gördüğünüz şeyi belleğiyle kıyaslamaya kalkmakta.

Gözünüzü kapattığınızda ise anlık son görüntü sabitlemesiyle karşılaşırız.

Bilinçaltı karesi diyebileceğimiz o sahne, beynin kodlamasında fotografik hafızanın önemini ortaya koyar. 1mili saniyede çekilen görüntülerle çalışan bir beyinin yeni fonksiyonu duyacağı sesi algılayıp tarif ve tasnif etmesi ona göre düşünce ve hareket strateji geliştirmesi ise son derece kompleks bir durum.

İşte bu kompleks halin yansımalarından olan iletişim, ilk çağdan beri çeşitli metotlarla yürüyor. Bugün, gelişen bilişim araçları ile yeni bir keşif söz konusu:

Konuşmadan ne kadar hızlı ve kaliteli düşünüp bunu aktarırsınız?

Örneğin twitter. Konuşmadan yazdığınız ve bunu olağanüstü hızla yaptığınızın farkında mısınız? 140 vuruşla bir mesaj vereceksiniz ve bunu sesli söylersiniz aynı etkiyi yapmayacak. Beyin işte burada devreye giriyor. iletişimde yeni bir çığır açıyor. Sessiz iletişim kurmayı keşfediyor.

Bu sessiz iletişimin gerçek hayata etkisi de oluyor. 

Öncelikle olumlu özelliğini yazalım: İnsanlar daha hızlı düşünüp zaman tasarrufu sağlayabiliyorlar. Bu sayede günlük hayatlarını idame ettirme noktasında geniş bir zaman bulabiliyorlar. Ve veriye erişim hızı eski çağlara göre kat be kat artmış durumda. Bu yönüyle iyi bir şey.

Olumsuz özelliğine baktığımızda ise,

öncelikle bu sessiz iletişim büyük bir yalnızlığı doğuruyor. Amerika’da ortaya çıkan happy hour tipi vakit geçirme etkinlikleri bu yalnızlığı ortadan kaldırmak için yapılan etkinlikler. Bu sayede sosyalleşmeyi sağlaması da aslında tedrici bir şey. Çünkü o etkinliklerde bile sosyal ağlara erişim ve sessiz iletişim yine kuruluyor. 

Bir diğer olumsuz özellik, uzun metinlerden ve uzun konuşmalardan uzaklaşmak. İşte bu nokta, siyasetçiler ve politikacılar için dikkat edilmesi gereken bir nokta. Eskisi gibi uzun metinler okumak, uzun cümleli konuşmalar yapmak uzun cümlelerden propaganda yapmak artık mümkün değil. Kitleyle yabancılaşmayı getiriyor.

Bu sessiz iletişimde öne çıkan bir nokta görsellik. Bahsettiğimiz ve bizim adlandırdığımız bilinçaltı karesi de bir anlamda buna işaret ediyor. İnsanların düşünce hızından daha yavaş katlanabildiği tek iletişim aracı artık görsel mesajlar. Fotoğraf ve görsel propaganda araçları siyasal iletişimde de yeni çağın önemli araçları olmaya devam edecek.

Siyasetçiler belki twitterdan # aracılığı ile mitingler yapabilecek, skype toplantılarında seçtiği belli bir kitleye miting yapabilecek. Dünya bu kadar ufalırken iletişim bu kadar gelişirken, klasik metodlar kullanmanın yalnızca nostaljik bir tebessüm olarak kalacağını söylememek pek de güç olmasa gerek.

 

                                                                                                                          ilker.ekici@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.