İyi ki Apo'yu Asmamışız!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Son zamanlarda Dersim için yazılan, söylenen ve yapılan program veya haberlere baktıkça “iyi ki Apo’yu asmamışız” diye düşünmeye başladım. Yoksa bu kara lekeyle nasıl başa çıkardık. 74 yıl sonra yani 2085 yılında Apo için de aynı şeyleri tartışıyor olurduk.

O zamanın CHP iktidarı şunları söylerdi; “O zamanlar Apo’yu asmasaydık, barış için bir umudumuz olurdu. 100 yıldır Güneydoğu’da savaşmıyor olurduk. Bakın elimde belge var, o zamanlar binlerce kürt öldürmüşüz. O zamanın iktidarı, PKK ile savaşıyorum bahanesiyle, Kandil dağlarında ki masum köyleri bombalamış. Hatta kimyasal silah bile kullanmış. Belgelere göre 5282 masum insanı öldürmüş. Hele Kazan vadisi denen bir yer var. Köylüleri oraya toplayıp üzerlerine ateş açmışlar. Bunu ben söylemiyorum. Açın bakın o zamanki arşivleri BBC’nin haberinde 1400 köylünün Kazan vadisinde topluca öldürüldüğü yazıyor. Ben yine de orada 2000’li yıllarda soykırım yapan devletim adına özür diliyorum. Bakalım o zamanlarda iktidarda olan AKP, özür dileyecek mi?”

AKP’de karşılık verirdi; “Ben genel başkan Fethullah, Siirt doğumluyum. Başbakana sesleniyorum, Güneydoğu’dan sana ekmek çıkmaz. Özür dilemek yetmez. Devletin arşivlerini açacaksın. Güneydoğu sürgünleri var. Sürgün edilen ailelere toprakları vereceksin. Bunu yapabiliyorsan sorunumuz yok.

Bu tartışmaların üzerine 2085 yılında ki iktidar yalakası Kanal 77, Apo için hemen iktidarı destekleyen program ve haberler yaparlardı. Programda acıklı bir fon müziği eşliğinde Apo’nun Türkiye’ye getirilirken ki, mahkemede ki, kamplarda ki görüntüleri döner, arka ses de Apo’yu anlatmaya başlardı; Apo aslında Kürtlerin bağımsızlığını isteyen bir liderdi. Ne yaptıysa Kürtler için yaptı. O zamanlar Kürtler, Kürtçe bile konuşamıyorlardı, Apo sayesinde Kürtçe konuşmaya başladılar. Türkiye Cumhuriyetinden çok bir şey istemiyordu. Kürtler özgür olsun, kendi dillerini konuşsun, anadilde eğitim alsınlar vb. Hatta Apo hiçbir zaman bağımsız bir Kürdistan talebinde bile bulunmamıştı. Ancak zamanın gözü dönmüş iktidarı onun üstüne yıllarca asker göndermiş, bu masum isteklerini bile geri çevirmişti. O da mecburen savaşmak zorunda kalmıştı. Aslında o hiç kimse ölmesin istiyordu ama o zamanın iktidarı onu dinlemiyordu bile. En sonunda gözünü kan bürümüş iktidar, Suriye ile savaşa girmek pahasına Apo’yu Suriye’den istemiş, Suriye’de gözünü kan bürümüş iktidarın daha fazla kan akıtmasını engellemek için Apo’yu topraklarından çıkarmak zorunda kalmıştı. Apo oradan Yunanistan’a kaçmış, İktidar bu sefer Yunanistan’a kafa tutmuştur. Yunanistan da gözü dönmüş Türkiye’den korktuğu için Apo’yu İtalya’ya göndermiş, İtalya’da Türkiye ile olan ticari ilişkileri bozulmaya başlayınca Apo’yu Kenya’ya göndermiş, en sonunda Apo Türk Komandoları tarafından yakalanıp, Türkiye’ye getirilmiştir. Apo uçakta gelirken, “devletime her türlü desteği ve yardımı yapacağım” dediği halde, mahkeme idam kararı vermiş ve asılmıştır. Naşını da bilinmeyen bir yere gömmüştür. Eğer asılmamış olsaydı belki de devlete barış için yardım yapıyor olacak, bu savaş 100 yıldır sürmüyor olacaktı…

İyice gaza gelen iktidar partisinden milletvekili M.T. şu öneriyi getirirdi; Bence PKK ile savaşarak ölmüş kişilere artık şehit demeyelim. Bu şehitlikleri kaldıralım ve şehit ailelerine yardım yapmaktan vazgeçelim. Çünkü anlaşılıyor ki bu kişiler masum köylüleri öldüren eli kanlı katillermiş…

Neyse ki Apo’yu asmadık ta, 74 yıl önce ki bir hatayı tekrarlamadık… Böylelikle 2085 yılında ki iktidar ve muhalefet Apo için vaktini ve enerjisini harcamamış olacak…

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.