İnsanlar, Barış Sürecine Niçin "Hayır" Diyor?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Hülya Koçyiğt’i özellikle yaşı ilerlemişler iyi tanırlar. Kendisi iyi bir sinema oyuncusudur. Verilen rolü çok iyi oynar. Türkiye’nin en akıllı yetmiş kişisinden biri midir bilemeyiz. Ancak başbakanın kendine verdiği akil insan rolünü iyi oynadığı kesin. İkide bir ortaya çıkıp kendinden ve çoktan unutulmuşlar mezarlığına gönderilen akil insanlar oyunundan söz ederek rolünün gereğini yaptığını düşünüyoruz.

Hanımefendi, insanların barış sürecine karşı olmadıklarını, ancak Tayyip bey itibar kazanmasın diye karşı çıktıklarını söylüyor. Bu görüşe katılmak mümkün değil. Zira binlerce insanımızı katleden teröristleri yakalayıp kanun önüne çıkaracağına onlarla müzakere eden bir zihniyeti bizim beynimiz kabul etmiyor. Olaylar böyle çözülecekse adalet mekanizmalarının hukukun hiç gereği yok.

Ben bu demeçte “Tayyip Erdoğan’dan nefret etmek” bölümüne takıldım. Düşündüm. Ben Tayyip Erdoğan’ın politikalarına, uygulamalarına karşıyım, ama nefret ediyor muyum? Uzunca düşündükten sonra böyle bir nefretimin olmadığını anladım. Tayyip beyi basın ve medyanın aktardığı biçimi ile tanıyorum. Dinlediğim konuşmalarından tanıyorum. Kişisel olarak hiçbir alıp veremediğim yok. Bu gün iktidardan gitse iki sene sonra adını bile hatırlamayabilirim. Dolayısı ile yakinen tanımadığım bir kişiden nefret etmem mümkün değildir.

Ancak, Tayyip beyin oynadığı rolden, canlandırdığı profilden gerçekten nefret ediyorum. Özellikle “rol” diyorum. Zira onun konuşmalarını normal bir insanın yapması mümkün değildir. İnsan onu dinlediğinde her yaptığı konuşma için birileri eline bir metin tutuşturmuş, o sadece onları okumakla görevli bir insan izlemini alıyor. Elinde metin olmadan, bir kamera karşısına geçtiğinde söylediklerinin kısa bir süre sonra tam da tersini söyleyebilmesi insanın aklına bunları getiriyor.

Bu sadece söylemlerindeki çelişkiler ile sınırlı da değil. Davranışları da bana hiç güven vermiyor. Mesela, can ciğer dostu olan, ailece tatil yaptıkları Esad nasıl oldu da bir anda can düşmanı oldu anlayabilmiş değilim. Sakın bunların birer politika olduğunu kimse söylemesin. Zira politika insan ilişkilerinin iyiliği için yapılan işlemlerdir. Bunları ise insanın midesi zor kaldırıyor.

Hülya hanım başbakan tarafından akil ilan edilmiş ve görevini yapıyor. Yaptığı iş, bölünme anayasasını, teröristlerle pazarlığı millete kabul ettirmeye çalışmak. Bu sefer anayasa değişikliğindeki gibi “hap” işi yok. Ufak parçalar halinde anlatıyorlar. Veya insanlara siz düşünmeyin başbakan sizin için düşünür, siz biat edin diyorlar.

Ben, Hülya Koçyiğit’in oyunculuğunu beğenenlerdendim. Bu günde beğenirim. Ama onun bu son rolünde oynadığı karakterden nefret ediyorum.

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

gerçek sanatçı

sanatçı var sanatçı var, kimileri halkın sanatçısı kimileri ise kralın soytarısı olmayı içine sindirenlerden,zaten ortada barış süreci falan yok,pkknın yasalaşması,dağdan inip düz ovada siyaset yapması,aponun affı,doğu ve güneydoğuda özerk yapının ilanı, Türkiyenin etnik temelde bölünmesinin tamamlanması var, zaten bdpnin söylemi de apoya af, kürtlere statü şeklinde,üstelik bdp salt doğu ve g.doğuda özerklik talep etmiyor,Türkiye 24 etnik yapıya bölünmelidir diye açıklama yapıyor,dolayısıyla bu noktada gerçek sanatçılara düşen görev,halka bu gerçekleri anlatmak olmalıdır,yoksa akpnin abd emperyalizmin dayattığı plan ve projelerine alet olması değildir,ama bu yapıdaki sanatçılar azınlıkta kalmaktadır,bir konuda taraf olacaklarsa bu ülkenin toprak bütünlüğünden abd ab emperyalizmine karşı yurtsever cepheden yana taraf olmalıdırlar,çünkü akil adamlar heyetine katılan bu sanatçıları halk o noktaya getirmiştir ve halkın talebi sanatçısından ülkesine ve halkına karşı sorumlu bir tavrı görmektir.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.